TerraNova
New member
CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere ile Batman’ı ziyaret etti.
Özel’in açıklamasında dikkat çeken noktalar şu biçimde:
“Batman aşılama oranında en berbat ikinci vilayet. Bugün 180 kişilik bir uçak düşse Türkiye, iki sene konuşur her gün en az bir uçak kimi vakit bir buçuk uçak düşüyor Türkiye’de. Ağır bakımlar aşısızlarla dolu, hastaneler aşısızlarla dolu. Sözümüze paha veren herkese şunu söylüyoruz, lütfen aşınızı yaptırın. Ben aşının güvenilirliğine ve koruyuculuğuna kefilim. Buradan iktidara da söyleyeceklerim var. Bu kadar kutuplaştırırsanız, bu kadar ötekileştirirseniz her sonucu siz verirseniz, sizin dediğiniz kelam Batman’da o kadar alerji yaratıyor ki artık, ‘her şeye sen mi karar vereceksin, aşıya da ben karar vereceğim’ diyor gençler. Bu kutuplaştırıcı, şeytanlaştırıcı lisan, Batman’da bilhassa gençleri aşıya karşı bir tereddütte dönüştürüyor. Sokakta ‘aşını oldun mu’ diye soruyorum. ‘Olmam ben onun aşısını’ diyorlar. Bu, iktidarın, her şeyi kendisi belirleyen lisanının eseridir.
Seçim tartışmaları
Ruhsal iktidar Türkiye’de el değiştirdi. Ruhsal iktidarı CHP ve bütün muhalefet partileri ele aldılar. CHP ve muhalefet partileri Türkiye’nin gündemini belirliyorlar. Biz söylüyoruz, onlar reddediyorlar. EYT’liler emekli olsun diyoruz reddediyorlar, 3600 ek gösterge kelamı verdiğin memura kelamını tut diyoruz, reddediyorlar. Örneğin, atanamayan sağlıkçı ordusu var gelin atayalım, mevcut yorgun sağlıkçılar dinlensinler Covid’e karşı başarılı olalım diyoruz, reddediyorlar, öğretmenleri atayalım diyoruz, reddediyorlar. Uzman çavuşun da korucunun da hak ihlallerini de konuşan biziz, ancak bunlar AKP-MHP iktidarı tarafınca reddediliyor. Lakin alanda da bu anlayış reddediliyor. Batman’da sokağa çıktığınızda size iktidarı öven, savunan, ardında duran kimse kalmamış. Türkiye’nin dört bir yanında olduğu üzere Batman’da da en epey muhatap olduğumuz soru, ‘erken seçim ne vakit?’ Biz dünden hazırız ancak bu soruyu cevaplamaktan yorulduk. İktidar, korktuğu için erken seçim yapamaz.
Süleyman Soylu, kendi söylemiş olduği kelama güveniyorsa, erken seçime hodri meydan gelsin, yapamaz. Yüzde 15,5 öndeyiz diyor, anketi gösteremiyor. Haydi yiğitsen açıkla. Artık palavradan anket yaptırmaya başlar. var ise hamasetin, koy sandığı çık karşımıza. Geçen sene ‘Oh, oh’ yapıyordun, artık sana oh! Muhalefete düşüyorsunuz oh, iktidarı kaybediyorsunuz oh, zulüm bitiyor oh. Herkes rahat nefes alacak Süleyman Soylu. Hamasetin var ise çık karşımıza, kaçma seçimden.
“Muhalefete muhalif olmuşlar”
Öbür yandan küçük ortak, MHP, Türkiye’yi gezip CHP’yi kötüleyecekmiş. CHP’nin kuvvetli olduğu yerlerde. Bu kötülük siyasetini bırakın artık, ömrünüz kötülük yapmakla geçti. İstanbul’da, ‘CHP kazanırsa beka sorunu olur’ diyordunuz. Biz de ‘Martın sonu bahardır’ dedik. Millet, Cumhur İttifakı’nın kaygı siyasetine değil, rengarenk, adeta bir gökkuşağı üzere tüm renkleri ortasında bulunduran İstanbul’daki umut siyasetine oy verdi. Gelecekte de Kürtler, Türkler, Aleviler, Sünniler, Türkiye’de kökü ne olursa olsun bütün hoş beşerler Türkiye’nin geleceğini endişe siyasetinden kurtaracaklar. Her şey Türkiye için de Batman için de fazlaca hoş olacak.
