TerraNova
New member
Afganistan tahliyesini muvaffakiyetle yerine getiren uçuş takımları için 12. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığı’nda düzenlenen merasimde konuşan Akar, “Ülkemiz tüm gelişmeleri yakından takip etmekte kendi inisiyatiflerini hayata geçirmek suretiyle her türlü önlemi almaktadır.” diye konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin ülkesinin ve halkının güvenliği için başta FETÖ, PKK/YPG ve DEAŞ üzere terör örgütleri olmak üzere Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde, Kıbrıs dahil mavi vatanda her türlü risk, tehdit ve tehlikeye karşı yurt ortasında ve hudut ötesinde azim ve kararlılıkla uğraş ettiğini belirten Akar, Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı ve ağır uğraşının verildiğini vurguladı. Akar, şunları söylemiş oldu:
“Biz bu faaliyetleri yaparken komşularımızın egemenliğine, hak ve hukukuna, hudutlarına son derece saygılıyız. Bizim tek maksadımız halkımızın, ülkemizin güvenliğidir ve bunun için çaba gösteriyoruz. tıpkı vakitte hakkımızı ve hukukumuzu savunmak için çalışıyoruz. Ege’de, Doğu Akdeniz’de ve Kıbrıs’ta da bu hususta kıymetli uğraşlar sarf ettik, sarf etmeye devam ediyoruz. Biz Yunan komşularımızla dost olmak istiyoruz. Onlarla memleketler arası hukuk çerçevesinde, diyalog ortasında, sıkıntılarımıza siyasal tahliller bulmak suretiyle ilgilerimizi olumlu tarafta geliştirmek istiyoruz. İçinde bulunduğumuz bu coğrafyanın zenginliklerinden iki tarafın vatandaşlarının en âlâ biçimde yararlanmasını istek ediyoruz. Lakin birebir vakitte hiç bir biçimde ülkemizin, milletimizin ve Kıbrıslı kardeşlerimizin hak ve hukukunu çiğnetmeyeceğimizi, rastgele bir oldubittiye müsaade vermeyeceğini de her insanın bilmesi lazım. Bizim Kıbrıs’ta eşit, bağımsız, hâkim iki devletli tahlil konusundaki tezimizin herkes tarafınca anlaşılmasını ve bunun bir an evvel hayata geçirilmesi için katkı sağlamalarını bekliyoruz.”
Türkiye’nin Kıbrıs konusunda garantör devletler içinde yer aldığını hatırlatan Akar, “Diğer garantörler ne yapar onu kendileri bilir ancak biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak garantörlük sorumluluklarımızın, bakılırsavlerimizin şuurundayız. Bunları bugüne kadar yerine getirdik, bundan daha sonra yerine getirmeye devam edeceğiz. Memleketler arası hukuktan doğan legal haklarımızı kullandık, kullanmayı sürdüreceğiz. Oradaki Türk Silahlı Kuvvetleri ögelerinin da barış, oradaki vatandaşlarımızın rahat ve huzuru için uğraş ortasında olduğunun bilinmesi lazım. Hukuk ortasındaki gücümüzü, kuvvetimizi, haklarımızı, hukukumuzu da sonuna kadar müdafaaya devam edeceğiz.” sözlerini kullandı.
2002’den itibaren yaklaşık 20 bin kişi
TSK’nın NATO, BM, AB ve AGİT bakılırsavleri ile ikili münasebetler kapsamında Azerbaycan’da, Libya’da, Katar’da, Somali’de, Bosna Hersek’te, Kosova’da ve daha birfazlaca coğrafyada dünya ve bölge barışına katkı sağladığını, dost ve kardeş ülkelerin haklı davalarını desteklediğini aktaran Akar, “Afganistan Türk vazife Kuvveti, tarihi ve esaslı kardeşlik bağlarımız bulunan Afganistan’da bugüne kadar NATO, BM kararlarına istinaden kıymetli misyonlar üstlenmiştir.” dedi. Bu kapsamda yapılan bakılırsavleri de anlatan Akar, şöyleki konuştu:
“TSK, 2002-2014 yılları içinde Memleketler arası Güvenlik Takviye Gücü (ISAF) bünyesinde Afganistan’da barış ve istikrarın sağlanması için uğraş göstermiş, 2014’ten itibaren ise Kararlı Dayanak Misyonu kapsamında 6 yıldır Hamid Karzai Memleketler arası Havalimanı’nın inançlı bir biçimde işletilmesini sağlamıştır. bununla birlikte Afgan kardeşlerimize eğitim, yardım, danışmanlık takviyesi de vermiştir. Bu nazaranvler müddetince TSK bünyesinde Afganistan’da 2002’den itibaren yaklaşık 20 bin silah ve mesai arkadaşımız bakılırsav yapmıştır. Fakat NATO’nun Afganistan’dan ayrılma sonucu almasının akabinde, beklenenden süratli gelişen ve değişen kaideler Afganistan’daki misyonumuzu bir daha değerlendirmemizi gerekli kılmıştır. Bu süreçte süratli ve aktif kararlar alınarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın onay ve talimatlarıyla çalışanımız ve vatandaşlarımız 48 saatten az bir müddetde Kabil’den tahliye edilmiştir.”
