TerraNova
New member
Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Konseyi Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, geçen hafta yapılmaya başlanan 3. doz hatırlatma aşısına toplumda bir kısmın aralı olduğunu söylemiş oldu.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Kolu’nda öğretim üyesi de olan Şener, ağır bakım ve hastaneye yatan hasta kümesinde halihazırda 2 doz aşılanmış fakat üçüncü doz vakti gelmesine karşın bu aşıyı olmamış hastalar bulunduğunu aktararak, “Bu hasta kümesi bizim için ekstra değerli. Bunlar aslında 65 yaş ve üstü hasta kümesi. Bu kümede önemli manada tansiyon, şeker, kalp rahatsızlığı üzere yandaş hastalıklar da var. Bir de hatırlatma dozunu olmamak, bu kümede hastaneye yatış oranını olumsuz manada etkiliyor.” dedi.
Şener, üçüncü doz aşısını yaptırmayıp COVID-19’a yakalanan hastalarla ilgili şunları kaydetti:
“Bunların bir kısmı aşıları meskende yapılmış olduğu için bir daha konutlarına gelip 3. doz aşı yapılacakmış üzere beklenti arasındaler. Bir küme da iki dozun kendilerini koruduğunu düşünerek üçüncü dozu olmuyorlar. Bir küme da halihazırda toplumda önemli bir kesim hiç aşılanmamışken kendilerinde iki doz aşı olmanın kâfi olduğunu düşünüyorlar. Bu üç niyet de gerçek değil.”
“Üçüncü dozu olmayanlar hastalığı ağır atlatabilir”
Üçüncü doz aşı uygulamasının merkezlere başvurularak yapıldığını hatırlatan Şener, şu biçimde konuştu:
“İki doz aşılanmış olan bireylerin antikor karşılığı, 4. aydan daha sonra azalıp 6. aydan daha sonra neredeyse koruyuculuk düzeyinin fazlaca hayli altına düşüyor. Bu perspektifte kesinlikle 3 dozu bilhassa de 65 yaş kümesinin olması gerekiyor. Geçen hafta ortasında olgu sayılarının arttığı vilayetlere ve bölgelere baktığımızda, bilhassa ‘mavi’ kategorideki vilayetlerde olgu sayılarının arttığını görmeye başladık. Buralarda aşılama oranları düzgün ancak yeni çıkan olgularda 3. doz aşısını olmayan kümenin fazla olduğunu görüyoruz. Hatırlatma dozu kıymetli. Bu doz geciktikçe ve olmadıkça virüsle karşılaştığınız anda hastalığı ağır atlatma riskiniz halihazırda var. Hiç aşılanmamış kümeye göre daha düşük lakin bu hiç bir vakit sıfır değil.”
Kış aylarına dikkat
Prof. Dr. Alper Şener, kış ayları için öngörülerini şöyleki aktardı:
“Hiç aşılanmamış küme için baktığımızda salgın, kış devri için dertli geçecek üzere görünüyor. Üçüncü dozun gelmiş bulunmasına karşın aşılanmamış olan küme için de kış mevsimi önemli risk içeriyor zira alanda gördüğümüz kadarıyla hastaneye yatan ve ağır bakıma yatanlarda birinci kategoride hiç aşılanmamış grupken ikinci kategoride değerli ve daha epeyce küme dediğimiz ise üçüncü dozu gelmiş bulunmasına karşın o olmamış küme dikkatimizi çekiyor. Bu iki kümenin bilhassa dikkat etmesi gerekiyor. Bu iki dozdan daha sonra üçüncü dozu olmamak demek, üçüncü doza gitmemek üzere bir perspektif kabul edilebilir bir şey değil zira teknik olarak bu bireyler esasen aşı konusunda istekli olan, istekli olan bireyler. Bu isteklerini devam ettirmeleri gerekiyor. Bu istekleri devam ettiği sürece, kandaki antikor düzeyi yüksek kalacağı için virüsten kış boyunca korunma imkanı olacak.”
Üçüncü doz aşı yaptırmayanların bir kısmının de aşı zıddı telaffuzlardan etkilendiğini belirten Şener, “Çeldirici cümleler, bir nevi aşı tereddüdünü körüklüyor. Halihazırda bilim dünyasının elindeki olumlu bilgiler, net olarak üçüncü dozun olunması gerektiğini ve üçüncü dozun ekstra değer arz ettiğini gösteriyor. Salgının suratını kesmek için hiç aşılanmamış kümenin aşılanması kadar aşılanmış bireylerin üçüncü dozlarını da olması bizim için epey kıymetli. Avrupa’nın genelinde ve dünyanın geneline baktığımızda ise üçüncü doz stratejisi, yaygın bir biçimde uygulanıyor. Türkiye’nin üçüncü doz stratejisi başladı ve devam ediyor lakin halihazırda baktığımızda istediğimiz oranda üçüncü doz aşılanmış oranına sahip değiliz.” tabirlerini kullandı.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Kolu’nda öğretim üyesi de olan Şener, ağır bakım ve hastaneye yatan hasta kümesinde halihazırda 2 doz aşılanmış fakat üçüncü doz vakti gelmesine karşın bu aşıyı olmamış hastalar bulunduğunu aktararak, “Bu hasta kümesi bizim için ekstra değerli. Bunlar aslında 65 yaş ve üstü hasta kümesi. Bu kümede önemli manada tansiyon, şeker, kalp rahatsızlığı üzere yandaş hastalıklar da var. Bir de hatırlatma dozunu olmamak, bu kümede hastaneye yatış oranını olumsuz manada etkiliyor.” dedi.
