TerraNova
New member
DÜZGÜN Parti Genel Lideri Meral Akşener, Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş’ı ziyaret etti.
Akşener, görüşme konusunda şunları söylemiş oldu:
“Mansur Yavaş’ı ziyaret ettik. Ziyaretin niçini: Dün halk otobüsleri esnafı, minibüsçüler esnafı beni ziyaret ettiler, birtakım talepleri oldu. Ben de kendirlerine bir yemin ettim. Hem sayın Belediye Liderimizin yaptığı faaliyetlerle ilgili memnuniyetlerini lisana getirmelerini ileteceğimi birebir vakitte olması gereken, kendileri ile birtakım zorluklar var, belediyeye dair çözümlenmesi gereken. Büyük bir fakirlik, yoksulluk başladı Türkiye’de biliyorsunuz, yoksulluk başladı. Onlara yönelik taleplerini şahsen ileceğimi söylemedim, ötürüsı ile onun için geldik. Hem Mansur Başkan’a ilettim tıpkı vakitte Ankara’ya dair yaptıklarını ve yapacaklarına yönelik fazlaca hoş projeler, hizmetler öğrendik. Ziyadesiyle mutlu bir şeklide artık genel merkeze gideceğiz. Kendisine hayli teşekkür ediyorum. Hem belediye başkanlığında gösterdiği ayrımcılık yapmadan hizmetleri, toplumsal devletin yapması gerekenleri toplumsal belediyecilik çerçevesinde yaptıkları hizmetleri öğrenmekten memnunluk duydum.”
Akşener gündemdeki mevzularla ilgili basının sorularını da yanıtladı. Akşener, öldürülen PKK’lı bir teröristle fotoğrafı ortaya çıkan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Hoş konusunda Millet İttifakı’na gelen tenkitlere şu biçimde cevap verdi:
“Ben, bildiğim kadarıyla ile AKP Genel Lideri Erdoğan’ın da bu hususta bir ne söylemiş olduğine dair bilgim yok. Bu sabah dediyse bilemem. AKP yöneticilerinin ısrarla bu mevzu üzerinden kimsenin bir laf etmediğini söylemeleri fazlaca farklı. Şuur altılarındaki Erdoğan’a duydukları gıcıklığı bizim üzerimizden ortaya döktüler muhtemelen. Burada bulunan arkadaşlarımın tümü, 2013’te, 2014’te 2012, 2011’de ‘açılım saçılım’ denilen sürece karşı çıkmış insanlarız. O devirde Sayın Erdoğan ve arkadaşları, ‘Kandan besleniyorlar, analar ağlamasın’ deyip tahkir eden, taciz eden lisanı kullanmışlardı. Ayrıyeten şahsen ben, 2010 yılında, hayli enteresandır bir Kürt öğrencimin, -üniversitede hocaydım- aramasıyla o meşhur çadır mahkemelerinde, ‘teröristler mahcup olmasın, sıkılmasınlar’ diye Türk Bayrağı ve Atatürk’ün fotoğrafının çıkarıldığını bildirmişti, ağlayarak. Ben onu Meclis’te zamanın adalet bakanına sormuştum. Kamuoyuna mal olmuştur.
Çadır mahkemeleri, megri megri müzikler, başlardaki temizlenen konfetiler, gerisinden lahmacun ısmarlanan, tam 29 Ekim’de ABD bayrakları kollarında geçen Peşmergeler, lahmacun ısmarlayan valiler, kaymakamlar… O lahmacunların parası Türk milletin cebinden çıkmış.
Semra hoş isimli milletvekilinin fezlekesi muhtemelen gelecek Meclis’e. Emin değilim ne vakit. AKP’liler haldır haldır bağırdılar, sonuç olmadı. Arkadaşlarımız evet oyu verecek. GÜZEL Parti’nin tavrı her vakit terör, teröre yataklık, terörle iltisak üzere konularda açık ve nettir. Burada sıkıntımız yok, umarım rahatlamışlardır.
Türk bayrağını, Atatürk fotoğrafını çıkarma talimatını veren siyasetçiler, Oslo’da PKK’ya yalvar yakar bürokratlarımızı gönderenler, -bizatihi Sayın Erdoğan ‘Ben verdim talimatı’ demişti- PKK ile masayla oturanlar… Dün olumlu görülen bütün işler bugün olumsuz ise bu talimatları verenlerin de her birinin fezlekesi olması gerekiyor. O fezlekelere biz evet oyu vereceğiz. Onlar getirmezlerse biz iktidar olacağız ve o fezlekeleri biz getireceğiz.”