Öteki ülke vatandaşlarının tahliyesine de gerekli takviyelerin sağlandığını belirten Akar, şu biçimde devam etti:
“Kabil havaalanındaki yoğunluk ve gerginliğe karşın tahliyelerin kısa müddette uçuş emniyetinden taviz verilmeden başarılı bir biçimde gerçekleştirilmesi, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücünü ve Hava Kuvvetlerimizin geldiği seviyeyi bir defa daha ortaya koymuştur. Mehmetçik, bugüne kadar bakılırsav aldığı tüm coğrafyalarda olduğu üzere Afganistan’da da ecdadına, ulu tarihine yaraşır biçimde, vazifelerini muvaffakiyetle icra ederek, Afgan halkının gönlünü kazanarak ve dünya barışına hizmet etmenin gururuyla sağ salim ülkesine dönmüştür.”
Afganistan nazaranvini muvaffakiyetle tamamlayan Mehmetçik için 4. Kolordu Komutanlığında karşılama merasimi düzenlendiğini hatırlatan Akar, “Bugün de tahliyelerin sağlıklı ve hızlı bir biçimde gerçekleştirilmesinde bakılırsav alan siz bedelli çalışanımızla birlikte olmanın memnunluğunu yaşıyoruz. Afganistan’da bugüne kadar muvaffakiyetle vazife yapan, ayrıyeten tahliyelerin planlanmasında ve icrasında misyon alan tüm silah arkadaşlarımı, katkı sağlayan herkesi, bilhassa şu anda ortamızda bulunan uçuş grubunu, yer dayanak ve uçak bakım çalışanımızı kutluyorum. Her birinizin alınlarından öpüyorum” tabirlerini kullandı. Akar, salondakilerle bir arada tahliyede vazife alan çalışanı alkışladı.
“Gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz”
Türkiye’nin göklerdeki gücü ve muvaffakiyetinin çelikleşmiş sözü Hava Kuvvetleri Komutanlığının nitelikli işçisi, sahip olduğu imkan ve kabiliyetleri ile milletin gurur kaynağı olmaya devam edeceğini aktaran Akar, şunları kaydetti:
“Bu vazifesi de layıkıyla yerine getiren Hava Kuvvetlerimizi, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği, teşvik ve takviyeleriyle yüzde 80’lere yaklaşan yerli ve ulusal silah sistemlerimizle, A-400M uçaklarımızla, İHA-SİHA-TİHA’larımızla, akıllı mühimmatlarımızla her vakit desteklemeye ve Hava Kuvvetlerimizin gücüne güç katmaya devam edeceğiz. Tahliye müddetince Türk Silahlı Kuvvetlerine dayanak olan lokal çalışana, başta ABD, İngiltere ve Almanya olmak üzere uçak tahsisi dahil gerekli dayanağı sağlayan NATO müttefiklerimize ve samimi iş birliğinden dolayı kardeş Pakistan ve Tacikistan’a teşekkür ediyorum. Ayrıyeten Kabil’de birliğimizde bakılırsav yapan kahraman ve can kardeşimiz Azerbaycan askerlerine, tahliye sürecinde başta Dışişleri ve İçişleri Bakanlığımız olmak üzere başka bakanlık ve kurumlara da iş birliklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Türkiye olarak bundan daha sonra da bölgedeki gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz.”
“Türk pilotunun özelliği…”
Merasimin sonunda Bakan Akar, tahliye bakılırsavini muvaffakiyetle yerine getiren işçinin yanına giderek vazifelere ait bilgi aldı.
