TerraNova
New member
Bostancı Kıyısı’nda iş insanı Halil İbrahim Ünver’in hayatını kaybettiği helikopter kazasına ait yaralı kurtulan pilot İsmet Özgür hakkında “taksirle mevte niçiniyet vermek” hatasından 6 yıla kadar mahpus cezası istemiyle dava açıldı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, 6 Eylül 2018’de Bostancı kıyısında düşen ve Otokar İdare Şurası Lider Vekili Halil İbrahim Ünver’in hayatını yitirdiği, pilot İsmet Özgür’ün yaralandığı helikopter kazasıyla ilgili soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı.
Olay günü iş insanı Ünver’e ilişkin “TC-HYU” kuyruk numaralı helikopterin saat 16.35’de Kartal Mermerler Helipad’ten havalanarak Büyükçekmece Gölmalikaneleri’ne hareket halindeyken bilinmeyen bir sebeple Bostancı önlerinde denize düştüğü aktarılan iddianamede, Bostancı Kent Sınırları Feribot İskelesi’nden Adalar istikametinde seyir halindeki vapurdakiler tarafınca pilot Özgür’ün şuuru açık, Ünver’in ise şuuru kapalı bir biçimde gemiye alındığı kaydedildi.
Vapurun yeniden Bostancı İskelesi’ne dönerek bu bireyleri 112 Acil gruplarına teslim ettiği belirtilen iddianamede, iş insanı Ünver’in sevk edildiği hastanede tüm müdahalelere karşın kurtarılamadığı söz edildi.
Olaya ait başlatılan soruşturmada vapurun kaptanı S.Y’nin şahit olarak beyanın alındığına yer verilen iddianamede, S.Y’nin beyanında, helikopter kazasının yaşandığını öğrendikten daha sonra rotasını olay yerine gerçek kırdığını söylemiş oldu.
Suda gördükleri iki kişiyi teknede bulunanların sayesinde gemi güvertesine çıkardıklarını, o esnada tabip olduğunu söyleyen bir yolcunun kazazedelere müdahale ettiğini anlatan S.Y, bu bireyleri iskeleye götürerek ambulansa teslim ettiğini kaydetti.
Belge kapsamında beyanı alınan iş insanı Ünver’in kızı Selin Ayla Ünver de kazanın nasıl meydana geldiği hakkında bilgisinin olmadığını, bununla ilgili kimseden davacı ya da şikayetçi olmadığını belirtti.
“34 yıllık pilotum, daha evvel hiç bu biçimde bir ses duymamıştım”
İddianamede sözüne yer verilen sanık İsmet Özgür, 34 yıldır pilot olduğunu, 8 yıldır Ünver Holding bünyesinde çalıştığını, Yunanistan’dan alınan 2007 model helikopterin satın alındıktan daha sonra tüm bakımlarının yapılarak ve gerekli müsaadelerin akabinde kullanılmaya başlandığını aktardı.
Özgür, bu helikopterle kazanın olduğu tarihe kadar yaklaşık 54 saatlik uçuş yaptığını, kaza tarihinden yaklaşık 20 gün evvel motor sisteminde oluşan küçük bir arızanın giderildiğini lisana getirerek, tüm bu bakım ve tamirlerin tamamı yetkili bakım merkezi tarafınca yapıldığını aktardı.
Olay günü kalkıştan 7-8 dakika daha sonra, 225 metre yükseklikte ve seyir halinde olağan rotasında giderken daha evvel hiç duymadığı bir ses duyduğunu öne süren Özgür, “Ben 34 yıllık pilotum. Daha evvel hiç bu biçimde bir ses duymamıştım. Motordan yahut palden gelip gelmediğini bilmiyorum. Daha evvel kullandığım helikopterlere yıldırım çarpmamıştı. Çarpma olup olmadığını bu yüzden değerlendiremiyorum. Helikopterin göstergelerinde rastgele bir farklılık, arıza yoktu. Bu sesle bir arada helikopter ansızın irtifa kaybetmeye başladı ve denize çakıldık.” tabirlerini kullandı.
Eksper inceleme raporundaki “kaza insan faktörüne bağlı” vurgusu
İddianamede, olaya ait eksper inceleme raporuna da yer verildi. Ulaşım Emniyeti İnceleme Kümesi tarafınca hava aracı enkazı ve motorlarının incelenmesinde motor durmasına yönelik rastgele bir bulguya rastlanmadığı aktarılan raporda, meteorolojik bulgularda rastgele bir yıldırım çarpmasının meydana gelmediği kaydedildi.
Pilot ile yapılan karşılıklı görüşme ve manzara kayıtları incelenmesi kararı görüşün düşük olduğunun değerlendirildiği raporda, kayıtların da bu hususu desteklediği vurgulandı.
Raporda, “Durumsal farkındalığın kaybedilmesi sonucunda, su üstündeki pozisyonun tam tespit edilemeyip kazanın insan faktörüne bağlı meydana geldiği, meteorolojik faktörlerin kaza oluşumuna yan faktör olduğu, ayrıyeten yetki müddeti geçmiş ‘Hususi Pilot Lisansı’ ile kaptan koltuğunda uçan yolcunun şirket ve hava aracının sahibi olması sebebi ile idari konuların da kazaya yan faktör olduğu düşünüldüğü” görüşüne yer verildi.
6 yıla kadar mahpus istemi
İddianamede, bu kapsamda sanık İsmet Özgür hakkında “taksirle vefata niye olma” hatasından 2 yıldan 6 yıla kadar mahpus cezası ile cezalandırılması istendi.
