TerraNova
New member
CHP Genel Lider Yardımcısı Veli Ağbaba, başkanlığındaki CHP Esnaf Masası, Kayseri’de iki gün boyunca yurttaşların meselelerini dinleyecek. 41 kişilik heyet halinde Kayseri’ye giden Esnaf Masası, kentin bütün ilçelerini ziyaret edecek ve sendikalar, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, esnaf odaları, esnaf, kanaat liderleri ile görüşecek.
Esnaf Masası’nın Kayseri programı, Veli Ağbaba’nın bir otelde düzenlediği basın toplantısıyla başladı. Ağbaba’dan evvel konuşan CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, Kayseri’de yaşanan problemlere değinerek, “Biz betonlaşmaya karşıyız dediler, kentinin göbeğine kocaman kocaman binalar diktiler.” dedi.
Çetin Arık, Kayseri’nin her geçen gün daha berbata gittiğini savunarak, “Kayseri, 143 bin dekarlık tarım alanını kaybetmiş ve 43’üncü sırada yer alıyor. Bayan iş gücüne iştirak oranında da Türkiye’de 66’ncı sıradayız. Kişi başı kamu yatırımlar içinde da 81 vilayet içinde 78’inci olan Kayseri.” dedi.
“Kayseri Türkiye’nin en kıymetli kentlerinden birisi. Sanayi ve ticaret manasında Türkiye’de çığır açmış bir kentimiz.” diyen Veli Ağbaba ise şöyleki konuştu:
“Bugünlerde siyasetçilerin ülkeyi bölmemesi ve kutuplaştırma yaratmaması lazım. Dün, AKP Genel Başkanı’nın birinci yapmış olduğu şey, Atatürk’ün kurduğu partiye saldırmak oldu. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Atatürk’ü övmesinden ve ipine sarılmasından memnunuz. Kendi açıklarını Atatürk üzerinden kapatmaya çalıştığını da görüyoruz. Keşke Atatürk tartışılmasa, bu ülkenin kurucusu hakkında ağır laflar edilmese. Bizi eleştirenlerden, Genel Başkan’ımıza hakaret edenlerden Atatürk’le ilgili alacağımız ders yok. O ki okullarda andı kaldırmış, resmi kurumlardan T.C.’yi kaldırmış. Kendi beslemiş olduğu beşerler, hainler, Mustafa Kemal Atatürk’ün annesinin namusuna laf etmiş. Ya da ‘Saat 09:05’te kenefe gidin’ diyen fesli mecnun Kadir’i sofrasının baş konuğu yapmış, yazmış olduğu kitapları AK Parti’nin seçim materyali olarak kullanmış birinden alacağımız ders yoktur.
Barlas’a reaksiyon
Bugün Orta Doğu coğrafyasına baktığımız vakit; Müslüman coğrafyasında etnik kimlikten dolayı birbirimizi yemiyorsak laik, demokratik Cumhuriyet’e ve Atatürk’e borçluyuz. Bir taraftan biri söylüyor; öbür taraftan her periyodun dönmesi, bir vakit içinder Kenan Evren’i meskeninde ağırlayan, darbenin çocuğu, ailece devleti sömüren, kimi birtakım Özalcı, birtakım bazı Demirelci köşe muharriri var. Mehmet Barlas diyor ki ‘CHP kapatılabilir, seçimlere girmesi yasaklanabilir. 150 kişilik milletvekili listesi hazırlanıp, sürgüne gönderebilir’ diyor. Bu açık bir darbedir. Haddini aşıyor. CHP kapatılacakmış. Senin 7 feriştahın gelse CHP’nin önünden geçebilir mi? Besleme basın, artık CHP’nin kapatılmasından, 150 kişinin sürgüne gönderilmesinden kelam ediyor. Bu mevzuda AK Partililerin görüşlerini merak ediyoruz. Kenan Evren’in çocuğu olduğu için, midesine yoksul fukaranın lokması girdiği için atıp tutuyor. Kenan Cihan de diyordu ‘Asmayalım da besleyelim mi’ diye. Bu da bütün muhalifleri yurt dışına sürmekten bahsediyor. Bu, bağımsız bir müellif değildir. Saraydan almış olduğu talimatı anlatmaktadır. Biz, bedeli ne olursa olsun -sürgün olur, cezaevi olur- demokrasiyi savunmaktan vazgeçmeyeceğiz.
