TerraNova
New member
CHP’nin Tabiat Haklarından Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Ali Öztunç ve CHP Küme Başkanvekili Engin Özkoç, CHP Genel Lider Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, TBMM Yönetim Amiri Mehmet Göker, CHP Muğla milletvekilleri Mürsel Alban, Burak Erbay, Marmaris Belediye Lideri Mehmet Oktay ve CHP Marmaris İlçe Lideri Zekican Balcı’nın iştirakiyle CHP Marmaris İlçe Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi.
Öztunç, şunları söylemiş oldu:
“Günlerdir ciğerlerimiz yanıyor, orman yangınları memleketimizi adeta cehenneme çevirmiş durumda. Bilhassa Marmaris, Bodrum ve Köyceğiz’de çabucak hemen yangınlar sönmedi. Çok sayıda orman yandı, bitti. Ağaçlar, canlılar yandılar. Denetim altına alındığı söyleniyor, yangınların. Denetim altına alınması yangının önlenmesi manasına gelir. Lakin yangın her yeri yaktı, yanacak bir şey kalmadığı için belirli noktalarda sönüyor. Bunun ismi denetim altına almak değildir. Yetkililerin, ‘yangının denetim altına alındığı’ açıklaması doğdu değildir, yangınlar yanacak bir şey kalmadığı için tabiatıyla bitmiş manasına gelmektedir.
Her yıl, her yaz birebir sineması izliyoruz. Buna nazaran her periyot hazırlıklı olmamız gerekiyor. Maalesef biz hazırlıklı değildik. ‘Türk Hava Kurumu uçakları hazır tutulsun’ dedik. Fakat AK Parti ideolojik davrandı. Dün, Sayın Bakan Pakdemirli, bir daha tuhaf açıklamalar yapmış. ‘Yerleşim yerlerinin belediyelerin denetiminde olduğunu’ söylüyor. ‘Ormanlık alanların yanmasına müsaade verdiklerini, yerleşim yerlerine yangının gelmesini bu biçimdece engellediklerini’ söylüyor. Belediyeleri sorumlu tutuyor. Sayın Bakan, orman alanları senin denetiminde ve yangın ormanlarda çıktı. Ormanlarda yangını söndürmek senin nazaranvin. Sorumlu var ise sensin. Yangın; orman alanları yandığı için yerleşim alanlarına sıçradı. Utanmadan çıkıyor, sorumluluğu belediyelere atıyor. Sorumlu sensin. Sen Sayın Pakdemirli, bu topraklara, bu devlete gelmiş geçmiş en maharetsiz Orman Bakanısın. Senin üzere beceriksizini, tarih boyunca bu millet görmedi.
Türk Hava Kurumu uçakları niye kullanılmadı? Türk Hava Kurumu Lideri söylüyor, ‘40 milyon TL’ye muhtaçlık var’ diyor. Pekala sarayın günlük harcanması ne kadar? 10 milyon TL. 4 günlük saray harcanmasıyla 4 uçak tamir edilebilir ve uçabilirdi. Lakin beyefendinin keyfi daha değerli, Tayyip Erdoğan sarayda daha rahat yaşasın, uçaklara daha rahat binsin, uçan sarayında daha rahat gezebilsin diye; 4 günlük saray masrafı ile yapılabilecek uçaklar, yapılmadı. Uçakların kullanılmamasına reaksiyon gelince, bu sefer ağız değiştirdiler. THK, hükümeti suçluyor, ‘ben kayyumum’ diyor. Hükümet topu taca atıyor, ne söylemiş oldukleri aşikâr değil. Herkes topu birbirine atıyor. Bu uçakların kullanılmamasının müsebbibi AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan, Orman Bakanıdır.
