TerraNova
New member
Esra ÖZARFAT/BURSA- Fikri CİNOKUR/ANTALYA – Talip ÖZTÜRK/GAZİANTEP
İktisattaki son gelişmelerle kan kaybı daha da artan Anadolu iş dünyası, bunun bir an evvel durdurulması davetinde bulundu. Üretimin, ihracatın ve istikrarın sürdürülmesi için öngörülebilir bir iktisat talebinde bulunan iş dünyası temsilcileri, sanayiciyi rahatlatacak önlemler, takviyeler ve iktisat siyasetleri beklentisini lisana getirdi.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) kentteki iş dünyası temsilcilerinin iştirakiyle düzenlediği görüşmede da “öngörülebilirlik” vurgusu yapıldı. görüşmede konuşan BTSO Lideri Burkay, iş dünyası olarak temel beklentilerinin; yeni yatırımlar kazandıracak, üretim, istihdam ve ihracat gayelerini destekleyecek siyasetlerin geliştirilmesi olduğunu söylemiş oldu. Burkay, “Bu noktada cari dengeyi korumak ismine finansal istikrara dönük adımlarla bir arada fiyat istikrarının da göz önünde bulundurulması, iş dünyamızın öngörülebilirliğini artıracak. Bilhassa şirketlerimizin bilançolarını belirledikleri bir devirde döviz kurlarının düzeyinden çok volatilitesi ile oluşan belirsizliğin ortadan kaldırılması kritik kıymet arz ediyor. birebir vakitte yüksek enflasyonla uğraşın kararlılıkla sürdürülmesi ve yatırımları destekleyici nitelikteki faiz siyasetleri, ülkemizin büyüme kalitesini artıracaktır” dedi.
Firmaların işletme sermayesi gereksiniminin her zamankinden daha fazla arttığına işaret eden İbrahim Burkay, “TL’nin bedel kaybı daha sonrası iki yıl evvel 10 milyon dolar limiti olan ihracatçının bugün bu limiti neredeyse 4 milyon dolara kadar eridi. Bu durum nakit akışı istikrarı ve üretimde sürdürülebilirlik açısından büyük bir sorun. Bunun bir daha dövize çevrilmesini bekliyoruz. bir daha dövizdeki yükseliş daha sonrası çek teminat açığı sorunu de ortaya çıktı. Esnaflara yönelik KGF takviyeli uygun faizli kredi imkanının sağlanması ve hizmet bölümünde kira sorununun tahlile kavuşturulması da iş dünyamızın beklentileri içinde yer alıyor. Ayrıyeten Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinden bankalar faiz indirmediği için firmalar yararlanamıyor. Kamu bankaları bir adım attı lakin özel bankaların da sürece dahil olması ve krediye ulaşımdaki problemlerin ortadan kaldırılmasını bekliyoruz” diye konuştu.
“İhracat, öngörülebilir bir piyasa ile büyür”
Uludağ Otomotiv Sanayisi İhracatçıları Birliği (OİB) Lideri Baran Çelik, çip krizinden kaynaklı olarak otomotivin Türkiye’nin toplam ihracatından aldığı hissenin yüzde 19 düzeylerinden yüzde 12’ye gerilediğini tabir etti. Çelik, “bu vakitte para piyasalarındaki volatilite de ihracatçıyı etkiliyor. Hükümetimizin ihracata dayalı büyüme stratejisini destekliyoruz. Öngörülebilir para piyasası ile ihracatımız epey daha süratli büyür” dedi.
TÜGİAD Genel Lideri Nilüfer Çevikel ise şunları söylemiş oldu: “Avrupa’daki siparişlerin ülkemize yöneldiği bir ortamda sanayicilerimizin güçlerini teknoloji ve dijitalleşme yatırımlarına harcanması gerekiyor. Lakin son devirde kurun daima üst seyri ve birlikteinde getirdiği enflasyon sanayicilerimizi huzursuz ediyor. Firmalarımız yatırım yapmaktan çekiniyorlar. Kurun artıyor olmasının sanayiciye yaradığı tarafında yanlış bir algı var. Hammadde ve orta malların maliyetleri dövizle karşılandığı için kurdaki dalgalanma sanayicilerimizi olumsuz etkiliyor.”