TÜİK’e reaksiyon
TÜİK, “Tayyip’i üzmeyen istatistik kurumu” sözlerinin kısaltılmışıdır. Bugün bir açıklama yapmış. Geçen aya nazaran fiyatlar yüzde 4 artmış. Geçen sene 19.99. Bu kadar dehşet olur mu ya? Bunlar pinpon topunu, tenis raketini hesaba katıyorlar. En az artan her neyse ona bakıp enflasyon hesaplıyorlar. Önümüzdeki süreçte, gelecek ay ne yapacaklar merak ediyoruz fakat bağımsız araştıran kurumların hepsi enflasyonu yüzde 50’nin üzerinde, mutfak enflasyonunu yüzde 60 ile yüzde 180 içinde farklı fiyatlarda ilan ediyorlar. Buna inanmayan gitsin manava. TÜİK, 404 eserin fiyatını almış, bu eserlerden 265’i son bir yılda yüzde 20’den çok artmış. Aslında kendi kendisini yalanlayan, satır içinde doğruyu söyleyen sayı bu. 124 eserin fiyatı yüzde 30’un üzerinde. 62’sinin fiyatı yüzde 40’ın üstünde, 33’ünün fiyatı yüzde 50’nin üzerinde arttı diyor.
“Terörist domates”
Bunları Devlet Bahçeli’ye ve AKP’nin tüm sözcülerine şikayet ediyoruz. Sayın Bahçeli, beka problemimiz, devletimizin baş düşmanı karnabahar, terörist başı, yüzde 24.4 artmış. Tayyip Erdoğan’ın haberi ve bilgisi dahilinde olmadan, kendi başına yalnızca terör aksiyonu olsun diye tek başına yüzde 24.4 artmış. Kömür fiyatı yüzde 89 artmış, utanmaz kömür. Hükümetimizi güç durumda bırakmak için, dış güçlerle iş birliği ortasında bunlar. Muş Varto’da soba satan amcaya sorduk ne kadar diye, ‘Geçen sene 400’dü, bu sene 750’ dedi. Tavuk eti yüzde 68, patlıcan 67, terörist domates 62, laf dinlemez LPG yüzde 52 artış. Mutfak tüpü, hareketlerine 120 liradan başladı her ay bir aksiyon yapıyor, hükümetimizi yıpratmak için. Devlet Bey’in bütün tehditlerine karşın 150 oldu, geçen ay artık bölücü hareketlerinin sonuna geldi, 170 liraydı. Dün sorduk, ‘pişmanlıktan yararlanmak ister misin?’ diye, kabul etmedi 180 lira.
Bu kaideler altında millete, ‘siz aç değil, toksunuz. Durumunuz iyi’ diyenler var. Bunlardan birisi Emine Erdoğan. Vatandaşa, geçen aylarda ‘porsiyonu küçültün’ dedi. Pahalı hanımefendi, eşiniz porsiyonu büyütmeye geldi. Güç Bakanı, ‘Doğalgaz arttı lakin vatandaşın devası var. Kombiyi 23’ten 22’ye getirirsen yüzde 7 tasarruf edersin, artırımı telafi olur” dedi. Her bir derece için yüzde 7 tasarrufsa, 14 derecede oturursun. Adamın bıyıklarını buz kestirecekler yakında. bu biçimde bir aymazlık, pişkinlik, utanmazlıkla karşı karşıyayız. Bakalım bundan daha sonra daha ne yaratıcı teklifler nazaranceğiz iktidardan.”
