TerraNova
New member
Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne yapılan atamaları protesto etmek için 4 Ekim 2021 tarihinde, yerleşkede yaptıkları hareket sırasında gözaltına alınan öğrencilerden Enis Berke Gök ve Caner Perit İhtimam 6 Ekim’de tutuklanmıştı. 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14 öğrenci hakkında düzenlenen iddianameyi kabul etmesinin akabinde yargılama bugün başladı.
İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi salonunun küçük olması niçiniyle 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşma kimlik tespitiyle başladı. Duruşmaya 14 sanık ve taraf avukatları katıldı. Açıklamaya, CHP Genel Lider Yardımcıları Gökçe Gökçen ve Yüksel Taşkın ile CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel ile milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Ali Yetenekli Başarır, Aykut Erdoğdu, Züleyha Gülüm, Sera Kadıgil ve Musa Piroğlu da katıldı.
Duruşmada birinci savunmalar alınmaya başlandı. Suçlamaları kabul etmediğini belirten tutuklu öğrencilerden Enis Berke Gök, şunları söylemiş oldu:
“Aslında her şey, tutuklanmamın bir gün öncesinde başladı. Telefonuma gelen iletide bir link vardı. Anadolu Ajansı’nın haber linki. Tayyip Erdoğan bana ‘Terörist’ diyordu. Haberi yanımdakilere gösterdim, onlar da şaşırdılar. Birkaç saat telefonla arandım. Büyük ihtimalle tutuklanacağımı söylemiş olduler. Okuldaki sivil polisler beni takip ediyordu. Bu sırada çevik kuvvet sivil polisler beni bekliyordu. Çıktığım anda üzerime çullandılar. Gözaltı aracında can dostum beni bekliyordu. 5 arkadaşımızı daha getirdiler. Darp raporu için 3 hastane gezmişizdir. Sonunda bir adedine karar kılabildiler. yeniden araca bindirildik, zıt kelepçe uygulandı. Azaplar bundan daha sonra da bitmeyecekti. ‘Faşizme karşı omuz omuza’ sloganı attık. daha sonra tutuklandık. Faşizmin bir öteki yüzü. İtmeler kakmalar, buyruk vermeler, verilmeyen yemekler… Olmayan sıcak su, verilmeyen kitaplar, geç verilen ders notları, giremediğim dersler… Asla sürece alınmayan dilekçeler, verilmeyen mektuplar… 50 gün hücrede kalınca insan unutabiliyor. Yoksulluğa ve insanın insanı ezmesine karşı çıkmamdan dolayı mı tutukluyum? Birazdan öğreneceğim tutsaklığa devam mı yoksa tamam mı?”
Berke Gök, aracın üzerine çıkma olayının nasıl geliştiğinin sorulması üzerine de “Olayın heyecanı ve dehşet niçiniyle aracın üzerine çıktım” dedi.
“3 aydır eğitim hakkım gasp ediliyor”
Tutuklu sanık Caner Perit İhtimam de “Boğaziçi direnişine başından beri dayanak verdim, hala da birebir yerdeyim.” diyerek, şunları lisana getirdi:
“Amacımız üniversitenin özgür, özerk bir yapıya kavuşmasını sağlamak. Olayın gerçekleştiği gün 4 Ekim’de okula gittim. Okulda vakit geçirdikten daha sonra Naci İnci, rektörlük binasından çıkış yapıyordu. Biz de reaksiyon gösterdik. Okulda bu üslup görüntülere Melih Bulu atandıktan daha sonra her gün rastlayabilirdiniz. Rastgele bir eza yaşamadım olay sırasında konutuma gidecektim. Twitter’da Recep Tayyip Erdoğan açıklama yapmış, ‘bunlar kapalı teröristlerdir, bunları üniversitede okutmayacağız’ diyordu. daha sonra yokuş çıkmaya başladım, konutum yaklaşık iki dakika uzaklıkta. Etrafımı 10 tane erkek çevirdi, buyurun dedim otomobile bindirdiler. niçinini söyleyin dedim, söylemek zorunda değiliz diyerek zorla bindirdiler. Direnç göstermedim, karşıt kelepçe azabına maruz kaldım. 4 saat bu biçimde bekledim. Vatan Emniyet’te sözümü verdim, sözümü alırken kargacık burgacık fotoğraf gösterdiler. Kendimi teşhis edemeyip birinci tabirimi verdim. Savcılıkta tabirimi verdim ve 6 Ekim’de derslerimin başladığı birinci günde tutuklandım.”
İtina, savunmasının devamında alanda kolluk nazaranvlisinin olmadığını özel güvenliğin olduğunu belirterek, şöyleki konuştu:
“Burada duramazsın, buradan git denmedi, ihtarda bulunmadılar. Kendisine hiç bir müdahalede bulunmadım, güvenliğin araca binmesine pürüz olmadım. 5 metre gerisindeydim aracın. Lakin iddianamede aracı engellemeye çalıştığım, önüne geçtiğim söyleniyor. Kamu bakılırsavlisine muhalefet cürmü; ben aracın 5 metre ardındayken bir arbede başladı, onu gördüm alana yaklaşmadım. Birkaç saniye geçtikten daha sonra insanları sakinleştirmek gayesiyle alana yöneldim. Yöneldiğim sırada bir arbede daha oldu. içinde kaldım ancak şuurlu olarak bir şahsa karşı kasıtlı bir harekette bulunmadım.”