“Rant peşinde koşmaya devam ediyorlar”
Bu ortada rant peşinde koşmaya devam ediyorlar. Turizm Teşvik Kanunu, AKP ve MHP’nin oylarıyla maddeleşti. Meclis tatile girmeden, bayramdan evvel, 4 aydır Meclis’te bekleyen yasa indirildi, sabaha kadar çalıştırılarak geçti. Ret oyu verdik, gönlümüz rahat. Anayasa Mahkemesi’ne de götüreceğiz. ‘Doğal alanlar, ormanlar, meralar, turizm alanları olarak ilan edilebilecek, yapılaşmaya açılacak, mera, yaylak ve kışlaklar turizm yatırımcılarına tahsis edilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı eliyle doğal, tarihi ve kültürel alanlar ve kamuya ilişkin alanlar, yatırımcılara tahsis edilmek suretiyle özelleştirilecek. Cumhurbaşkanı ile Bakanlığın; doğal, tarihi ve kültürel alanlar üstündeki yetkileri artırılacak, bu alanlar merkezi kararlar ile yönetilecek. AK Parti, lokal idarelerin sahibi olamadığı alanları, kendi himayesine alacak, yönetecek, yatırımları gasp ederek kendi yatırımcılarına tahsis edecek. İmar ve işletme ruhsatı yetkisi, niye Turizm Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı’na verildi? Orman alanlarının, kıyıların, koyların, imar ve işletme ruhsatı niye yalnızca Cumhurbaşkanı ve Bakanın onayına sunuldu? Maksadınız nedir, planınız nedir? Bakan, ‘senelerdır bu var’ diyor. yıllardır dediği darbecilerin getirdiği yasadır. Ne vakitten beri darbecilerin maddelerine sığınıyorsunuz? Kıyılar, koylar bir defa daha peşkeş çekilecek. Biz buna direneceğiz. Ret oyu verdik, AYM’ye de götüreceğiz.”
CHP Küme Başkanvekili Engin Özkoç, iktidarın tavrını eleştirdi ve şu biçimde konuştu:
“Devlet afet yaşayacak ülkelerde öngörü sahibidir, öncelikli olarak bu mevzularla ilgili devletin bir stratejisi vardır. Devlet düzeneği kuvvetli bir devletse, bu çeşit afetlere epey evvelde hazırlıklıdır. Millet vergilerini günü gününe yatırır, niye, bu afetlerde devleti kuvvetli olsun, millet güç durumda kalmasın diye. Millet, yangınlara teslim edilmiş. Kim tarafınca? Şu anda milleti yönetim eden iktidar tarafınca. İktidarın stratejisi var mı? Yok. Sarsıntı ile ilgili, iktisat ile ilgili, pandemi ile ilgili olmadığı gibi… Sorumlusu kim? İktidarın başında olan bireylerdir. İktidarın başında Recep Tayyip Erdoğan ve onun bakanları var. Bugün yangınlar söndürülemiyorsa kibir sahibi bir Cumhurbaşkanı, liyakati yok eden, Türkiye’nin birikimlerini yok eden bir cumhurbaşkanı ve onun yönetimiyle bu mümkün olmuştur. Dün bakan açıklama yapıyor; ‘Belediyeler yerleşim yerlerindeki yangınları söndüremediler, o yüzden ormandaki yangınları söndürmekte geciktik’ diyor. Allah’tan korkmak lazım, ahlak sahibi olmak lazım. Siyasetçinin ahlaklı, dürüst, kişilikli olması gerekiyor. Yangınların sorumlu sensin. Ormanları korumakla nazaranvli olan bakanlık sensin. Anayasa, yönetmelik bunu emrediyor. Orman yangınlarını söndüremediğin için yerleşim yerlerine sıçradı; arkadaşlarım burada, sabahlara kadar itfaiye grupları, Türkiye’nin her yerinden gelen belediye takımları o bölgelerde bakılırsav yapıyorlar. misyon, belediyelere ve millete düştü. Bayanlarımız, omuzlarında hortum taşıyor. İnsanlarımız, devletin acziyeti niçiniyle orman bölgesine girip hayatlarını kaybediyorlar. niçini sensin Pakdemirli. Sana soruyorum. Bir tane uçağın var, sana tahsis edilmiş. Pekala Türkiye’nin yangın uçağı var mı? Yok. Sen o uçakla ne yapacaksın? Senin kendi o aciz vücudunu mi taşıyacak o uçak? Senin o uçağın iki tane yangın uçağı almasına yeterdi. Sen de hiç mi öngörü yoktu, devlet ahlakı yoktu, bir tane yangın uçağı almadın? Şartnameye 5 ton koşulu koydun? niye? Türk Hava Kurumu’ndaki uçaklar 4.900 ton alıyordu. Onlar ihaleye girmesinler diye yaptın bunu. Çıktın, yüzün kızarmadan, ‘suç CHP’de’ diyorsun. Derhal istifa etmelisin. O bakanlığa layık değilsin. Öngörüde bulunup, yangın uçağı almadın, kendine uçak tahsis ettirdin. Bu kadar yanan canın, malın en büyük sorumlularından biri sen, biri de seni o nazaranvde tutan Recep Tayyip Erdoğan’dır.