Bir pilotun “Hava alanı epey karışıktı, rastgele bir denetim yoktu, havaalanında seyrüsefer aygıtları çalışmıyordu.” tabirleriyle misyonun zorluğunu aktarması üzerine Akar, “Hava alanının tam olarak denetim ve koordine edildiği, hava alanında radarların, seyrüsefer aygıtlarının tam olarak çalıştığı ortamda herkes uçak kullanır. Türk pilotunun hüneri, farkı, özelliği bu cins ağır ve sıkıntı kurallarda ortaya çıkıyor. Bundan dolayı hepinizi kutluyorum.” dedi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin ülkesinin ve halkının güvenliği için başta FETÖ, PKK/YPG ve DEAŞ üzere terör örgütleri olmak üzere Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde, Kıbrıs dahil mavi vatanda her türlü risk, tehdit ve tehlikeye karşı yurt ortasında ve hudut ötesinde azim ve kararlılıkla uğraş ettiğini belirten Akar, Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı ve ağır uğraşının verildiğini vurguladı. Akar, şunları söylemiş oldu:
“Biz bu faaliyetleri yaparken komşularımızın egemenliğine, hak ve hukukuna, hudutlarına son derece saygılıyız. Bizim tek maksadımız halkımızın, ülkemizin güvenliğidir ve bunun için çaba gösteriyoruz. tıpkı vakitte hakkımızı ve hukukumuzu savunmak için çalışıyoruz. Ege’de, Doğu Akdeniz’de ve Kıbrıs’ta da bu hususta kıymetli uğraşlar sarf ettik, sarf etmeye devam ediyoruz. Biz Yunan komşularımızla dost olmak istiyoruz. Onlarla memleketler arası hukuk çerçevesinde, diyalog ortasında, sıkıntılarımıza siyasal tahliller bulmak suretiyle ilgilerimizi olumlu tarafta geliştirmek istiyoruz. İçinde bulunduğumuz bu coğrafyanın zenginliklerinden iki tarafın vatandaşlarının en âlâ biçimde yararlanmasını istek ediyoruz. Lakin birebir vakitte hiç bir biçimde ülkemizin, milletimizin ve Kıbrıslı kardeşlerimizin hak ve hukukunu çiğnetmeyeceğimizi, rastgele bir oldubittiye müsaade vermeyeceğini de her insanın bilmesi lazım. Bizim Kıbrıs’ta eşit, bağımsız, hâkim iki devletli tahlil konusundaki tezimizin herkes tarafınca anlaşılmasını ve bunun bir an evvel hayata geçirilmesi için katkı sağlamalarını bekliyoruz.”
Türkiye’nin Kıbrıs konusunda garantör devletler içinde yer aldığını hatırlatan Akar, “Diğer garantörler ne yapar onu kendileri bilir ancak biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak garantörlük sorumluluklarımızın, bakılırsavlerimizin şuurundayız. Bunları bugüne kadar yerine getirdik, bundan daha sonra yerine getirmeye devam edeceğiz. Memleketler arası hukuktan doğan legal haklarımızı kullandık, kullanmayı sürdüreceğiz. Oradaki Türk Silahlı Kuvvetleri ögelerinin da barış, oradaki vatandaşlarımızın rahat ve huzuru için uğraş ortasında olduğunun bilinmesi lazım. Hukuk ortasındaki gücümüzü, kuvvetimizi, haklarımızı, hukukumuzu da sonuna kadar müdafaaya devam edeceğiz.” sözlerini kullandı.
2002’den itibaren yaklaşık 20 bin kişi
TSK’nın NATO, BM, AB ve AGİT bakılırsavleri ile ikili münasebetler kapsamında Azerbaycan’da, Libya’da, Katar’da, Somali’de, Bosna Hersek’te, Kosova’da ve daha birfazlaca coğrafyada dünya ve bölge barışına katkı sağladığını, dost ve kardeş ülkelerin haklı davalarını desteklediğini aktaran Akar, “Afganistan Türk vazife Kuvveti, tarihi ve esaslı kardeşlik bağlarımız bulunan Afganistan’da bugüne kadar NATO, BM kararlarına istinaden kıymetli misyonlar üstlenmiştir.” dedi. Bu kapsamda yapılan bakılırsavleri de anlatan Akar, şöyleki konuştu:
“TSK, 2002-2014 yılları içinde Memleketler arası Güvenlik Takviye Gücü (ISAF) bünyesinde Afganistan’da barış ve istikrarın sağlanması için uğraş göstermiş, 2014’ten itibaren ise Kararlı Dayanak Misyonu kapsamında 6 yıldır Hamid Karzai Memleketler arası Havalimanı’nın inançlı bir biçimde işletilmesini sağlamıştır. bununla birlikte Afgan kardeşlerimize eğitim, yardım, danışmanlık takviyesi de vermiştir. Bu nazaranvler müddetince TSK bünyesinde Afganistan’da 2002’den itibaren yaklaşık 20 bin silah ve mesai arkadaşımız bakılırsav yapmıştır. Fakat NATO’nun Afganistan’dan ayrılma sonucu almasının akabinde, beklenenden süratli gelişen ve değişen kaideler Afganistan’daki misyonumuzu bir daha değerlendirmemizi gerekli kılmıştır. Bu süreçte süratli ve aktif kararlar alınarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın onay ve talimatlarıyla çalışanımız ve vatandaşlarımız 48 saatten az bir müddetde Kabil’den tahliye edilmiştir.”