“İddiayı görür görmez sabaha kadar güldüm”
Somut suçlama hakkında ne diyeceğini nitekim bilemediğini belirten İtina, şunları söylemiş oldu:
“Akşam iddianame geldi, iddianamedeki 4. iddiayı görür görmez inanamadım. ‘Kara ulaşım araçlarını alıkoyma ve kaçırma.’ Sabaha kadar güldüm buna. Öteki bir şey denir mi bilmiyorum. Bunun için argüman makamına teşekkür ediyorum. Naci İnci’nin, yandaş bir kanalda uzunluk gösterip ‘Vandal’ söylemiş olduğini duydum. Bu kişi tertipli olarak özel güvenliği öğrencilerin üzerine saldırtan, hocaları engelleyen biridir. Şayet ortada bir vandal var ise vandal ben değilim. Okula atanan tüm kayyımlar tek bir bireyden buyruk alıp uygulayıcısı pozisyonundadır. Kendilerine karşı özel bir harekette bulunmam mümkün değildir. Tutsaklığım katiyen siyasaldır. Biz gayret etmeye devam ettik, rastgele bir kabahat işlemedik. Bizler sadece eğitim hakkı gasp edilmiş zavallı gençler değiliz, bizim bir gayretimiz var. Kayyımlar üzere el pençe divan durup hesap vereceğimiz biri de yok.”
İddianameden
İddianamede, 6 Ekim’den bu yana tutuklu bulunan Ersin Berke Gök ile Caner Perit Özen’in de ortalarında bulunduğu toplamda 14 öğrenci hakkında, “Kanuna alışılmamış toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak, ihtara karşın bizatihi dağılmama”, “Kişiyi, yerine getirdiği kamu vazifesi niçiniyle birden çok bireyle hürriyetinden mahrum kılma”, “nazaranvi yaptırmamak için direnme” ve “kara ulaşım araçlarını kaçırma yahut alıkoyma” kabahatlerinden 5 yıl 3’er aydan 25 yıl 6’şar aya kadar mahpus cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi. (ANKA)
Tahliye sonucu
Tutuklu öğrenciler Enis Berke Gök ve Caner Perit İhtimam hakkında haftada bir imza vermeleri şartı ve yurt dışı yasağı konularak tahliye sonucu verildi.
İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi salonunun küçük olması niçiniyle 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşma kimlik tespitiyle başladı. Duruşmaya 14 sanık ve taraf avukatları katıldı. Açıklamaya, CHP Genel Lider Yardımcıları Gökçe Gökçen ve Yüksel Taşkın ile CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel ile milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Ali Yetenekli Başarır, Aykut Erdoğdu, Züleyha Gülüm, Sera Kadıgil ve Musa Piroğlu da katıldı.
Duruşmada birinci savunmalar alınmaya başlandı. Suçlamaları kabul etmediğini belirten tutuklu öğrencilerden Enis Berke Gök, şunları söylemiş oldu:
“Aslında her şey, tutuklanmamın bir gün öncesinde başladı. Telefonuma gelen iletide bir link vardı. Anadolu Ajansı’nın haber linki. Tayyip Erdoğan bana ‘Terörist’ diyordu. Haberi yanımdakilere gösterdim, onlar da şaşırdılar. Birkaç saat telefonla arandım. Büyük ihtimalle tutuklanacağımı söylemiş olduler. Okuldaki sivil polisler beni takip ediyordu. Bu sırada çevik kuvvet sivil polisler beni bekliyordu. Çıktığım anda üzerime çullandılar. Gözaltı aracında can dostum beni bekliyordu. 5 arkadaşımızı daha getirdiler. Darp raporu için 3 hastane gezmişizdir. Sonunda bir adedine karar kılabildiler. yeniden araca bindirildik, zıt kelepçe uygulandı. Azaplar bundan daha sonra da bitmeyecekti. ‘Faşizme karşı omuz omuza’ sloganı attık. daha sonra tutuklandık. Faşizmin bir öteki yüzü. İtmeler kakmalar, buyruk vermeler, verilmeyen yemekler… Olmayan sıcak su, verilmeyen kitaplar, geç verilen ders notları, giremediğim dersler… Asla sürece alınmayan dilekçeler, verilmeyen mektuplar… 50 gün hücrede kalınca insan unutabiliyor. Yoksulluğa ve insanın insanı ezmesine karşı çıkmamdan dolayı mı tutukluyum? Birazdan öğreneceğim tutsaklığa devam mı yoksa tamam mı?”