“Ekonomik buhran yaşıyoruz”
Bir ekonomik buhranı yaşıyoruz. Son bir yılda artık karnımız doymuyor, barınamıyoruz da. İstanbul’da konut kiraları yüzde 73, Adana’da yüzde 65, İzmir’de yüzde 49, ilimiz Kayseri’de ise yüzde 63 oranında armış durumda. Ankara’dan örnek verelim; Ankara yüzde 50 ile en az artan vilayetlerinden birisi. Ankara’da ortalama konut kirası bin 900 liraya yükselmiş. Taban fiyat ile konut kirası içindeki fark, yalnızca 925 lira. Açlık hududu 3 bin 100 lira. Son bir yılda kömür yüzde 89, soba fiyatı yüzde 82, odun fiyatı yüzde 41 artmış. Minimum fiyatlı barınsa ısınamıyor, ısınmak istese aç kalıyor. Yarı aç karnını doyursa bu sefer de barınamıyor, dışarıda kalıyor.
Doğal gaz ısınmak, elektrik aydınlatmak, konut ise barınmak içindir. Bu keşifler, yüz yıllar evvel vatandaşın hayatını kolaylaştırmak içi keşfedildi. 21’inci yüzyıl Türkiye’sinde minimum fiyatlı 1800’lü yılları yaşıyor. Herbiçimde Edison, tarihin en büyük icatlarından bir tanesi olan ampulün AKP’nin simgesi olacağını bilseydi, keşfetmek için bu kadar zahmete girmez, bir kere daha düşünürdü. Hükümet sözcüleri, ‘Daha az porsiyon yiyin, Peygamber efendimiz de tam karnını doyurmazdı’ diyor. Yandaş medya var ki çığır açtı. Kuru ekmeğin yararlarından bahsediyor. Bir öbür AKP sözcüsü, ‘Marketlere giderken küçük otomobil alın’ diyor. Adeta milletin aklıyla dalga geçmeye devam ediyorlar.
“Rakamlar çelişiyor”
Bir taraftan da devletin kurumları birbirini palavralar biçimde. Türkiye’nin en büyük sorunu genç işsizlik. TÜİK sayılarına bakılırsa yüzde 21, gerçek sayılara bakılırsa yüzde 50 genç işsizliği var. TÜİK, ‘Eylül ayında 70 bin kişi işsizlik azaldı’ diyor. İŞKUR, ‘Hayır azalmadı, eylül ayında 156 bin arttı’ diyor. TÜİK ‘azaldı’, İŞKUR ‘arttı’ diyor.
“Her ay 150 bin kişi işsiz kalmış”
Türkiye’de 30 milyon 538 bin 629 kişi, tertipli olarak sofrasına tavuk ve et koyamadı. 57 milyon kişi, konut masraflarının kendine yük getirdiğini söylüyor. 40 milyon 936 bin kişi, borç ve taksitlerini ödeyemiyor. 30 milyon kişi, meskenini yeteri kadar ısıtamadığını söylüyor, yani 30 milyon kişi konutunda üşüyor. İşten çıkarma yasağından bu yana Türkiye’de tam 632 bin kişi işsiz kalmış durumda. Hazirandan ekim ayına kadar 632 bin kişi işten atılmış durumda. Bu demek oluyor ki işten çıkarma yasağının bitmesinden daha sonra 4 ayda, her ay tam 150 bin kişi işsiz kalmış.
7 milyon 500 bin kişi, TÜİK bilgilerine bakılırsa, aylık bin 192 lira ve altında gelirle hayatını sürdürmeye çalışıyor. Neredeyse açlık hududunun üçte biri civarında. 3 milyon 274 bin çocuğun yaşadığı meskende tek bir çalışan yok. 3 milyon çocuğun yaşadığı meskende internet, 709 bin çocuğun yaşadığı konutta televizyon yok. Hala 3 milyon çocuk bilgisayarın tuşuna dokunabilmiş değil. Son 5 ayda, 1 milyon 525 bin kişinin elektriği kesiliyor. Son 5 ayda, 674 bin ailenin doğal gazı kesilmiş durumda. 5 milyon 700 bin gencimiz meskende. Ne iş arıyor ne eğitimden yararlanıyor. Meskende anne ve babasının eline bakan 5 milyon 700 bin gencimiz oluşmuş durumda.
Seçim daveti
Seçime gidilmediği her gün, bu ülkenin daha da geriye gittiğine daima birlikte şahit olacağız. Derhal erken seçim davetinde, bir kere daha bulunuyoruz. Bu ülkeyi kurtaracak olan, liyakat sahibi insanlardır. Ülkeyi derhal seçime götürerek, devlet deneyimi olan, ailesinde şaibeli olmayan bir insanın bu ülkeyi yönetmesi gerekiyor.”