Şener, üçüncü doz aşısını yaptırmayıp COVID-19’a yakalanan hastalarla ilgili şunları kaydetti:
“Bunların bir kısmı aşıları meskende yapılmış olduğu için bir daha konutlarına gelip 3. doz aşı yapılacakmış üzere beklenti arasındaler. Bir küme da iki dozun kendilerini koruduğunu düşünerek üçüncü dozu olmuyorlar. Bir küme da halihazırda toplumda önemli bir kesim hiç aşılanmamışken kendilerinde iki doz aşı olmanın kâfi olduğunu düşünüyorlar. Bu üç niyet de gerçek değil.”
“Üçüncü dozu olmayanlar hastalığı ağır atlatabilir”
Üçüncü doz aşı uygulamasının merkezlere başvurularak yapıldığını hatırlatan Şener, şu biçimde konuştu:
“İki doz aşılanmış olan bireylerin antikor karşılığı, 4. aydan daha sonra azalıp 6. aydan daha sonra neredeyse koruyuculuk düzeyinin fazlaca hayli altına düşüyor. Bu perspektifte kesinlikle 3 dozu bilhassa de 65 yaş kümesinin olması gerekiyor. Geçen hafta ortasında olgu sayılarının arttığı vilayetlere ve bölgelere baktığımızda, bilhassa ‘mavi’ kategorideki vilayetlerde olgu sayılarının arttığını görmeye başladık. Buralarda aşılama oranları düzgün ancak yeni çıkan olgularda 3. doz aşısını olmayan kümenin fazla olduğunu görüyoruz. Hatırlatma dozu kıymetli. Bu doz geciktikçe ve olmadıkça virüsle karşılaştığınız anda hastalığı ağır atlatma riskiniz halihazırda var. Hiç aşılanmamış kümeye göre daha düşük lakin bu hiç bir vakit sıfır değil.”
Kış aylarına dikkat
Prof. Dr. Alper Şener, kış ayları için öngörülerini şöyleki aktardı:
“Hiç aşılanmamış küme için baktığımızda salgın, kış devri için dertli geçecek üzere görünüyor. Üçüncü dozun gelmiş bulunmasına karşın aşılanmamış olan küme için de kış mevsimi önemli risk içeriyor zira alanda gördüğümüz kadarıyla hastaneye yatan ve ağır bakıma yatanlarda birinci kategoride hiç aşılanmamış grupken ikinci kategoride değerli ve daha epeyce küme dediğimiz ise üçüncü dozu gelmiş bulunmasına karşın o olmamış küme dikkatimizi çekiyor. Bu iki kümenin bilhassa dikkat etmesi gerekiyor. Bu iki dozdan daha sonra üçüncü dozu olmamak demek, üçüncü doza gitmemek üzere bir perspektif kabul edilebilir bir şey değil zira teknik olarak bu bireyler esasen aşı konusunda istekli olan, istekli olan bireyler. Bu isteklerini devam ettirmeleri gerekiyor. Bu istekleri devam ettiği sürece, kandaki antikor düzeyi yüksek kalacağı için virüsten kış boyunca korunma imkanı olacak.”
Üçüncü doz aşı yaptırmayanların bir kısmının de aşı zıddı telaffuzlardan etkilendiğini belirten Şener, “Çeldirici cümleler, bir nevi aşı tereddüdünü körüklüyor. Halihazırda bilim dünyasının elindeki olumlu bilgiler, net olarak üçüncü dozun olunması gerektiğini ve üçüncü dozun ekstra değer arz ettiğini gösteriyor. Salgının suratını kesmek için hiç aşılanmamış kümenin aşılanması kadar aşılanmış bireylerin üçüncü dozlarını da olması bizim için epey kıymetli. Avrupa’nın genelinde ve dünyanın geneline baktığımızda ise üçüncü doz stratejisi, yaygın bir biçimde uygulanıyor. Türkiye’nin üçüncü doz stratejisi başladı ve devam ediyor lakin halihazırda baktığımızda istediğimiz oranda üçüncü doz aşılanmış oranına sahip değiliz.” tabirlerini kullandı.