Berke Gök, aracın üzerine çıkma olayının nasıl geliştiğinin sorulması üzerine de “Olayın heyecanı ve dehşet niçiniyle aracın üzerine çıktım” dedi.
“3 aydır eğitim hakkım gasp ediliyor”
Tutuklu sanık Caner Perit İhtimam de “Boğaziçi direnişine başından beri dayanak verdim, hala da birebir yerdeyim.” diyerek, şunları lisana getirdi:
“Amacımız üniversitenin özgür, özerk bir yapıya kavuşmasını sağlamak. Olayın gerçekleştiği gün 4 Ekim’de okula gittim. Okulda vakit geçirdikten daha sonra Naci İnci, rektörlük binasından çıkış yapıyordu. Biz de reaksiyon gösterdik. Okulda bu üslup görüntülere Melih Bulu atandıktan daha sonra her gün rastlayabilirdiniz. Rastgele bir eza yaşamadım olay sırasında konutuma gidecektim. Twitter’da Recep Tayyip Erdoğan açıklama yapmış, ‘bunlar kapalı teröristlerdir, bunları üniversitede okutmayacağız’ diyordu. daha sonra yokuş çıkmaya başladım, konutum yaklaşık iki dakika uzaklıkta. Etrafımı 10 tane erkek çevirdi, buyurun dedim otomobile bindirdiler. niçinini söyleyin dedim, söylemek zorunda değiliz diyerek zorla bindirdiler. Direnç göstermedim, karşıt kelepçe azabına maruz kaldım. 4 saat bu biçimde bekledim. Vatan Emniyet’te sözümü verdim, sözümü alırken kargacık burgacık fotoğraf gösterdiler. Kendimi teşhis edemeyip birinci tabirimi verdim. Savcılıkta tabirimi verdim ve 6 Ekim’de derslerimin başladığı birinci günde tutuklandım.”
İtina, savunmasının devamında alanda kolluk nazaranvlisinin olmadığını özel güvenliğin olduğunu belirterek, şöyleki konuştu:
“Burada duramazsın, buradan git denmedi, ihtarda bulunmadılar. Kendisine hiç bir müdahalede bulunmadım, güvenliğin araca binmesine pürüz olmadım. 5 metre gerisindeydim aracın. Lakin iddianamede aracı engellemeye çalıştığım, önüne geçtiğim söyleniyor. Kamu bakılırsavlisine muhalefet cürmü; ben aracın 5 metre ardındayken bir arbede başladı, onu gördüm alana yaklaşmadım. Birkaç saniye geçtikten daha sonra insanları sakinleştirmek gayesiyle alana yöneldim. Yöneldiğim sırada bir arbede daha oldu. içinde kaldım ancak şuurlu olarak bir şahsa karşı kasıtlı bir harekette bulunmadım.”
“İddiayı görür görmez sabaha kadar güldüm”
Somut suçlama hakkında ne diyeceğini nitekim bilemediğini belirten İtina, şunları söylemiş oldu:
“Akşam iddianame geldi, iddianamedeki 4. iddiayı görür görmez inanamadım. ‘Kara ulaşım araçlarını alıkoyma ve kaçırma.’ Sabaha kadar güldüm buna. Öteki bir şey denir mi bilmiyorum. Bunun için argüman makamına teşekkür ediyorum. Naci İnci’nin, yandaş bir kanalda uzunluk gösterip ‘Vandal’ söylemiş olduğini duydum. Bu kişi tertipli olarak özel güvenliği öğrencilerin üzerine saldırtan, hocaları engelleyen biridir. Şayet ortada bir vandal var ise vandal ben değilim. Okula atanan tüm kayyımlar tek bir bireyden buyruk alıp uygulayıcısı pozisyonundadır. Kendilerine karşı özel bir harekette bulunmam mümkün değildir. Tutsaklığım katiyen siyasaldır. Biz gayret etmeye devam ettik, rastgele bir kabahat işlemedik. Bizler sadece eğitim hakkı gasp edilmiş zavallı gençler değiliz, bizim bir gayretimiz var. Kayyımlar üzere el pençe divan durup hesap vereceğimiz biri de yok.”
İddianameden
İddianamede, 6 Ekim’den bu yana tutuklu bulunan Ersin Berke Gök ile Caner Perit Özen’in de ortalarında bulunduğu toplamda 14 öğrenci hakkında, “Kanuna alışılmamış toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak, ihtara karşın bizatihi dağılmama”, “Kişiyi, yerine getirdiği kamu vazifesi niçiniyle birden çok bireyle hürriyetinden mahrum kılma”, “nazaranvi yaptırmamak için direnme” ve “kara ulaşım araçlarını kaçırma yahut alıkoyma” kabahatlerinden 5 yıl 3’er aydan 25 yıl 6’şar aya kadar mahpus cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi. (ANKA)
Tahliye sonucu
Tutuklu öğrenciler Enis Berke Gök ve Caner Perit İhtimam hakkında haftada bir imza vermeleri şartı ve yurt dışı yasağı konularak tahliye sonucu verildi.