Esnaf Masası’nın Kayseri programı, Veli Ağbaba’nın bir otelde düzenlediği basın toplantısıyla başladı. Ağbaba’dan evvel konuşan CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, Kayseri’de yaşanan problemlere değinerek, “Biz betonlaşmaya karşıyız dediler, kentinin göbeğine kocaman kocaman binalar diktiler.” dedi.
Çetin Arık, Kayseri’nin her geçen gün daha berbata gittiğini savunarak, “Kayseri, 143 bin dekarlık tarım alanını kaybetmiş ve 43’üncü sırada yer alıyor. Bayan iş gücüne iştirak oranında da Türkiye’de 66’ncı sıradayız. Kişi başı kamu yatırımlar içinde da 81 vilayet içinde 78’inci olan Kayseri.” dedi.
“Kayseri Türkiye’nin en kıymetli kentlerinden birisi. Sanayi ve ticaret manasında Türkiye’de çığır açmış bir kentimiz.” diyen Veli Ağbaba ise şöyleki konuştu:
“Bugünlerde siyasetçilerin ülkeyi bölmemesi ve kutuplaştırma yaratmaması lazım. Dün, AKP Genel Başkanı’nın birinci yapmış olduğu şey, Atatürk’ün kurduğu partiye saldırmak oldu. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Atatürk’ü övmesinden ve ipine sarılmasından memnunuz. Kendi açıklarını Atatürk üzerinden kapatmaya çalıştığını da görüyoruz. Keşke Atatürk tartışılmasa, bu ülkenin kurucusu hakkında ağır laflar edilmese. Bizi eleştirenlerden, Genel Başkan’ımıza hakaret edenlerden Atatürk’le ilgili alacağımız ders yok. O ki okullarda andı kaldırmış, resmi kurumlardan T.C.’yi kaldırmış. Kendi beslemiş olduğu beşerler, hainler, Mustafa Kemal Atatürk’ün annesinin namusuna laf etmiş. Ya da ‘Saat 09:05’te kenefe gidin’ diyen fesli mecnun Kadir’i sofrasının baş konuğu yapmış, yazmış olduğu kitapları AK Parti’nin seçim materyali olarak kullanmış birinden alacağımız ders yoktur.
Barlas’a reaksiyon
Bugün Orta Doğu coğrafyasına baktığımız vakit; Müslüman coğrafyasında etnik kimlikten dolayı birbirimizi yemiyorsak laik, demokratik Cumhuriyet’e ve Atatürk’e borçluyuz. Bir taraftan biri söylüyor; öbür taraftan her periyodun dönmesi, bir vakit içinder Kenan Evren’i meskeninde ağırlayan, darbenin çocuğu, ailece devleti sömüren, kimi birtakım Özalcı, birtakım bazı Demirelci köşe muharriri var. Mehmet Barlas diyor ki ‘CHP kapatılabilir, seçimlere girmesi yasaklanabilir. 150 kişilik milletvekili listesi hazırlanıp, sürgüne gönderebilir’ diyor. Bu açık bir darbedir. Haddini aşıyor. CHP kapatılacakmış. Senin 7 feriştahın gelse CHP’nin önünden geçebilir mi? Besleme basın, artık CHP’nin kapatılmasından, 150 kişinin sürgüne gönderilmesinden kelam ediyor. Bu mevzuda AK Partililerin görüşlerini merak ediyoruz. Kenan Evren’in çocuğu olduğu için, midesine yoksul fukaranın lokması girdiği için atıp tutuyor. Kenan Cihan de diyordu ‘Asmayalım da besleyelim mi’ diye. Bu da bütün muhalifleri yurt dışına sürmekten bahsediyor. Bu, bağımsız bir müellif değildir. Saraydan almış olduğu talimatı anlatmaktadır. Biz, bedeli ne olursa olsun -sürgün olur, cezaevi olur- demokrasiyi savunmaktan vazgeçmeyeceğiz.