Öteki ülke vatandaşlarının tahliyesine de gerekli takviyelerin sağlandığını belirten Akar, şu biçimde devam etti:
“Kabil havaalanındaki yoğunluk ve gerginliğe karşın tahliyelerin kısa müddette uçuş emniyetinden taviz verilmeden başarılı bir biçimde gerçekleştirilmesi, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücünü ve Hava Kuvvetlerimizin geldiği seviyeyi bir defa daha ortaya koymuştur. Mehmetçik, bugüne kadar bakılırsav aldığı tüm coğrafyalarda olduğu üzere Afganistan’da da ecdadına, ulu tarihine yaraşır biçimde, vazifelerini muvaffakiyetle icra ederek, Afgan halkının gönlünü kazanarak ve dünya barışına hizmet etmenin gururuyla sağ salim ülkesine dönmüştür.”
Afganistan nazaranvini muvaffakiyetle tamamlayan Mehmetçik için 4. Kolordu Komutanlığında karşılama merasimi düzenlendiğini hatırlatan Akar, “Bugün de tahliyelerin sağlıklı ve hızlı bir biçimde gerçekleştirilmesinde bakılırsav alan siz bedelli çalışanımızla birlikte olmanın memnunluğunu yaşıyoruz. Afganistan’da bugüne kadar muvaffakiyetle vazife yapan, ayrıyeten tahliyelerin planlanmasında ve icrasında misyon alan tüm silah arkadaşlarımı, katkı sağlayan herkesi, bilhassa şu anda ortamızda bulunan uçuş grubunu, yer dayanak ve uçak bakım çalışanımızı kutluyorum. Her birinizin alınlarından öpüyorum” tabirlerini kullandı. Akar, salondakilerle bir arada tahliyede vazife alan çalışanı alkışladı.
“Gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz”
Türkiye’nin göklerdeki gücü ve muvaffakiyetinin çelikleşmiş sözü Hava Kuvvetleri Komutanlığının nitelikli işçisi, sahip olduğu imkan ve kabiliyetleri ile milletin gurur kaynağı olmaya devam edeceğini aktaran Akar, şunları kaydetti:
“Bu vazifesi de layıkıyla yerine getiren Hava Kuvvetlerimizi, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği, teşvik ve takviyeleriyle yüzde 80’lere yaklaşan yerli ve ulusal silah sistemlerimizle, A-400M uçaklarımızla, İHA-SİHA-TİHA’larımızla, akıllı mühimmatlarımızla her vakit desteklemeye ve Hava Kuvvetlerimizin gücüne güç katmaya devam edeceğiz. Tahliye müddetince Türk Silahlı Kuvvetlerine dayanak olan lokal çalışana, başta ABD, İngiltere ve Almanya olmak üzere uçak tahsisi dahil gerekli dayanağı sağlayan NATO müttefiklerimize ve samimi iş birliğinden dolayı kardeş Pakistan ve Tacikistan’a teşekkür ediyorum. Ayrıyeten Kabil’de birliğimizde bakılırsav yapan kahraman ve can kardeşimiz Azerbaycan askerlerine, tahliye sürecinde başta Dışişleri ve İçişleri Bakanlığımız olmak üzere başka bakanlık ve kurumlara da iş birliklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Türkiye olarak bundan daha sonra da bölgedeki gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz.”
“Türk pilotunun özelliği…”
Merasimin sonunda Bakan Akar, tahliye bakılırsavini muvaffakiyetle yerine getiren işçinin yanına giderek vazifelere ait bilgi aldı.
Bir pilotun “Hava alanı epey karışıktı, rastgele bir denetim yoktu, havaalanında seyrüsefer aygıtları çalışmıyordu.” tabirleriyle misyonun zorluğunu aktarması üzerine Akar, “Hava alanının tam olarak denetim ve koordine edildiği, hava alanında radarların, seyrüsefer aygıtlarının tam olarak çalıştığı ortamda herkes uçak kullanır. Türk pilotunun hüneri, farkı, özelliği bu cins ağır ve sıkıntı kurallarda ortaya çıkıyor. Bundan dolayı hepinizi kutluyorum.” dedi.