TerraNova
New member
CHP Genel Lider Yardımcısı Ahmet Akın, güç arz güvenliğinin fazlaca dikkat edilmesi gereken bir mevzu olduğunu söylemiş oldu.
Türkiye’de heyeti gücün 98 bin megavata ulaştığını belirten Akın, “Güncel üretim bilgilerine baktığımızda Ekim 2021 prestijiyle toplam üretimin yüzde 66’sı fosil, yani kömür, doğal gaza bağlı olup, fakat yüzde 34’ü yenilenebilir kaynaklardan sağlanmaktadır.” dedi.
Yüzde 34’lük yenilenebilir kaynaklara bağlı üretimin büyük kısmının hidroelektrik santrallerinden sağlandığını aktaran Akın, burada güneşe dayalı üretimin hissesinin ise çok düşük olduğuna dikkati çekti.
Akın, Türkiye’nin artan güç muhtaçlığını karşılayabilmek için özel kesimin güç yatırımlarına sürat kesmeden devam etmesi gerektiğine vurgu yaparak, şöyleki devam etti:
“Artık güç yatırımlarının Paris İklim Mutabakatı kapsamında düşük karbonlu yani yenilenebilir güce dayalı olması değer arz ediyor. Mevcut fosile dayalı üretimlerin yerini yenilenebilir güce bırakması koşul. Güç dönüşümü yapmamız gerekiyor. Ayrıyeten, elektriği yalnızca aydınlatma ve ısıtma-soğutmada değil, taşıtlarda, ulaşımda kullanabilmek için bizim acil batarya sistemleri, pil, depolama üzere bahislere odaklanmamız gerekiyor. Türkiye’nin mevcut güç kesimi sübvansiyon ve teşviklerle ayakta durmaya çalışıyor, bu durum ne kadar sürdürülebilir? Öbür taraftan karbon maliyetiyle müsabaka durumu var.”
“Enerji dalı ithalata dayalı”
CHP Genel Lider Yardımcısı Akın, Türkiye’nin güç bölümünün doğal gaz, akaryakıt ve ithal kömür olmak üzere ithalata dayalı olduğunu lisana getirirken, bu durumun Türkiye’yi güçte dışa bağımlı kıldığını bildirdi.
Akın, “Ayrıca elektrik üretimi kademesinde da teknolojik olarak dışa bağımlıyız. Yerli makine kullanması teşvik ediliyor. Lakin ana makine parkı yerli üretim olmadığı için bu da sembolik oluyor.” dedi.
Yerli teknolojiye dayalı yenilenebilir güce odaklanılması gerektiğini belirten Akın, “Enerji portföyündeki fosil yakıtları azaltarak yerine güneş ve rüzgara tartı veren bir strateji izlenmelidir.” diye konuştu.
Ahmet Akın, şunları kaydetti:
“Güneşten daha fazla yararlanmalıyız. Güneş radyasyonı konusunda bizden çok daha dezavantajlı durumda olan ülkeler 2030 yılı için 200 gigavat maksat koyuyorsa bizim de güneş konusunda hayli önemli adımlar atmamız gerekiyor. Net sıfır emisyon amacımız olmalı ve bunu hayata geçirecek teknolojiye, bilime, inovasyona dayalı yeşil kalkınma atılımını hemen başlatmalıyız. Güç verimliliği alanında yapacağımız her ilerleme güç arz güvenliğine müspet katkı sağlayacaktır. Sıfır maliyetli ve pak güç verimlilikten sağlanan güç tasarrufu ile olur. Bunu aklımızdan çıkarmamalıyız.”
Türkiye’de heyeti gücün 98 bin megavata ulaştığını belirten Akın, “Güncel üretim bilgilerine baktığımızda Ekim 2021 prestijiyle toplam üretimin yüzde 66’sı fosil, yani kömür, doğal gaza bağlı olup, fakat yüzde 34’ü yenilenebilir kaynaklardan sağlanmaktadır.” dedi.
Yüzde 34’lük yenilenebilir kaynaklara bağlı üretimin büyük kısmının hidroelektrik santrallerinden sağlandığını aktaran Akın, burada güneşe dayalı üretimin hissesinin ise çok düşük olduğuna dikkati çekti.
Akın, Türkiye’nin artan güç muhtaçlığını karşılayabilmek için özel kesimin güç yatırımlarına sürat kesmeden devam etmesi gerektiğine vurgu yaparak, şöyleki devam etti:
“Artık güç yatırımlarının Paris İklim Mutabakatı kapsamında düşük karbonlu yani yenilenebilir güce dayalı olması değer arz ediyor. Mevcut fosile dayalı üretimlerin yerini yenilenebilir güce bırakması koşul. Güç dönüşümü yapmamız gerekiyor. Ayrıyeten, elektriği yalnızca aydınlatma ve ısıtma-soğutmada değil, taşıtlarda, ulaşımda kullanabilmek için bizim acil batarya sistemleri, pil, depolama üzere bahislere odaklanmamız gerekiyor. Türkiye’nin mevcut güç kesimi sübvansiyon ve teşviklerle ayakta durmaya çalışıyor, bu durum ne kadar sürdürülebilir? Öbür taraftan karbon maliyetiyle müsabaka durumu var.”
“Enerji dalı ithalata dayalı”
CHP Genel Lider Yardımcısı Akın, Türkiye’nin güç bölümünün doğal gaz, akaryakıt ve ithal kömür olmak üzere ithalata dayalı olduğunu lisana getirirken, bu durumun Türkiye’yi güçte dışa bağımlı kıldığını bildirdi.
Akın, “Ayrıca elektrik üretimi kademesinde da teknolojik olarak dışa bağımlıyız. Yerli makine kullanması teşvik ediliyor. Lakin ana makine parkı yerli üretim olmadığı için bu da sembolik oluyor.” dedi.
Yerli teknolojiye dayalı yenilenebilir güce odaklanılması gerektiğini belirten Akın, “Enerji portföyündeki fosil yakıtları azaltarak yerine güneş ve rüzgara tartı veren bir strateji izlenmelidir.” diye konuştu.
Ahmet Akın, şunları kaydetti:
“Güneşten daha fazla yararlanmalıyız. Güneş radyasyonı konusunda bizden çok daha dezavantajlı durumda olan ülkeler 2030 yılı için 200 gigavat maksat koyuyorsa bizim de güneş konusunda hayli önemli adımlar atmamız gerekiyor. Net sıfır emisyon amacımız olmalı ve bunu hayata geçirecek teknolojiye, bilime, inovasyona dayalı yeşil kalkınma atılımını hemen başlatmalıyız. Güç verimliliği alanında yapacağımız her ilerleme güç arz güvenliğine müspet katkı sağlayacaktır. Sıfır maliyetli ve pak güç verimlilikten sağlanan güç tasarrufu ile olur. Bunu aklımızdan çıkarmamalıyız.”