TerraNova
New member
Canan SAKARYA
Marmara Denizi’ni tesiri altına alan müsilajla gayret için oluşturulan Marmara Denizi Bilim ve Teknik Kurulu’nun başkanlığını yürüten TÜBİTAK Lideri Prof. Dr. Hasan Mandal, TÜBİTAK üzerinden yaptıkları davete 158 müracaat yapıldığını deklare etti. Direkt kişisel başvuralar haricinde Etraf ve Şehircilik Bakanlığı üzerinden gelen tahlil teklifleri de bulunduğunu ayrıyeten yurt haricindeki firmalardan da gelen teknoloji teklifleri olduğunu kaydeden Mandal, bu müracaatları değerlendirmeye başladıklarını, 11 Ağustos’ta sonuçlandıracaklarını söylemiş oldu. Denizlerdeki müsilaj sıkıntısının niçinlerini araştırmak gayesiyle kurulan Meclis Araştırması Komisyonu’na bilgi veren Mandal, Bilim ve Teknik Kurulu’nca 7 ana başlık altında da 30 gaye belirlendiğini ve 4 çalışma kümesi oluşturulduğunu belirterek, çalışmaları bu yılın sonuna kadar tamamlamayı planladıklarını söylemiş oldu.
İleri arıtmanın maliyeti 1 milyar dolar
Bilim Konseyi Üyesi Prof. Dr. Bülent Keskinler, Marmara Denizi’nin kaldırabileceği azamî kirlilik yükünün şimdiye kadar tespit edilmemiş olduğuna dikkat çekerek, evvela kirlilik yükünün tespit edilmesi gerektiğini söylemiş oldu. Keskinler, bugün atık su arıtma tesislerini ileri arıtmaya getirmek için yaklaşık 1 milyar dolara muhtaçlık olduğunu bu tesislerin imal ve işletmeye alınma müddetlerinin ise 3 yıldan aşağı olmadığını belirtti. Marmara Bölgesinde günde 9,8 milyon metreküp soğutma suyu kullanıldığını ve Marmara Denizi’nin 2,5 derece daha ısınmasının niçininin bu olduğunu kaydeden Keskinler, bunun denetim altına alınması gerektiğini söylemiş oldu.
Keskinler, “Marmara Denizi’ni atıklarımızı atacak bir yer olarak görmekten uzaklaşmadığımız sürece müsilaj sorunu her yıl yahut yenidenlanan aralıklarla karşımıza çıkacak” dedi.
Midye ihracatı tehdit altında
Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi’nin balıkçılığa büsbütün kapanmasını hakikat bulmadığını belirterek, balıkçılığın istihdam boyutuna dikkat çekerek sürdürülebilir balıkçılığa geçilmesinin değerli olduğunu kaydetti. Artan müsilaj niçiniyle yaşananları anlatan Sarı, müsilajın midye yetiştiriciliğini de olumsuz etkilediğini belirterek,” Kapıdağ Yarımadası etrafında Türkiye için orijinal bir kesim doğuyor. Midye yetiştiriciliği girdi maliyetleri fazlaca düşük lakin getirisi çok yüksek, ihracat potansiyeli olan bir alan fakat artık müsilajdan dolayı tehdit altında” dedi. Müsilajın turizm, balıkçılık kesimi haricinde denizcilik bölümü ve gemileri de olumsuz etkilediğini söz eden Sarı, gemi filtrelerini tıkadığı, gemilerin boyalarında önümüzdeki senelerda bakım maliyetinin yükselteceğini söylemiş oldu. Sarı, sıcaklık artmaya devam ettiği için müsilajla bundan daha sonra daha epeyce karşı karşıya kalınacağını belirterek, “Kirlilik yüklerini azaltmamız lazım. Bunları azaltmadığımız sürece müsilaj oluşumu önümüzdeki senelerda devam edecek” dedi.
Marmara Denizi’ni tesiri altına alan müsilajla gayret için oluşturulan Marmara Denizi Bilim ve Teknik Kurulu’nun başkanlığını yürüten TÜBİTAK Lideri Prof. Dr. Hasan Mandal, TÜBİTAK üzerinden yaptıkları davete 158 müracaat yapıldığını deklare etti. Direkt kişisel başvuralar haricinde Etraf ve Şehircilik Bakanlığı üzerinden gelen tahlil teklifleri de bulunduğunu ayrıyeten yurt haricindeki firmalardan da gelen teknoloji teklifleri olduğunu kaydeden Mandal, bu müracaatları değerlendirmeye başladıklarını, 11 Ağustos’ta sonuçlandıracaklarını söylemiş oldu. Denizlerdeki müsilaj sıkıntısının niçinlerini araştırmak gayesiyle kurulan Meclis Araştırması Komisyonu’na bilgi veren Mandal, Bilim ve Teknik Kurulu’nca 7 ana başlık altında da 30 gaye belirlendiğini ve 4 çalışma kümesi oluşturulduğunu belirterek, çalışmaları bu yılın sonuna kadar tamamlamayı planladıklarını söylemiş oldu.
İleri arıtmanın maliyeti 1 milyar dolar
Bilim Konseyi Üyesi Prof. Dr. Bülent Keskinler, Marmara Denizi’nin kaldırabileceği azamî kirlilik yükünün şimdiye kadar tespit edilmemiş olduğuna dikkat çekerek, evvela kirlilik yükünün tespit edilmesi gerektiğini söylemiş oldu. Keskinler, bugün atık su arıtma tesislerini ileri arıtmaya getirmek için yaklaşık 1 milyar dolara muhtaçlık olduğunu bu tesislerin imal ve işletmeye alınma müddetlerinin ise 3 yıldan aşağı olmadığını belirtti. Marmara Bölgesinde günde 9,8 milyon metreküp soğutma suyu kullanıldığını ve Marmara Denizi’nin 2,5 derece daha ısınmasının niçininin bu olduğunu kaydeden Keskinler, bunun denetim altına alınması gerektiğini söylemiş oldu.
Keskinler, “Marmara Denizi’ni atıklarımızı atacak bir yer olarak görmekten uzaklaşmadığımız sürece müsilaj sorunu her yıl yahut yenidenlanan aralıklarla karşımıza çıkacak” dedi.
Midye ihracatı tehdit altında
Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi’nin balıkçılığa büsbütün kapanmasını hakikat bulmadığını belirterek, balıkçılığın istihdam boyutuna dikkat çekerek sürdürülebilir balıkçılığa geçilmesinin değerli olduğunu kaydetti. Artan müsilaj niçiniyle yaşananları anlatan Sarı, müsilajın midye yetiştiriciliğini de olumsuz etkilediğini belirterek,” Kapıdağ Yarımadası etrafında Türkiye için orijinal bir kesim doğuyor. Midye yetiştiriciliği girdi maliyetleri fazlaca düşük lakin getirisi çok yüksek, ihracat potansiyeli olan bir alan fakat artık müsilajdan dolayı tehdit altında” dedi. Müsilajın turizm, balıkçılık kesimi haricinde denizcilik bölümü ve gemileri de olumsuz etkilediğini söz eden Sarı, gemi filtrelerini tıkadığı, gemilerin boyalarında önümüzdeki senelerda bakım maliyetinin yükselteceğini söylemiş oldu. Sarı, sıcaklık artmaya devam ettiği için müsilajla bundan daha sonra daha epeyce karşı karşıya kalınacağını belirterek, “Kirlilik yüklerini azaltmamız lazım. Bunları azaltmadığımız sürece müsilaj oluşumu önümüzdeki senelerda devam edecek” dedi.