“Fezleke mevzusudur”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Edirne’deki en büyük hesabı İmralı’dakine verecek” kelamını de Akşener şu biçimde kıymetlendirdi:
“Türkiye bir hukuk devleti ise terörden yargılanmış ve ‘terörist başı’ tarifi ile İmralı’da cezasını çeken bir şahıs ve tekrar terör suçlanmasıyla Edirne’de bir kısım mahkemesi devam eden bir şahıs. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri sayın Erdoğan, hukuksal olarak ne olup ne bittiğini anlatmakla bakılırsavli ve onu takip etmekle misyonlu. Türkiye’nin güvenliğinden sorumlu Erdoğan diyor ki mektup arkadaşı Öcalan ile Demirtaş içindeki hesaplaşmayı söyleyebiliyor. En yavaşça tabiri ile ayıptır, bu da bir fezleke konusudur.”
“Aday mıdır, ben duymadım”
Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayını açıklamaması konusunda Erdoğan’ın “Karşımıza aday bile çıkaramıyorlar.” lafına ait de Akşener, şu karşılığı verdi:
“Çok merak ediyorlar da ben onun ağzından da duymadım aday mıdır, değil midir? Bizim adayımız, Millet İttifakı’nın adayı 13’üncü cumhurbaşkanı olacak.”
Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin “Enflasyon ocakta pik yapar lakin Haziran 2023’te tek hane olur. Seçime ben tek haneli enflasyon ile gideceğim.” lafına ait de Akşener, şunları söylemiş oldu:
“Anlıyorum ki TÜİK Lideri değişecek, Merkez Bankası’nın lideri da değişecek. Yazlık-kışlık sistemi var oranın. TÜİK’e göre bir enflasyon sayısı açıklanacak. Nebati de gözlerinin ışıltısına bakacaklar. bu biçimde bir enflasyon kararı ile karşılaşacağız üzere görünüyor. Ben kendisinin ekonomiyi ve matematiği öğrenmesini tavsiye ediyorum.”
Akşener, görüşme konusunda şunları söylemiş oldu:
“Mansur Yavaş’ı ziyaret ettik. Ziyaretin niçini: Dün halk otobüsleri esnafı, minibüsçüler esnafı beni ziyaret ettiler, birtakım talepleri oldu. Ben de kendirlerine bir yemin ettim. Hem sayın Belediye Liderimizin yaptığı faaliyetlerle ilgili memnuniyetlerini lisana getirmelerini ileteceğimi birebir vakitte olması gereken, kendileri ile birtakım zorluklar var, belediyeye dair çözümlenmesi gereken. Büyük bir fakirlik, yoksulluk başladı Türkiye’de biliyorsunuz, yoksulluk başladı. Onlara yönelik taleplerini şahsen ileceğimi söylemedim, ötürüsı ile onun için geldik. Hem Mansur Başkan’a ilettim tıpkı vakitte Ankara’ya dair yaptıklarını ve yapacaklarına yönelik fazlaca hoş projeler, hizmetler öğrendik. Ziyadesiyle mutlu bir şeklide artık genel merkeze gideceğiz. Kendisine hayli teşekkür ediyorum. Hem belediye başkanlığında gösterdiği ayrımcılık yapmadan hizmetleri, toplumsal devletin yapması gerekenleri toplumsal belediyecilik çerçevesinde yaptıkları hizmetleri öğrenmekten memnunluk duydum.”
