TerraNova
New member
CHP Genel Lider Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) Hız Kargo’nun satışıyla ilgili “belirlenen muhammen bedelde milletlerarası kriterlere uygun olarak hazırlanan raporun temel alındığı” açıklamasının akabinde TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
Kuşoğlu bahisle ilgili şunları kaydetti:
“Sürat Kargo’nun bedelinin hayli düşük tespit edilmesi. TMSF yetkilileri ‘Sürat Kargo şu anda ziyanlı bir şirkettir’ diyebilirler mi, şirket karlıyken TMSF bünyesindeki bir şirketin satılabilmesi için ömür belirtisi göstermemesi gerekiyor. Ayrıyeten bu durum mali oluşum raporuna bağlanacak ve ilgili bakan tarafınca da onaylanacaktır. Hız Kargo’nun satışı öncesi şirketin faaliyetlerini sürdüremez olduğuna dair mali durum raporu yoktur, bakan onayı da yoktur. Şu anda Türkiye’de faaliyette bulunan şirketlerin on binlercesi kur farkları niçiniyle ziyanlı pozisyondadır, teknik olarak iflastadır. Fakat Hız Kargo, kargo piyasası biliyorsunuz bu vakitte fazlaca büyük rant kazandı. Bu durumda da TMSF’nin Hız Kargo’yu satmaması gerekiyor.”
“Ticari kurallara uygun değil”
TMSF’nin, kârlı bir kuruluşu satarak, kendi kuruluş kanunun uygulama bildirimine muhalif hareket ettiğini söyleyen Kuşoğlu, şirketin mali yapısının incelenmesi için verilen 13 günlük müddet için “hukukidir” açıklamasının yapılmasını da eleştirdi. Kuşoğlu, “Hukuki olabilir, 3 gün de hukuksaldır fakat makul değildir. Ticari kurallara uygun değildir.” dedi.
İhaleyi kazanan Port Kargo şirketinin, Temmuz 2020’de kurulduğunu, Bilgi Odası’na girerek şirketin Hız Kargo’nun mali yapısını incelemediğine işaret eden Bülent Kuşoğlu, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Odaya girmediyse bunun manası nedir? Sizlerin aracılığıyla bir soru daha sormak istiyorum. TMSF bir kamu kuruluşu ve bünyesindeki şirketlere kayyumluk nazaranvi yapıyor. Terör kontaklı olduğunu düşündüğümüz bireylerle ilgili bu şirketler alınıyor, devlet tarafınca işletiliyor, yargı kararında da sahiden terör ilişkiliyse o bireyler devlet el koyacak, değilse geri verilecektir. belirtildiğına nazaran 420 şirket geri verilmiştir. Hız Kargo ile bu yargı süreci tamamlanmış mıdır, kamunun olmuş mudur ki Hız Kargo satılmaktadır. Kamu mülkiyetine geçmeden satılamaz bir de. ötürüsıyla Hız Kargo’nun kayyumları da idaresi de buna itiraz etmemişlerse hatalıdırlar. Hız Kargo ile ilgili satış sonucu mevzuata alışılmamıştır. Usulsüzlük ve yolsuzluk içermektedir. En az 1.3 milyar lira ziyan olduğunu yeniden tabir ediyorum. TMSF’nin bu satış sürecini iptal etmeli gerekmektedir. Bunun takipçisi olacağım.”
Kuşoğlu bahisle ilgili şunları kaydetti:
“Sürat Kargo’nun bedelinin hayli düşük tespit edilmesi. TMSF yetkilileri ‘Sürat Kargo şu anda ziyanlı bir şirkettir’ diyebilirler mi, şirket karlıyken TMSF bünyesindeki bir şirketin satılabilmesi için ömür belirtisi göstermemesi gerekiyor. Ayrıyeten bu durum mali oluşum raporuna bağlanacak ve ilgili bakan tarafınca da onaylanacaktır. Hız Kargo’nun satışı öncesi şirketin faaliyetlerini sürdüremez olduğuna dair mali durum raporu yoktur, bakan onayı da yoktur. Şu anda Türkiye’de faaliyette bulunan şirketlerin on binlercesi kur farkları niçiniyle ziyanlı pozisyondadır, teknik olarak iflastadır. Fakat Hız Kargo, kargo piyasası biliyorsunuz bu vakitte fazlaca büyük rant kazandı. Bu durumda da TMSF’nin Hız Kargo’yu satmaması gerekiyor.”
“Ticari kurallara uygun değil”
TMSF’nin, kârlı bir kuruluşu satarak, kendi kuruluş kanunun uygulama bildirimine muhalif hareket ettiğini söyleyen Kuşoğlu, şirketin mali yapısının incelenmesi için verilen 13 günlük müddet için “hukukidir” açıklamasının yapılmasını da eleştirdi. Kuşoğlu, “Hukuki olabilir, 3 gün de hukuksaldır fakat makul değildir. Ticari kurallara uygun değildir.” dedi.
İhaleyi kazanan Port Kargo şirketinin, Temmuz 2020’de kurulduğunu, Bilgi Odası’na girerek şirketin Hız Kargo’nun mali yapısını incelemediğine işaret eden Bülent Kuşoğlu, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Odaya girmediyse bunun manası nedir? Sizlerin aracılığıyla bir soru daha sormak istiyorum. TMSF bir kamu kuruluşu ve bünyesindeki şirketlere kayyumluk nazaranvi yapıyor. Terör kontaklı olduğunu düşündüğümüz bireylerle ilgili bu şirketler alınıyor, devlet tarafınca işletiliyor, yargı kararında da sahiden terör ilişkiliyse o bireyler devlet el koyacak, değilse geri verilecektir. belirtildiğına nazaran 420 şirket geri verilmiştir. Hız Kargo ile bu yargı süreci tamamlanmış mıdır, kamunun olmuş mudur ki Hız Kargo satılmaktadır. Kamu mülkiyetine geçmeden satılamaz bir de. ötürüsıyla Hız Kargo’nun kayyumları da idaresi de buna itiraz etmemişlerse hatalıdırlar. Hız Kargo ile ilgili satış sonucu mevzuata alışılmamıştır. Usulsüzlük ve yolsuzluk içermektedir. En az 1.3 milyar lira ziyan olduğunu yeniden tabir ediyorum. TMSF’nin bu satış sürecini iptal etmeli gerekmektedir. Bunun takipçisi olacağım.”