İddianame, gönderildiği Anadolu 25. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi. Sanığın yargılanmasına ilerleyen günlerde başlanacak.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, 6 Eylül 2018’de Bostancı kıyısında düşen ve Otokar İdare Şurası Lider Vekili Halil İbrahim Ünver’in hayatını yitirdiği, pilot İsmet Özgür’ün yaralandığı helikopter kazasıyla ilgili soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı.
Olay günü iş insanı Ünver’e ilişkin “TC-HYU” kuyruk numaralı helikopterin saat 16.35’de Kartal Mermerler Helipad’ten havalanarak Büyükçekmece Gölmalikaneleri’ne hareket halindeyken bilinmeyen bir sebeple Bostancı önlerinde denize düştüğü aktarılan iddianamede, Bostancı Kent Sınırları Feribot İskelesi’nden Adalar istikametinde seyir halindeki vapurdakiler tarafınca pilot Özgür’ün şuuru açık, Ünver’in ise şuuru kapalı bir biçimde gemiye alındığı kaydedildi.
Vapurun yeniden Bostancı İskelesi’ne dönerek bu bireyleri 112 Acil gruplarına teslim ettiği belirtilen iddianamede, iş insanı Ünver’in sevk edildiği hastanede tüm müdahalelere karşın kurtarılamadığı söz edildi.
Olaya ait başlatılan soruşturmada vapurun kaptanı S.Y’nin şahit olarak beyanın alındığına yer verilen iddianamede, S.Y’nin beyanında, helikopter kazasının yaşandığını öğrendikten daha sonra rotasını olay yerine gerçek kırdığını söylemiş oldu.
Suda gördükleri iki kişiyi teknede bulunanların sayesinde gemi güvertesine çıkardıklarını, o esnada tabip olduğunu söyleyen bir yolcunun kazazedelere müdahale ettiğini anlatan S.Y, bu bireyleri iskeleye götürerek ambulansa teslim ettiğini kaydetti.
Belge kapsamında beyanı alınan iş insanı Ünver’in kızı Selin Ayla Ünver de kazanın nasıl meydana geldiği hakkında bilgisinin olmadığını, bununla ilgili kimseden davacı ya da şikayetçi olmadığını belirtti.
“34 yıllık pilotum, daha evvel hiç bu biçimde bir ses duymamıştım”
İddianamede sözüne yer verilen sanık İsmet Özgür, 34 yıldır pilot olduğunu, 8 yıldır Ünver Holding bünyesinde çalıştığını, Yunanistan’dan alınan 2007 model helikopterin satın alındıktan daha sonra tüm bakımlarının yapılarak ve gerekli müsaadelerin akabinde kullanılmaya başlandığını aktardı.
Özgür, bu helikopterle kazanın olduğu tarihe kadar yaklaşık 54 saatlik uçuş yaptığını, kaza tarihinden yaklaşık 20 gün evvel motor sisteminde oluşan küçük bir arızanın giderildiğini lisana getirerek, tüm bu bakım ve tamirlerin tamamı yetkili bakım merkezi tarafınca yapıldığını aktardı.
Olay günü kalkıştan 7-8 dakika daha sonra, 225 metre yükseklikte ve seyir halinde olağan rotasında giderken daha evvel hiç duymadığı bir ses duyduğunu öne süren Özgür, “Ben 34 yıllık pilotum. Daha evvel hiç bu biçimde bir ses duymamıştım. Motordan yahut palden gelip gelmediğini bilmiyorum. Daha evvel kullandığım helikopterlere yıldırım çarpmamıştı. Çarpma olup olmadığını bu yüzden değerlendiremiyorum. Helikopterin göstergelerinde rastgele bir farklılık, arıza yoktu. Bu sesle bir arada helikopter ansızın irtifa kaybetmeye başladı ve denize çakıldık.” tabirlerini kullandı.
Eksper inceleme raporundaki “kaza insan faktörüne bağlı” vurgusu
İddianamede, olaya ait eksper inceleme raporuna da yer verildi. Ulaşım Emniyeti İnceleme Kümesi tarafınca hava aracı enkazı ve motorlarının incelenmesinde motor durmasına yönelik rastgele bir bulguya rastlanmadığı aktarılan raporda, meteorolojik bulgularda rastgele bir yıldırım çarpmasının meydana gelmediği kaydedildi.
Pilot ile yapılan karşılıklı görüşme ve manzara kayıtları incelenmesi kararı görüşün düşük olduğunun değerlendirildiği raporda, kayıtların da bu hususu desteklediği vurgulandı.
Raporda, “Durumsal farkındalığın kaybedilmesi sonucunda, su üstündeki pozisyonun tam tespit edilemeyip kazanın insan faktörüne bağlı meydana geldiği, meteorolojik faktörlerin kaza oluşumuna yan faktör olduğu, ayrıyeten yetki müddeti geçmiş ‘Hususi Pilot Lisansı’ ile kaptan koltuğunda uçan yolcunun şirket ve hava aracının sahibi olması sebebi ile idari konuların da kazaya yan faktör olduğu düşünüldüğü” görüşüne yer verildi.
6 yıla kadar mahpus istemi
İddianamede, bu kapsamda sanık İsmet Özgür hakkında “taksirle vefata niye olma” hatasından 2 yıldan 6 yıla kadar mahpus cezası ile cezalandırılması istendi.
İddianame, gönderildiği Anadolu 25. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi. Sanığın yargılanmasına ilerleyen günlerde başlanacak.