Akşener gündemdeki mevzularla ilgili basının sorularını da yanıtladı. Akşener, öldürülen PKK’lı bir teröristle fotoğrafı ortaya çıkan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Hoş konusunda Millet İttifakı’na gelen tenkitlere şu biçimde cevap verdi:
“Ben, bildiğim kadarıyla ile AKP Genel Lideri Erdoğan’ın da bu hususta bir ne söylemiş olduğine dair bilgim yok. Bu sabah dediyse bilemem. AKP yöneticilerinin ısrarla bu mevzu üzerinden kimsenin bir laf etmediğini söylemeleri fazlaca farklı. Şuur altılarındaki Erdoğan’a duydukları gıcıklığı bizim üzerimizden ortaya döktüler muhtemelen. Burada bulunan arkadaşlarımın tümü, 2013’te, 2014’te 2012, 2011’de ‘açılım saçılım’ denilen sürece karşı çıkmış insanlarız. O devirde Sayın Erdoğan ve arkadaşları, ‘Kandan besleniyorlar, analar ağlamasın’ deyip tahkir eden, taciz eden lisanı kullanmışlardı. Ayrıyeten şahsen ben, 2010 yılında, hayli enteresandır bir Kürt öğrencimin, -üniversitede hocaydım- aramasıyla o meşhur çadır mahkemelerinde, ‘teröristler mahcup olmasın, sıkılmasınlar’ diye Türk Bayrağı ve Atatürk’ün fotoğrafının çıkarıldığını bildirmişti, ağlayarak. Ben onu Meclis’te zamanın adalet bakanına sormuştum. Kamuoyuna mal olmuştur.
Çadır mahkemeleri, megri megri müzikler, başlardaki temizlenen konfetiler, gerisinden lahmacun ısmarlanan, tam 29 Ekim’de ABD bayrakları kollarında geçen Peşmergeler, lahmacun ısmarlayan valiler, kaymakamlar… O lahmacunların parası Türk milletin cebinden çıkmış.
Semra hoş isimli milletvekilinin fezlekesi muhtemelen gelecek Meclis’e. Emin değilim ne vakit. AKP’liler haldır haldır bağırdılar, sonuç olmadı. Arkadaşlarımız evet oyu verecek. GÜZEL Parti’nin tavrı her vakit terör, teröre yataklık, terörle iltisak üzere konularda açık ve nettir. Burada sıkıntımız yok, umarım rahatlamışlardır.
Türk bayrağını, Atatürk fotoğrafını çıkarma talimatını veren siyasetçiler, Oslo’da PKK’ya yalvar yakar bürokratlarımızı gönderenler, -bizatihi Sayın Erdoğan ‘Ben verdim talimatı’ demişti- PKK ile masayla oturanlar… Dün olumlu görülen bütün işler bugün olumsuz ise bu talimatları verenlerin de her birinin fezlekesi olması gerekiyor. O fezlekelere biz evet oyu vereceğiz. Onlar getirmezlerse biz iktidar olacağız ve o fezlekeleri biz getireceğiz.”
“Fezleke mevzusudur”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Edirne’deki en büyük hesabı İmralı’dakine verecek” kelamını de Akşener şu biçimde kıymetlendirdi:
“Türkiye bir hukuk devleti ise terörden yargılanmış ve ‘terörist başı’ tarifi ile İmralı’da cezasını çeken bir şahıs ve tekrar terör suçlanmasıyla Edirne’de bir kısım mahkemesi devam eden bir şahıs. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri sayın Erdoğan, hukuksal olarak ne olup ne bittiğini anlatmakla bakılırsavli ve onu takip etmekle misyonlu. Türkiye’nin güvenliğinden sorumlu Erdoğan diyor ki mektup arkadaşı Öcalan ile Demirtaş içindeki hesaplaşmayı söyleyebiliyor. En yavaşça tabiri ile ayıptır, bu da bir fezleke konusudur.”
“Aday mıdır, ben duymadım”
Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayını açıklamaması konusunda Erdoğan’ın “Karşımıza aday bile çıkaramıyorlar.” lafına ait de Akşener, şu karşılığı verdi:
“Çok merak ediyorlar da ben onun ağzından da duymadım aday mıdır, değil midir? Bizim adayımız, Millet İttifakı’nın adayı 13’üncü cumhurbaşkanı olacak.”
Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin “Enflasyon ocakta pik yapar lakin Haziran 2023’te tek hane olur. Seçime ben tek haneli enflasyon ile gideceğim.” lafına ait de Akşener, şunları söylemiş oldu:
“Anlıyorum ki TÜİK Lideri değişecek, Merkez Bankası’nın lideri da değişecek. Yazlık-kışlık sistemi var oranın. TÜİK’e göre bir enflasyon sayısı açıklanacak. Nebati de gözlerinin ışıltısına bakacaklar. bu biçimde bir enflasyon kararı ile karşılaşacağız üzere görünüyor. Ben kendisinin ekonomiyi ve matematiği öğrenmesini tavsiye ediyorum.”