“Bir uçağınla 50 yangın uçağı alınırdı”
Diğer kim sorumlu? Asıl sorumlu kim, bütün bunların olmasında? AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan. Beşerler, ‘korkuyoruz’ diyor. niye korkuyorsunuz? Yangınlar insanları öldürüyor, millet pandemiden kırılıyor, yoksulluk almış başını korkmuyorsunuz da Recep Tayyip Erdoğan’dan mı korkuyorsunuz? Burası Türkiye Cumhuriyeti değil mi? Kurucu başkanı Mustafa Kemal Atatürk değil mi? Atatürk korkmadığı için bu vatandan düşmanı atıp, bu ülkeyi tekrar inşa etmediler mi? Onlar kimseden korkmuyordu da siz Erdoğan’dan mı korkuyorsunuz? Kendi seçtiğiniz adamdan. Bu bakılırsave getirdiğiniz adamın, ülkesinde hiç yangın uçağı yokken, kendisinin 13 uçağı var. Yalnızca bir uçağın kıymetiyle, 50 tane yangın uçağı alınırdı. Palavra söylüyorsam, açın, araştırın, bakın ben sözümü geri alacağım. Bunlar devleti yönetmiyorlar. Bir uçağı verirdin, 50 yangın uçağı alınırdı. Sana 12 uçak kalıyor. Yetmiyor mu? daha sonra uçağa binip Marmaris’teki yangın bölgesine geliyorsun. Danışmanların, uçakta fotoğrafını çekiyor. Nedir? Yangın bölgesinde. Türkiye’nin yangın uçağı yok, sen uçağınla geliyorsun ve böbürlenerek o fotoğrafını yayınlattın.
25 yaşında evladımızı kaybettik. niye? O yavru devletin, iktidarın yapamadığını, o yavru Recep Tayyip Erdoğan’ın, o yavru Pakdemirli’nin yapamadığını yapmaya çalıştı. Hani altınızdaki uçaklardan vazgeçemiyorsunuz ya o yavru altıdaki motosikletle su taşıyordu. Siz ne yaptınız? Cumhurbaşkanı geldi, Marmaris’e. Gündüz 4’te, o yavrunun ailesi, oturduğu o köyden alındı, Cumhurbaşkanı’nın yanına getirildi, saat 2’ye kadar orada tutuldu, Cumhurbaşkanı taziye diledi. Allah’tan korkun. Türkiye Cumhuriyeti’nin milleti, artık Tayyip Erdoğan’dan korkmayın ve Allah’tan ve vicdanınızdan korkun. Cumhurbaşkanı koltuğunda oturan AKP Genel Başkanı’na artık vicdanlar yetiyor mu? Baba elini bağlamış. Niçin bağlıyorsun? O senin karşında elini bağlasın. Sen evladını şehit etmişin, o bir evladını dahi askere bile göndermemiş. Niçin elini bağlıyorsun, onun karşısında? Sen bu vatanın biricik insanısın. O baba, o anne, o kardeş gece yarısı saat 2’de konutlarına bıraktılar. Tayyip Erdoğan’ın kibri yüzünden. Kibri yüzünden.
Fahrettin Altun denilen zat, ‘bu millet bu ülkeyi aciz duruma düşürüyor’ diyor. Allah’tan kork. Bu ülkeyi aciz duruma düşüren, seni hiç hak etmediğin makamda oturtan Recep Tayyip Erdoğan, onun bakanları, onun hükümetleridir. Onlar altlarında onlarca uçakla uçarken, yangınlar çıktı beşerler helak oldular.”
Öztunç, şunları söylemiş oldu:
“Günlerdir ciğerlerimiz yanıyor, orman yangınları memleketimizi adeta cehenneme çevirmiş durumda. Bilhassa Marmaris, Bodrum ve Köyceğiz’de çabucak hemen yangınlar sönmedi. Çok sayıda orman yandı, bitti. Ağaçlar, canlılar yandılar. Denetim altına alındığı söyleniyor, yangınların. Denetim altına alınması yangının önlenmesi manasına gelir. Lakin yangın her yeri yaktı, yanacak bir şey kalmadığı için belirli noktalarda sönüyor. Bunun ismi denetim altına almak değildir. Yetkililerin, ‘yangının denetim altına alındığı’ açıklaması doğdu değildir, yangınlar yanacak bir şey kalmadığı için tabiatıyla bitmiş manasına gelmektedir.
