TerraNova
New member
Anayasa Mahkemesi (AYM) İzmir’de açılan 4 iş davasında makul müddette yargılanma hakkının ihlal edildiği nedeni öne sürülerek personellere toplam 58 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
İzmir’de yaşayan 4 personel, işe iade talebinin yanı sıra kıdem tazminatı ve fazla mesai alacakları için 2015’te dava açtı. Davalar, çeşitli niçinlerden dolayı 6 yıl daha sonra sonuçlandı.
Davacılar, yargılamanın uzun sürmesi niçiniyle mağdur olduklarını ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini savunarak AYM’ye başvurdu.
AYM, sonucunda “Somut olayda, makul müddette yargılanma hakkının ihlal edildiği kararına varılmıştır.” tespitinde bulundu. Kararda, ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi ziyanlar karşılığında manevi tazminatın müracaatçılara ödenmesine hükmedildiği açıklandı.
Birebir husustaki açılan müracaatları bir arada inceleyen AYM, İzmir’deki 2 müracaatçıya 12’şer, öteki 2’sine de 17’şer bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
“Geciken adalet, adalet değildir”
AYM’ye başvuran çalışanların avukatı Selim Balku, müvekkili olduğu emekçilerden 4’ünün “işe iade” talepleri, “kıdem tazminatı” ve “fazla mesai” alacaklarına ait açtıkları davaların 6 yılda sonuçlandığını söylemiş oldu.
İş mahkemelerinde davaların makul müddette sonuçlanmamasının haksızlıklara yol açtığını vurgulayan Balku, şöyleki konuştu:
“Geciken adalete adalet değildir diyoruz. Müvekkilim ‘Tek celsede bunun biteceğini düşünüyordum. Emekli oldum. 4-5 ay daha sonra bir konut için pazarlık etmiştim. Alacağım kıdem tazminatı o meskenin bedelinin yarısıydı.’ demişti. Davanın sonunda fark ettik ki tıpkı daire almış olduğumuz kıdem tazminatı ve faizlerini eklediğimiz vakit yaklaşık olarak o meskenin yüzde 10’una tekabül ediyor. Başka müracaatımız da enteresandır, 8 emekçi için müracaat yaptık. 4’ü bir mahkemeye, öteki 4’ü diğer mahkemeye düştü. O, 4 belge 6 ay üzere bir müddetde sonuçlandı, 7. ayda paramızı aldık. Öteki 4 evrak hakimin hamile olmasından dolayı 7 yıl boyunca sürdü. Gebelik oldu, çocuk büyüdü, hakime bayanın çocuğu ilkokula başladı. kararı bir türlü elde edemedik.”
“4 ayda bitebilecek dava hayli uzun sürüyor”
Balku, işe iade ve fazla mesai davalarında müvekkillerinin yaşadığı mağduriyetleri aktararak, şunları kaydetti:
“İşe iade davalarında maddeyle belirlenmiş bir süre vardır, 1 ay içerisinde lokal mahkemede, 3 ay içerisinde üst mahkemede, toplam 4 ayda bitebilecek bir dava bugün fazlaca uzun sürüyor. Personel işe dönmek istiyor, yasaya bakıyoruz ‘4 ay daha sonra işe dönebileceksin.’ diyoruz fakat ortadan 4-5 yıl geçiyor. Ortada ne patron kalıyor ne emekçinin işe dönme hevesi. Makul müddette yargılanma hakkının üzerinde durulması gerektiğini düşünüyoruz.”
Müracaatlarının haklı bulunduğu için memnun olduklarını lisana getiren Balku, “17 bin lira tazminata hak kazandık. Kâfi olmayabilir lakin bir şeye hükmedilmesi dahi kişiyi tatmin edebiliyor.” sözlerini kullandı.
Avukat Nesibe Kantar da AYM’nin bu tip durumlarda davanın uzun sürme niçinini araştırdığını, sebebin hakim, kalem, uzman üzere faktörlerden kaynaklandığını görmesi halinde davacının lehine karar verdiğini bildirdi.
