TerraNova
New member
Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş, eşi Başak Demirtaş’ın Fox TV’de canlı yayına katılmasına reaksiyon gösterilmesine avukatları aracılığıyla toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda reaksiyon gösterdi.
Demirtaş şu tabirleri kullandı:
“Dün akşam ekranlarda ailemi maksat haline getiren linç güruhları uygun bilsin ki ailemin tek bir ferdinin saç teline ziyan gelirse sorumlusu sizsiniz. Milyonların yürekli dayanışmasını unutmayacağım üzere bunu da asla unutmayacağım. Milyonlar üzere benim de kalbim seninle Başak.”
Başak Demirtaş, Fox TV’de katıldığı canlı yayının akabinde gaye gösterilmesi üzerine kendi toplumsal medya hesabından şu paylaşımları yapmıştı:
“Beş yıldır gece gündüz her kanalda Selahattin’e ve arkadaşlarına iftira atmak, onları suçlamak özgürken suçsuzluğu AİHM Büyük Daire sonucuyla mutlaklaşmış olan eşimle ilgili televizyonda biraz olsun konuşmam mı kabahat? Maalesef hem utanç verici birebir vakitte üzücü bir durum.
Demek ki beş yıllık palavralar ve iftiralar, bir saatlik hakikat karşısında tuzla buz olabiliyormuş. Bu kadar atağa gerek yok, hakikatin karşısında tüm palavraların, üretilmiş algıların sonsuza kadar sürmeyeceğinin bilinmesi gerekirdi.”
Demirtaş şu tabirleri kullandı:
“Dün akşam ekranlarda ailemi maksat haline getiren linç güruhları uygun bilsin ki ailemin tek bir ferdinin saç teline ziyan gelirse sorumlusu sizsiniz. Milyonların yürekli dayanışmasını unutmayacağım üzere bunu da asla unutmayacağım. Milyonlar üzere benim de kalbim seninle Başak.”
Başak Demirtaş, Fox TV’de katıldığı canlı yayının akabinde gaye gösterilmesi üzerine kendi toplumsal medya hesabından şu paylaşımları yapmıştı:
“Beş yıldır gece gündüz her kanalda Selahattin’e ve arkadaşlarına iftira atmak, onları suçlamak özgürken suçsuzluğu AİHM Büyük Daire sonucuyla mutlaklaşmış olan eşimle ilgili televizyonda biraz olsun konuşmam mı kabahat? Maalesef hem utanç verici birebir vakitte üzücü bir durum.
Demek ki beş yıllık palavralar ve iftiralar, bir saatlik hakikat karşısında tuzla buz olabiliyormuş. Bu kadar atağa gerek yok, hakikatin karşısında tüm palavraların, üretilmiş algıların sonsuza kadar sürmeyeceğinin bilinmesi gerekirdi.”