TerraNova
New member
DÜZGÜN Parti Genel Lideri Meral Akşener, Ankara Sheraton Otel’de düzenlenen “İnsan Hakları ve Doğu Türkistan” temalı toplantı daha sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Akşener, toplantı ile ilgili olarak, “Çok büyük bir zulmün hem dünyaya hem kendi iç kamuoyumuza duyurulması lazımdı. Bununla ilgili çalışma yapan arkadaşlarımızın ortaya koyduğu raporu paylaştık. Umuyorum bu rapor kamuoyumuza mal olur. İnşallah dünya kamuoyunda da bir farkındalık yaratır. Bu çalışmalarımızı devam ettireceğiz.” diye konuştu.
Akşener, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin yeni iktisat modeli için “Bizim modelimiz Çin değil, Türkiye modeli. Bu modelde bitersek daima birlikte biteceğiz kazanırsak daima birlikte kazanacağız’ kelamları ve ‘Peki ya model tutmazsa’ sorusuna verdiği ‘Üzülürüm’ cevabı için şu değerlendirmeyi yaptı:
“Erdoğan için üç bağlı olduğunu söylüyor. Birincisi Cumhurbaşkanı olduğu için, ikincisi genel lider olduğu için, üçüncüsü de önderi olduğu için. ötürüsıyla o ne derse olur, açık açık söylemiş. ‘Çin modeli değil’ dediğinde Erdoğan’ın bunu nasıl tanımlayacağı sorun olur. Bu mevzuda başkanıyla konuşmasında yarar var. Erdoğan, faizle ilgili ‘Nas’ dedi. Bu dini bir tanım. Dini tanımdan Çinli tanımına geçtik iktisatta, sizlerin takdirine bırakıyorum. İktisadın başına getirilen bu arkadaşımızın ‘inşallah, maşallah’ üzerinden tanımı var, iktisat bu biçimde yönetilemez. Temenni ederek ekonomiyi canlandıramaz, yönetemez. Kendi varlığı üzerinden kefalet ortaya koyamaz. Maliye bakanları, iktisattan, haziniçin sorumlu bakanlar, devlet hazinesi ile ilgili kefalet ortaya koyarlar. Bu konuşmaları büyük bir ciddiyetsiz olarak görüyorum ve hükümeti, bakanın şahsında tüm yöneticileri hemen ciddiyete davet ediyorum. Türkiye bir devlet krizi yaşıyor, bu devlet krizini getiren de bir ciddiyet krizi var.”
Akşener, Bakan Nebati’nin, iktidarın “dış güçlerin ekonomik saldırıları” açıklamalarının tersine “Dışarıdan rastgele bir akın yok. İçeride birkaç manipülatif, spekülatif işlemeler var” açıklamaları ile Prof. Dr. İzzet Özgenç’in “OHAL ilan edilebilir” ihtarına ait şunları söylemiş oldu.
“Bugünden itibaren dış güçleri kenara, iki günlük mühlet ortasında koymuşlar. Bununla ilgili iki görüş geldi, biri Japon bankası raporu, oburu İzzet Özgenç Hoca’nın yorumu. İzzet Özgenç Hoca’mız hem de hukuk profesörüdür. ‘OHAL ilan edilebilir’ diye bir kavram var. Dış güçler işi bırakılmış, iç güçlerine gelmiş iş. ‘İç güçler’ söylemiş olduğiniz vakit, bilhassa İzzet Hoca’nın tanımı üzerinden bakarsak sermaye denetiminden başlayarak vatandaşın dolar mevzuat hesaplarına kadar birtakım adımların atılabileceği üzere bir tasa yaratır ki bu, Türkiye’nin epeyce fazlaca sıkıntı duruma düşmesine ve iflas etmesine sebep olabilir. Sakın ha o denli bir el uzatma olmasın.”
Akşener, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin yeni iktisat modeli için “Bizim modelimiz Çin değil, Türkiye modeli. Bu modelde bitersek daima birlikte biteceğiz kazanırsak daima birlikte kazanacağız’ kelamları ve ‘Peki ya model tutmazsa’ sorusuna verdiği ‘Üzülürüm’ cevabı için şu değerlendirmeyi yaptı:
“Erdoğan için üç bağlı olduğunu söylüyor. Birincisi Cumhurbaşkanı olduğu için, ikincisi genel lider olduğu için, üçüncüsü de önderi olduğu için. ötürüsıyla o ne derse olur, açık açık söylemiş. ‘Çin modeli değil’ dediğinde Erdoğan’ın bunu nasıl tanımlayacağı sorun olur. Bu mevzuda başkanıyla konuşmasında yarar var. Erdoğan, faizle ilgili ‘Nas’ dedi. Bu dini bir tanım. Dini tanımdan Çinli tanımına geçtik iktisatta, sizlerin takdirine bırakıyorum. İktisadın başına getirilen bu arkadaşımızın ‘inşallah, maşallah’ üzerinden tanımı var, iktisat bu biçimde yönetilemez. Temenni ederek ekonomiyi canlandıramaz, yönetemez. Kendi varlığı üzerinden kefalet ortaya koyamaz. Maliye bakanları, iktisattan, haziniçin sorumlu bakanlar, devlet hazinesi ile ilgili kefalet ortaya koyarlar. Bu konuşmaları büyük bir ciddiyetsiz olarak görüyorum ve hükümeti, bakanın şahsında tüm yöneticileri hemen ciddiyete davet ediyorum. Türkiye bir devlet krizi yaşıyor, bu devlet krizini getiren de bir ciddiyet krizi var.”
Akşener, Bakan Nebati’nin, iktidarın “dış güçlerin ekonomik saldırıları” açıklamalarının tersine “Dışarıdan rastgele bir akın yok. İçeride birkaç manipülatif, spekülatif işlemeler var” açıklamaları ile Prof. Dr. İzzet Özgenç’in “OHAL ilan edilebilir” ihtarına ait şunları söylemiş oldu.
“Bugünden itibaren dış güçleri kenara, iki günlük mühlet ortasında koymuşlar. Bununla ilgili iki görüş geldi, biri Japon bankası raporu, oburu İzzet Özgenç Hoca’nın yorumu. İzzet Özgenç Hoca’mız hem de hukuk profesörüdür. ‘OHAL ilan edilebilir’ diye bir kavram var. Dış güçler işi bırakılmış, iç güçlerine gelmiş iş. ‘İç güçler’ söylemiş olduğiniz vakit, bilhassa İzzet Hoca’nın tanımı üzerinden bakarsak sermaye denetiminden başlayarak vatandaşın dolar mevzuat hesaplarına kadar birtakım adımların atılabileceği üzere bir tasa yaratır ki bu, Türkiye’nin epeyce fazlaca sıkıntı duruma düşmesine ve iflas etmesine sebep olabilir. Sakın ha o denli bir el uzatma olmasın.”