RUMELİSİAD Lideri Şık Alp, “Gelecek yıl ve devamında talepleri karşılayamayacak duruma gelebiliriz. Firmalarımızın işletme sermayesi gereksinimi artıyor. Vakit kaybetmeden yeni dayanaklara muhtaçlık duyuyoruz. Ayrıyeten firmalarımızın büyümek ve yeni yatırımlar için de yer gereksinimi var” dedi.
“Maliyetler rekabet gücümüzü zayıflatıyor”
Gaziantep Sanayi Odası Adnan Ünverdi, son devirde artan döviz ve üretim maliyetlerinin endüstrinin rekabet gücünü zayıflattığını söylemiş oldu. Üretim ve ihracatta sürdürülebilirliğe dikkat çeken Ünverdi, sanayiciyi rahatlatacak bir kadro dayanakların olması gerektiğini kaydetti.
Hammadde ve konteyner krizinin yanında döviz ve üretim maliyetlerinde yaşanan artışın sanayiciyi sıkıntı durumda bıraktığını, bilhassa iç piyasaya çalışan sanayicilerin kuvvetlikle üretim yaptığını söyleyen Ünverdi, bir ekip devlet dayanaklarının verilmesi gerektiğini kaydetti.
Gaziantep’in dünyanın ilgisini çeken bir kent olduğunu tabir eden Ünverdi, son günlerde yabancı ülkelerden gelen temsilcilerle yatırım için görüşmeler yaptıklarını anlattı. Ünverdi, “Gaziantep’e dışarıdan yatırımcının ilgisi epeyce fazla. Kenti tanımaya çalışıyorlar. Yatırımcıyı buraya nasıl getirebiliriz bunu çözmeye çalışıyorlar. Biz sanayi kentiyiz. Haliyle yatırımcı gelecektir lakin bu yatırımcı gelirken de alışılmış ki kaideleri göz önüne alacaktır. Koşullar güzelleştirildiği takdirde de dışarıdan yatırımcı gelir” diye konuştu.
“Liradaki kan kaybı durdurulsun”
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Lideri Davut Çetin, liranın her gün kan kaybettiğini belirterek, bu kanamanın bir an evvel durdurulmasını istedi. Çetin, “Aksi biçimde ne faiz indirimi ne kredi deva olur. Bu niçinle iktisatta yeni bir rota çizilmeli” dedi. Anadolu iş dünyasının fazlaca güç kurallara karşın büyük başarılara imza attığını vurgulayan Çetin, şöyleki konuştu: “Bugünlerde bir daha bir döviz kuru şoku yaşıyoruz. Maliyet aşikâr değil, fiyat muhakkak değil, sipariş durdu, tedarik durdu. Bir gün gübre sorunu yaşanıyor, öteki gün şeker tedariki sorun oluyor. Dünyada tedarik sorunu bir yandan, biz de döviz meçhullüğü başka yandan, artık dayanamayacak noktaya geliyoruz. Ulusal paramız her gün kan kaybediyor. Artık bu kanamanın bir an evvel durdurulması gerekir. Aksi biçimde ne faiz indirimi ne kredi deva olur. Bu niçinle iktisatta yeni bir rota çizilmeli. İktisatta istikrar olsaydı bugün epeyce daha ileride olurduk. Türk teşebbüsçüsü, Türk üreticisi, çalışanımız, milletimiz, daha yeterli ekonomik şartları hak ediyor. her insanın masaya oturup, ekonomiyi buradan çıkarmak için ne gerekiyorsa gerekli adımları atması vakti. Ümit ederim ki artık her tıp çekişme bir kenara bırakılır ve ülke menfaati için herkes bir ortaya gelebilir.”