“Ekonomik buhran yaşıyoruz”
Bir ekonomik buhranı yaşıyoruz. Son bir yılda artık karnımız doymuyor, barınamıyoruz da. İstanbul’da konut kiraları yüzde 73, Adana’da yüzde 65, İzmir’de yüzde 49, ilimiz Kayseri’de ise yüzde 63 oranında armış durumda. Ankara’dan örnek verelim; Ankara yüzde 50 ile en az artan vilayetlerinden birisi. Ankara’da ortalama konut kirası bin 900 liraya yükselmiş. Taban fiyat ile konut kirası içindeki fark, yalnızca 925 lira. Açlık hududu 3 bin 100 lira. Son bir yılda kömür yüzde 89, soba fiyatı yüzde 82, odun fiyatı yüzde 41 artmış. Minimum fiyatlı barınsa ısınamıyor, ısınmak istese aç kalıyor. Yarı aç karnını doyursa bu sefer de barınamıyor, dışarıda kalıyor.
Doğal gaz ısınmak, elektrik aydınlatmak, konut ise barınmak içindir. Bu keşifler, yüz yıllar evvel vatandaşın hayatını kolaylaştırmak içi keşfedildi. 21’inci yüzyıl Türkiye’sinde minimum fiyatlı 1800’lü yılları yaşıyor. Herbiçimde Edison, tarihin en büyük icatlarından bir tanesi olan ampulün AKP’nin simgesi olacağını bilseydi, keşfetmek için bu kadar zahmete girmez, bir kere daha düşünürdü. Hükümet sözcüleri, ‘Daha az porsiyon yiyin, Peygamber efendimiz de tam karnını doyurmazdı’ diyor. Yandaş medya var ki çığır açtı. Kuru ekmeğin yararlarından bahsediyor. Bir öbür AKP sözcüsü, ‘Marketlere giderken küçük otomobil alın’ diyor. Adeta milletin aklıyla dalga geçmeye devam ediyorlar.
“Rakamlar çelişiyor”
Bir taraftan da devletin kurumları birbirini palavralar biçimde. Türkiye’nin en büyük sorunu genç işsizlik. TÜİK sayılarına bakılırsa yüzde 21, gerçek sayılara bakılırsa yüzde 50 genç işsizliği var. TÜİK, ‘Eylül ayında 70 bin kişi işsizlik azaldı’ diyor. İŞKUR, ‘Hayır azalmadı, eylül ayında 156 bin arttı’ diyor. TÜİK ‘azaldı’, İŞKUR ‘arttı’ diyor.
“Her ay 150 bin kişi işsiz kalmış”
Türkiye’de 30 milyon 538 bin 629 kişi, tertipli olarak sofrasına tavuk ve et koyamadı. 57 milyon kişi, konut masraflarının kendine yük getirdiğini söylüyor. 40 milyon 936 bin kişi, borç ve taksitlerini ödeyemiyor. 30 milyon kişi, meskenini yeteri kadar ısıtamadığını söylüyor, yani 30 milyon kişi konutunda üşüyor. İşten çıkarma yasağından bu yana Türkiye’de tam 632 bin kişi işsiz kalmış durumda. Hazirandan ekim ayına kadar 632 bin kişi işten atılmış durumda. Bu demek oluyor ki işten çıkarma yasağının bitmesinden daha sonra 4 ayda, her ay tam 150 bin kişi işsiz kalmış.
7 milyon 500 bin kişi, TÜİK bilgilerine bakılırsa, aylık bin 192 lira ve altında gelirle hayatını sürdürmeye çalışıyor. Neredeyse açlık hududunun üçte biri civarında. 3 milyon 274 bin çocuğun yaşadığı meskende tek bir çalışan yok. 3 milyon çocuğun yaşadığı meskende internet, 709 bin çocuğun yaşadığı konutta televizyon yok. Hala 3 milyon çocuk bilgisayarın tuşuna dokunabilmiş değil. Son 5 ayda, 1 milyon 525 bin kişinin elektriği kesiliyor. Son 5 ayda, 674 bin ailenin doğal gazı kesilmiş durumda. 5 milyon 700 bin gencimiz meskende. Ne iş arıyor ne eğitimden yararlanıyor. Meskende anne ve babasının eline bakan 5 milyon 700 bin gencimiz oluşmuş durumda.
Seçim daveti
Seçime gidilmediği her gün, bu ülkenin daha da geriye gittiğine daima birlikte şahit olacağız. Derhal erken seçim davetinde, bir kere daha bulunuyoruz. Bu ülkeyi kurtaracak olan, liyakat sahibi insanlardır. Ülkeyi derhal seçime götürerek, devlet deneyimi olan, ailesinde şaibeli olmayan bir insanın bu ülkeyi yönetmesi gerekiyor.”