Özel’in açıklamasında dikkat çeken noktalar şu biçimde:
“Batman aşılama oranında en berbat ikinci vilayet. Bugün 180 kişilik bir uçak düşse Türkiye, iki sene konuşur her gün en az bir uçak kimi vakit bir buçuk uçak düşüyor Türkiye’de. Ağır bakımlar aşısızlarla dolu, hastaneler aşısızlarla dolu. Sözümüze paha veren herkese şunu söylüyoruz, lütfen aşınızı yaptırın. Ben aşının güvenilirliğine ve koruyuculuğuna kefilim. Buradan iktidara da söyleyeceklerim var. Bu kadar kutuplaştırırsanız, bu kadar ötekileştirirseniz her sonucu siz verirseniz, sizin dediğiniz kelam Batman’da o kadar alerji yaratıyor ki artık, ‘her şeye sen mi karar vereceksin, aşıya da ben karar vereceğim’ diyor gençler. Bu kutuplaştırıcı, şeytanlaştırıcı lisan, Batman’da bilhassa gençleri aşıya karşı bir tereddütte dönüştürüyor. Sokakta ‘aşını oldun mu’ diye soruyorum. ‘Olmam ben onun aşısını’ diyorlar. Bu, iktidarın, her şeyi kendisi belirleyen lisanının eseridir.
Seçim tartışmaları
Ruhsal iktidar Türkiye’de el değiştirdi. Ruhsal iktidarı CHP ve bütün muhalefet partileri ele aldılar. CHP ve muhalefet partileri Türkiye’nin gündemini belirliyorlar. Biz söylüyoruz, onlar reddediyorlar. EYT’liler emekli olsun diyoruz reddediyorlar, 3600 ek gösterge kelamı verdiğin memura kelamını tut diyoruz, reddediyorlar. Örneğin, atanamayan sağlıkçı ordusu var gelin atayalım, mevcut yorgun sağlıkçılar dinlensinler Covid’e karşı başarılı olalım diyoruz, reddediyorlar, öğretmenleri atayalım diyoruz, reddediyorlar. Uzman çavuşun da korucunun da hak ihlallerini de konuşan biziz, ancak bunlar AKP-MHP iktidarı tarafınca reddediliyor. Lakin alanda da bu anlayış reddediliyor. Batman’da sokağa çıktığınızda size iktidarı öven, savunan, ardında duran kimse kalmamış. Türkiye’nin dört bir yanında olduğu üzere Batman’da da en epey muhatap olduğumuz soru, ‘erken seçim ne vakit?’ Biz dünden hazırız ancak bu soruyu cevaplamaktan yorulduk. İktidar, korktuğu için erken seçim yapamaz.
Süleyman Soylu, kendi söylemiş olduği kelama güveniyorsa, erken seçime hodri meydan gelsin, yapamaz. Yüzde 15,5 öndeyiz diyor, anketi gösteremiyor. Haydi yiğitsen açıkla. Artık palavradan anket yaptırmaya başlar. var ise hamasetin, koy sandığı çık karşımıza. Geçen sene ‘Oh, oh’ yapıyordun, artık sana oh! Muhalefete düşüyorsunuz oh, iktidarı kaybediyorsunuz oh, zulüm bitiyor oh. Herkes rahat nefes alacak Süleyman Soylu. Hamasetin var ise çık karşımıza, kaçma seçimden.
“Muhalefete muhalif olmuşlar”
Öbür yandan küçük ortak, MHP, Türkiye’yi gezip CHP’yi kötüleyecekmiş. CHP’nin kuvvetli olduğu yerlerde. Bu kötülük siyasetini bırakın artık, ömrünüz kötülük yapmakla geçti. İstanbul’da, ‘CHP kazanırsa beka sorunu olur’ diyordunuz. Biz de ‘Martın sonu bahardır’ dedik. Millet, Cumhur İttifakı’nın kaygı siyasetine değil, rengarenk, adeta bir gökkuşağı üzere tüm renkleri ortasında bulunduran İstanbul’daki umut siyasetine oy verdi. Gelecekte de Kürtler, Türkler, Aleviler, Sünniler, Türkiye’de kökü ne olursa olsun bütün hoş beşerler Türkiye’nin geleceğini endişe siyasetinden kurtaracaklar. Her şey Türkiye için de Batman için de fazlaca hoş olacak.