İktisattaki son gelişmelerle kan kaybı daha da artan Anadolu iş dünyası, bunun bir an evvel durdurulması davetinde bulundu. Üretimin, ihracatın ve istikrarın sürdürülmesi için öngörülebilir bir iktisat talebinde bulunan iş dünyası temsilcileri, sanayiciyi rahatlatacak önlemler, takviyeler ve iktisat siyasetleri beklentisini lisana getirdi.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) kentteki iş dünyası temsilcilerinin iştirakiyle düzenlediği görüşmede da “öngörülebilirlik” vurgusu yapıldı. görüşmede konuşan BTSO Lideri Burkay, iş dünyası olarak temel beklentilerinin; yeni yatırımlar kazandıracak, üretim, istihdam ve ihracat gayelerini destekleyecek siyasetlerin geliştirilmesi olduğunu söylemiş oldu. Burkay, “Bu noktada cari dengeyi korumak ismine finansal istikrara dönük adımlarla bir arada fiyat istikrarının da göz önünde bulundurulması, iş dünyamızın öngörülebilirliğini artıracak. Bilhassa şirketlerimizin bilançolarını belirledikleri bir devirde döviz kurlarının düzeyinden çok volatilitesi ile oluşan belirsizliğin ortadan kaldırılması kritik kıymet arz ediyor. birebir vakitte yüksek enflasyonla uğraşın kararlılıkla sürdürülmesi ve yatırımları destekleyici nitelikteki faiz siyasetleri, ülkemizin büyüme kalitesini artıracaktır” dedi.
Firmaların işletme sermayesi gereksiniminin her zamankinden daha fazla arttığına işaret eden İbrahim Burkay, “TL’nin bedel kaybı daha sonrası iki yıl evvel 10 milyon dolar limiti olan ihracatçının bugün bu limiti neredeyse 4 milyon dolara kadar eridi. Bu durum nakit akışı istikrarı ve üretimde sürdürülebilirlik açısından büyük bir sorun. Bunun bir daha dövize çevrilmesini bekliyoruz. bir daha dövizdeki yükseliş daha sonrası çek teminat açığı sorunu de ortaya çıktı. Esnaflara yönelik KGF takviyeli uygun faizli kredi imkanının sağlanması ve hizmet bölümünde kira sorununun tahlile kavuşturulması da iş dünyamızın beklentileri içinde yer alıyor. Ayrıyeten Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinden bankalar faiz indirmediği için firmalar yararlanamıyor. Kamu bankaları bir adım attı lakin özel bankaların da sürece dahil olması ve krediye ulaşımdaki problemlerin ortadan kaldırılmasını bekliyoruz” diye konuştu.
“İhracat, öngörülebilir bir piyasa ile büyür”
Uludağ Otomotiv Sanayisi İhracatçıları Birliği (OİB) Lideri Baran Çelik, çip krizinden kaynaklı olarak otomotivin Türkiye’nin toplam ihracatından aldığı hissenin yüzde 19 düzeylerinden yüzde 12’ye gerilediğini tabir etti. Çelik, “bu vakitte para piyasalarındaki volatilite de ihracatçıyı etkiliyor. Hükümetimizin ihracata dayalı büyüme stratejisini destekliyoruz. Öngörülebilir para piyasası ile ihracatımız epey daha süratli büyür” dedi.
TÜGİAD Genel Lideri Nilüfer Çevikel ise şunları söylemiş oldu: “Avrupa’daki siparişlerin ülkemize yöneldiği bir ortamda sanayicilerimizin güçlerini teknoloji ve dijitalleşme yatırımlarına harcanması gerekiyor. Lakin son devirde kurun daima üst seyri ve birlikteinde getirdiği enflasyon sanayicilerimizi huzursuz ediyor. Firmalarımız yatırım yapmaktan çekiniyorlar. Kurun artıyor olmasının sanayiciye yaradığı tarafında yanlış bir algı var. Hammadde ve orta malların maliyetleri dövizle karşılandığı için kurdaki dalgalanma sanayicilerimizi olumsuz etkiliyor.”
