TerraNova
New member
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Ağır Bakım Sorumlusu Prof. Dr. Jale Bengü Çelik, Konya’da COVID-19 olaylarındaki artışa bağlı olarak SÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde de doluluk oranının arttığını söylemiş oldu.
Türkiye’de ocak ayından itibaren COVID-19’a yönelik aşı çalışmalarının başladığını hatırlatan Çelik, “Geçmişten bu vakte kadar aşılı, aşısız hastalarımızın dokümanını çıkarıyoruz. Bize gelen hastaların birçoğu aşısız. Bilhassa hamile hastamız hayli fazla. Ağır bakım servisimizde 4, serviste de 5 hamile hasta var. Hamileler aşılanamadıkları için bu artış. Kendilerini müdafaaları konusunda eksikleri olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.
Çelik, hastalar gebeliklerinin son devrindeyse ailenin de onayıyla bebeğin doğurtulduğunu ve anneye COVID-19 tedavisi uygulandığını anlattı.
Doğum yakın değilse, gebeliğin birinci aylarındaysa anneye bebeği etkilemeyecek ilaçları verdiklerini anlatan Çelik, “Gebe olan hastalarda COVID-19, gerekli ilaçlar verilmesine karşın çok ağır seyrediyor. O yüzden hamile hastalarımızda kayıplar yaşayabiliyoruz.” sözlerini kullandı.
Çelik, çocuk ve hamile hastaların kendilerini fazlaca etkilediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Kaybettiğimiz hamile hastalarımız oldu. Evvel geride kalan bebek ve aile aklımıza geliyor. Empati yapıyoruz. Takım için hayli travmatik oluyor. Vefatlarından daha sonra aile de perişan oluyor lakin en çok bebeğini gorememesine üzülüyoruz. Hamile hastalarımızın şuuru açıksa, makineye bağlı değil, teneffüsü biraz daha rahatsa hiç değilse bebeğinin fotoğrafını görmesine müsaade veriyoruz lakin anneyi kaybettiğimiz vakit resmen yıkım yaşıyoruz. Aile aslına bakarsanız bizden epeyce daha makûs oluyor.”
“Aşı fazlaca önemli”
Aşısız hastaların durumunun hayli süratli kötüleştiğine dikkati çeken Çelik, “Aşısız hastalar daha uzun müddet ağır bakımda kalıyor, vefat oranları devasa yükseklikte. ömrünü kaybetmese bile hayli uzun müddet ağır bakımda kalmaya bağlı ruhsal travma yaşıyorlar ve daha sonraki hayatlarında asla eskisi üzere olamıyorlar. Bu yüzden aşı hayli değerli. Yakınlarının yaşadıklarını duyar duymaz aşı olmaya ikna oluyorlar.” diye konuştu.
Çelik, “Aşı olsak da muhafaza önlemlerine devam etmemiz gerekiyor. Gebelerimize topluluğa gidecekleri vakit içinderda kesinlikle esirgeyici önlemlere devam etmelerini öneriyorum. Çocuk hastalarımız da gelmeye başladı. Onlarda da emsal rehavet var.” tabirlerini kullandı.
Türkiye’de ocak ayından itibaren COVID-19’a yönelik aşı çalışmalarının başladığını hatırlatan Çelik, “Geçmişten bu vakte kadar aşılı, aşısız hastalarımızın dokümanını çıkarıyoruz. Bize gelen hastaların birçoğu aşısız. Bilhassa hamile hastamız hayli fazla. Ağır bakım servisimizde 4, serviste de 5 hamile hasta var. Hamileler aşılanamadıkları için bu artış. Kendilerini müdafaaları konusunda eksikleri olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.
Çelik, hastalar gebeliklerinin son devrindeyse ailenin de onayıyla bebeğin doğurtulduğunu ve anneye COVID-19 tedavisi uygulandığını anlattı.
Doğum yakın değilse, gebeliğin birinci aylarındaysa anneye bebeği etkilemeyecek ilaçları verdiklerini anlatan Çelik, “Gebe olan hastalarda COVID-19, gerekli ilaçlar verilmesine karşın çok ağır seyrediyor. O yüzden hamile hastalarımızda kayıplar yaşayabiliyoruz.” sözlerini kullandı.
Çelik, çocuk ve hamile hastaların kendilerini fazlaca etkilediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Kaybettiğimiz hamile hastalarımız oldu. Evvel geride kalan bebek ve aile aklımıza geliyor. Empati yapıyoruz. Takım için hayli travmatik oluyor. Vefatlarından daha sonra aile de perişan oluyor lakin en çok bebeğini gorememesine üzülüyoruz. Hamile hastalarımızın şuuru açıksa, makineye bağlı değil, teneffüsü biraz daha rahatsa hiç değilse bebeğinin fotoğrafını görmesine müsaade veriyoruz lakin anneyi kaybettiğimiz vakit resmen yıkım yaşıyoruz. Aile aslına bakarsanız bizden epeyce daha makûs oluyor.”
“Aşı fazlaca önemli”
Aşısız hastaların durumunun hayli süratli kötüleştiğine dikkati çeken Çelik, “Aşısız hastalar daha uzun müddet ağır bakımda kalıyor, vefat oranları devasa yükseklikte. ömrünü kaybetmese bile hayli uzun müddet ağır bakımda kalmaya bağlı ruhsal travma yaşıyorlar ve daha sonraki hayatlarında asla eskisi üzere olamıyorlar. Bu yüzden aşı hayli değerli. Yakınlarının yaşadıklarını duyar duymaz aşı olmaya ikna oluyorlar.” diye konuştu.
Çelik, “Aşı olsak da muhafaza önlemlerine devam etmemiz gerekiyor. Gebelerimize topluluğa gidecekleri vakit içinderda kesinlikle esirgeyici önlemlere devam etmelerini öneriyorum. Çocuk hastalarımız da gelmeye başladı. Onlarda da emsal rehavet var.” tabirlerini kullandı.