TerraNova
New member
Ağbaba, hükümet ile memur sendikaları içinde 6. Devir Toplu Kontrat görüşmelerinde sağlanan muahedeyi, yazılı bir açıklama yaparak kıymetlendirdi.
Çalışanların enflasyona ezdirilmediğinin tabir edildiğini aktaran Ağbaba, “Sormak isteriz, sanki işçiler ve emekliler hangi enflasyona ezdirilmedi? Merkez Bankası Liderinin dahi gerçeklikten uzak dediği TÜİK’in adrese teslim enflasyon datalarına mi, yoksa işçinin mutfağında hissettiği yüzde 40’ı bulan gerçek enflasyona mı ezdirilmedi?” tabirlerine yer verdi.
Ağbaba, başkanlık sisteminin işçilere yoksulluktan diğer bir şey getirmediğini savunarak, şunları kaydetti:
“Çalışma Bakanı yaptığı açıklamada Türkiye’nin ekonomik olarak büyüdüğünden ve başkanlık sisteminin avantajlarından bahsetti. Lakin karşımızda duran gerçeklik bunun tam zıddını anlatmaktadır. Başkanlık sistemiyle kelamda şahlanış periyoduna geçip, cihan devleti olacağımız istikametinde savda bulunulmasına karşın, bu sistemde geçen 38 aylık müddetin 36 ayında enflasyon tek haneleri görmedi. 2018 yılında, 24 Haziran seçimlerinin yapıldığı tarihlerde ulusal gelirimiz 10 bin 757 dolar iken artık ulusal gelirimiz 8 bin 713 dolara geriledi. Başta işçiler olmak üzere hepimiz bu sistemde en az 2 bin 44 dolar yoksullaştık. Ekmeğin fiyatı dahi son bir yılda yüzde 23 oranında arttı. Yoksulluk hududu son bir yılda en az 1619 lira arttı.”
Ağbaba, verilen artırımların kâfi olmadığını ve yeni yılda da işçinin cebine girmeden eriyeceğini belirterek, “Gelecek iki yıl için belirlenen artırım oranları, memurun ve emeklinin kaybını karşılamaktan uzaktır. Bu artırım oranları kamu işçisine refah yerine bir daha yoksulluk getirecektir. Adil bir toplu mukavele için grev hakkı kuraldır. Memurlarımıza grevli toplu kontrat hakkının tanınmaması, toplu pazarlık sürecinin tabiatına karşıttır. Bu durum, memurlarımızın eşit ve demokratik toplu mukavele görüşmesi yapmasında en büyük pürüzdür.” değerlendirmesinde bulundu.
Çalışanların enflasyona ezdirilmediğinin tabir edildiğini aktaran Ağbaba, “Sormak isteriz, sanki işçiler ve emekliler hangi enflasyona ezdirilmedi? Merkez Bankası Liderinin dahi gerçeklikten uzak dediği TÜİK’in adrese teslim enflasyon datalarına mi, yoksa işçinin mutfağında hissettiği yüzde 40’ı bulan gerçek enflasyona mı ezdirilmedi?” tabirlerine yer verdi.
Ağbaba, başkanlık sisteminin işçilere yoksulluktan diğer bir şey getirmediğini savunarak, şunları kaydetti:
“Çalışma Bakanı yaptığı açıklamada Türkiye’nin ekonomik olarak büyüdüğünden ve başkanlık sisteminin avantajlarından bahsetti. Lakin karşımızda duran gerçeklik bunun tam zıddını anlatmaktadır. Başkanlık sistemiyle kelamda şahlanış periyoduna geçip, cihan devleti olacağımız istikametinde savda bulunulmasına karşın, bu sistemde geçen 38 aylık müddetin 36 ayında enflasyon tek haneleri görmedi. 2018 yılında, 24 Haziran seçimlerinin yapıldığı tarihlerde ulusal gelirimiz 10 bin 757 dolar iken artık ulusal gelirimiz 8 bin 713 dolara geriledi. Başta işçiler olmak üzere hepimiz bu sistemde en az 2 bin 44 dolar yoksullaştık. Ekmeğin fiyatı dahi son bir yılda yüzde 23 oranında arttı. Yoksulluk hududu son bir yılda en az 1619 lira arttı.”
Ağbaba, verilen artırımların kâfi olmadığını ve yeni yılda da işçinin cebine girmeden eriyeceğini belirterek, “Gelecek iki yıl için belirlenen artırım oranları, memurun ve emeklinin kaybını karşılamaktan uzaktır. Bu artırım oranları kamu işçisine refah yerine bir daha yoksulluk getirecektir. Adil bir toplu mukavele için grev hakkı kuraldır. Memurlarımıza grevli toplu kontrat hakkının tanınmaması, toplu pazarlık sürecinin tabiatına karşıttır. Bu durum, memurlarımızın eşit ve demokratik toplu mukavele görüşmesi yapmasında en büyük pürüzdür.” değerlendirmesinde bulundu.