İzmir’de yaşayan 4 personel, işe iade talebinin yanı sıra kıdem tazminatı ve fazla mesai alacakları için 2015’te dava açtı. Davalar, çeşitli niçinlerden dolayı 6 yıl daha sonra sonuçlandı.
Davacılar, yargılamanın uzun sürmesi niçiniyle mağdur olduklarını ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini savunarak AYM’ye başvurdu.
AYM, sonucunda “Somut olayda, makul müddette yargılanma hakkının ihlal edildiği kararına varılmıştır.” tespitinde bulundu. Kararda, ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi ziyanlar karşılığında manevi tazminatın müracaatçılara ödenmesine hükmedildiği açıklandı.
Birebir husustaki açılan müracaatları bir arada inceleyen AYM, İzmir’deki 2 müracaatçıya 12’şer, öteki 2’sine de 17’şer bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
“Geciken adalet, adalet değildir”
AYM’ye başvuran çalışanların avukatı Selim Balku, müvekkili olduğu emekçilerden 4’ünün “işe iade” talepleri, “kıdem tazminatı” ve “fazla mesai” alacaklarına ait açtıkları davaların 6 yılda sonuçlandığını söylemiş oldu.
İş mahkemelerinde davaların makul müddette sonuçlanmamasının haksızlıklara yol açtığını vurgulayan Balku, şöyleki konuştu:
“Geciken adalete adalet değildir diyoruz. Müvekkilim ‘Tek celsede bunun biteceğini düşünüyordum. Emekli oldum. 4-5 ay daha sonra bir konut için pazarlık etmiştim. Alacağım kıdem tazminatı o meskenin bedelinin yarısıydı.’ demişti. Davanın sonunda fark ettik ki tıpkı daire almış olduğumuz kıdem tazminatı ve faizlerini eklediğimiz vakit yaklaşık olarak o meskenin yüzde 10’una tekabül ediyor. Başka müracaatımız da enteresandır, 8 emekçi için müracaat yaptık. 4’ü bir mahkemeye, öteki 4’ü diğer mahkemeye düştü. O, 4 belge 6 ay üzere bir müddetde sonuçlandı, 7. ayda paramızı aldık. Öteki 4 evrak hakimin hamile olmasından dolayı 7 yıl boyunca sürdü. Gebelik oldu, çocuk büyüdü, hakime bayanın çocuğu ilkokula başladı. kararı bir türlü elde edemedik.”
“4 ayda bitebilecek dava hayli uzun sürüyor”
Balku, işe iade ve fazla mesai davalarında müvekkillerinin yaşadığı mağduriyetleri aktararak, şunları kaydetti:
“İşe iade davalarında maddeyle belirlenmiş bir süre vardır, 1 ay içerisinde lokal mahkemede, 3 ay içerisinde üst mahkemede, toplam 4 ayda bitebilecek bir dava bugün fazlaca uzun sürüyor. Personel işe dönmek istiyor, yasaya bakıyoruz ‘4 ay daha sonra işe dönebileceksin.’ diyoruz fakat ortadan 4-5 yıl geçiyor. Ortada ne patron kalıyor ne emekçinin işe dönme hevesi. Makul müddette yargılanma hakkının üzerinde durulması gerektiğini düşünüyoruz.”
Müracaatlarının haklı bulunduğu için memnun olduklarını lisana getiren Balku, “17 bin lira tazminata hak kazandık. Kâfi olmayabilir lakin bir şeye hükmedilmesi dahi kişiyi tatmin edebiliyor.” sözlerini kullandı.
Avukat Nesibe Kantar da AYM’nin bu tip durumlarda davanın uzun sürme niçinini araştırdığını, sebebin hakim, kalem, uzman üzere faktörlerden kaynaklandığını görmesi halinde davacının lehine karar verdiğini bildirdi.