RUMELİSİAD Lideri Şık Alp, “Gelecek yıl ve devamında talepleri karşılayamayacak duruma gelebiliriz. Firmalarımızın işletme sermayesi gereksinimi artıyor. Vakit kaybetmeden yeni dayanaklara muhtaçlık duyuyoruz. Ayrıyeten firmalarımızın büyümek ve yeni yatırımlar için de yer gereksinimi var” dedi.
“Maliyetler rekabet gücümüzü zayıflatıyor”
Gaziantep Sanayi Odası Adnan Ünverdi, son devirde artan döviz ve üretim maliyetlerinin endüstrinin rekabet gücünü zayıflattığını söylemiş oldu. Üretim ve ihracatta sürdürülebilirliğe dikkat çeken Ünverdi, sanayiciyi rahatlatacak bir kadro dayanakların olması gerektiğini kaydetti.
Hammadde ve konteyner krizinin yanında döviz ve üretim maliyetlerinde yaşanan artışın sanayiciyi sıkıntı durumda bıraktığını, bilhassa iç piyasaya çalışan sanayicilerin kuvvetlikle üretim yaptığını söyleyen Ünverdi, bir ekip devlet dayanaklarının verilmesi gerektiğini kaydetti.
Gaziantep’in dünyanın ilgisini çeken bir kent olduğunu tabir eden Ünverdi, son günlerde yabancı ülkelerden gelen temsilcilerle yatırım için görüşmeler yaptıklarını anlattı. Ünverdi, “Gaziantep’e dışarıdan yatırımcının ilgisi epeyce fazla. Kenti tanımaya çalışıyorlar. Yatırımcıyı buraya nasıl getirebiliriz bunu çözmeye çalışıyorlar. Biz sanayi kentiyiz. Haliyle yatırımcı gelecektir lakin bu yatırımcı gelirken de alışılmış ki kaideleri göz önüne alacaktır. Koşullar güzelleştirildiği takdirde de dışarıdan yatırımcı gelir” diye konuştu.
“Liradaki kan kaybı durdurulsun”
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Lideri Davut Çetin, liranın her gün kan kaybettiğini belirterek, bu kanamanın bir an evvel durdurulmasını istedi. Çetin, “Aksi biçimde ne faiz indirimi ne kredi deva olur. Bu niçinle iktisatta yeni bir rota çizilmeli” dedi. Anadolu iş dünyasının fazlaca güç kurallara karşın büyük başarılara imza attığını vurgulayan Çetin, şöyleki konuştu: “Bugünlerde bir daha bir döviz kuru şoku yaşıyoruz. Maliyet aşikâr değil, fiyat muhakkak değil, sipariş durdu, tedarik durdu. Bir gün gübre sorunu yaşanıyor, öteki gün şeker tedariki sorun oluyor. Dünyada tedarik sorunu bir yandan, biz de döviz meçhullüğü başka yandan, artık dayanamayacak noktaya geliyoruz. Ulusal paramız her gün kan kaybediyor. Artık bu kanamanın bir an evvel durdurulması gerekir. Aksi biçimde ne faiz indirimi ne kredi deva olur. Bu niçinle iktisatta yeni bir rota çizilmeli. İktisatta istikrar olsaydı bugün epeyce daha ileride olurduk. Türk teşebbüsçüsü, Türk üreticisi, çalışanımız, milletimiz, daha yeterli ekonomik şartları hak ediyor. her insanın masaya oturup, ekonomiyi buradan çıkarmak için ne gerekiyorsa gerekli adımları atması vakti. Ümit ederim ki artık her tıp çekişme bir kenara bırakılır ve ülke menfaati için herkes bir ortaya gelebilir.”