TÜİK’e reaksiyon
TÜİK, “Tayyip’i üzmeyen istatistik kurumu” sözlerinin kısaltılmışıdır. Bugün bir açıklama yapmış. Geçen aya nazaran fiyatlar yüzde 4 artmış. Geçen sene 19.99. Bu kadar dehşet olur mu ya? Bunlar pinpon topunu, tenis raketini hesaba katıyorlar. En az artan her neyse ona bakıp enflasyon hesaplıyorlar. Önümüzdeki süreçte, gelecek ay ne yapacaklar merak ediyoruz fakat bağımsız araştıran kurumların hepsi enflasyonu yüzde 50’nin üzerinde, mutfak enflasyonunu yüzde 60 ile yüzde 180 içinde farklı fiyatlarda ilan ediyorlar. Buna inanmayan gitsin manava. TÜİK, 404 eserin fiyatını almış, bu eserlerden 265’i son bir yılda yüzde 20’den çok artmış. Aslında kendi kendisini yalanlayan, satır içinde doğruyu söyleyen sayı bu. 124 eserin fiyatı yüzde 30’un üzerinde. 62’sinin fiyatı yüzde 40’ın üstünde, 33’ünün fiyatı yüzde 50’nin üzerinde arttı diyor.
“Terörist domates”
Bunları Devlet Bahçeli’ye ve AKP’nin tüm sözcülerine şikayet ediyoruz. Sayın Bahçeli, beka problemimiz, devletimizin baş düşmanı karnabahar, terörist başı, yüzde 24.4 artmış. Tayyip Erdoğan’ın haberi ve bilgisi dahilinde olmadan, kendi başına yalnızca terör aksiyonu olsun diye tek başına yüzde 24.4 artmış. Kömür fiyatı yüzde 89 artmış, utanmaz kömür. Hükümetimizi güç durumda bırakmak için, dış güçlerle iş birliği ortasında bunlar. Muş Varto’da soba satan amcaya sorduk ne kadar diye, ‘Geçen sene 400’dü, bu sene 750’ dedi. Tavuk eti yüzde 68, patlıcan 67, terörist domates 62, laf dinlemez LPG yüzde 52 artış. Mutfak tüpü, hareketlerine 120 liradan başladı her ay bir aksiyon yapıyor, hükümetimizi yıpratmak için. Devlet Bey’in bütün tehditlerine karşın 150 oldu, geçen ay artık bölücü hareketlerinin sonuna geldi, 170 liraydı. Dün sorduk, ‘pişmanlıktan yararlanmak ister misin?’ diye, kabul etmedi 180 lira.
Bu kaideler altında millete, ‘siz aç değil, toksunuz. Durumunuz iyi’ diyenler var. Bunlardan birisi Emine Erdoğan. Vatandaşa, geçen aylarda ‘porsiyonu küçültün’ dedi. Pahalı hanımefendi, eşiniz porsiyonu büyütmeye geldi. Güç Bakanı, ‘Doğalgaz arttı lakin vatandaşın devası var. Kombiyi 23’ten 22’ye getirirsen yüzde 7 tasarruf edersin, artırımı telafi olur” dedi. Her bir derece için yüzde 7 tasarrufsa, 14 derecede oturursun. Adamın bıyıklarını buz kestirecekler yakında. bu biçimde bir aymazlık, pişkinlik, utanmazlıkla karşı karşıyayız. Bakalım bundan daha sonra daha ne yaratıcı teklifler nazaranceğiz iktidardan.”