Her yıl, her yaz birebir sineması izliyoruz. Buna nazaran her periyot hazırlıklı olmamız gerekiyor. Maalesef biz hazırlıklı değildik. ‘Türk Hava Kurumu uçakları hazır tutulsun’ dedik. Fakat AK Parti ideolojik davrandı. Dün, Sayın Bakan Pakdemirli, bir daha tuhaf açıklamalar yapmış. ‘Yerleşim yerlerinin belediyelerin denetiminde olduğunu’ söylüyor. ‘Ormanlık alanların yanmasına müsaade verdiklerini, yerleşim yerlerine yangının gelmesini bu biçimdece engellediklerini’ söylüyor. Belediyeleri sorumlu tutuyor. Sayın Bakan, orman alanları senin denetiminde ve yangın ormanlarda çıktı. Ormanlarda yangını söndürmek senin nazaranvin. Sorumlu var ise sensin. Yangın; orman alanları yandığı için yerleşim alanlarına sıçradı. Utanmadan çıkıyor, sorumluluğu belediyelere atıyor. Sorumlu sensin. Sen Sayın Pakdemirli, bu topraklara, bu devlete gelmiş geçmiş en maharetsiz Orman Bakanısın. Senin üzere beceriksizini, tarih boyunca bu millet görmedi.
Türk Hava Kurumu uçakları niye kullanılmadı? Türk Hava Kurumu Lideri söylüyor, ‘40 milyon TL’ye muhtaçlık var’ diyor. Pekala sarayın günlük harcanması ne kadar? 10 milyon TL. 4 günlük saray harcanmasıyla 4 uçak tamir edilebilir ve uçabilirdi. Lakin beyefendinin keyfi daha değerli, Tayyip Erdoğan sarayda daha rahat yaşasın, uçaklara daha rahat binsin, uçan sarayında daha rahat gezebilsin diye; 4 günlük saray masrafı ile yapılabilecek uçaklar, yapılmadı. Uçakların kullanılmamasına reaksiyon gelince, bu sefer ağız değiştirdiler. THK, hükümeti suçluyor, ‘ben kayyumum’ diyor. Hükümet topu taca atıyor, ne söylemiş oldukleri aşikâr değil. Herkes topu birbirine atıyor. Bu uçakların kullanılmamasının müsebbibi AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan, Orman Bakanıdır.
“Rant peşinde koşmaya devam ediyorlar”
Bu ortada rant peşinde koşmaya devam ediyorlar. Turizm Teşvik Kanunu, AKP ve MHP’nin oylarıyla maddeleşti. Meclis tatile girmeden, bayramdan evvel, 4 aydır Meclis’te bekleyen yasa indirildi, sabaha kadar çalıştırılarak geçti. Ret oyu verdik, gönlümüz rahat. Anayasa Mahkemesi’ne de götüreceğiz. ‘Doğal alanlar, ormanlar, meralar, turizm alanları olarak ilan edilebilecek, yapılaşmaya açılacak, mera, yaylak ve kışlaklar turizm yatırımcılarına tahsis edilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı eliyle doğal, tarihi ve kültürel alanlar ve kamuya ilişkin alanlar, yatırımcılara tahsis edilmek suretiyle özelleştirilecek. Cumhurbaşkanı ile Bakanlığın; doğal, tarihi ve kültürel alanlar üstündeki yetkileri artırılacak, bu alanlar merkezi kararlar ile yönetilecek. AK Parti, lokal idarelerin sahibi olamadığı alanları, kendi himayesine alacak, yönetecek, yatırımları gasp ederek kendi yatırımcılarına tahsis edecek. İmar ve işletme ruhsatı yetkisi, niye Turizm Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı’na verildi? Orman alanlarının, kıyıların, koyların, imar ve işletme ruhsatı niye yalnızca Cumhurbaşkanı ve Bakanın onayına sunuldu? Maksadınız nedir, planınız nedir? Bakan, ‘senelerdır bu var’ diyor. yıllardır dediği darbecilerin getirdiği yasadır. Ne vakitten beri darbecilerin maddelerine sığınıyorsunuz? Kıyılar, koylar bir defa daha peşkeş çekilecek. Biz buna direneceğiz. Ret oyu verdik, AYM’ye de götüreceğiz.”
CHP Küme Başkanvekili Engin Özkoç, iktidarın tavrını eleştirdi ve şu biçimde konuştu:
“Devlet afet yaşayacak ülkelerde öngörü sahibidir, öncelikli olarak bu mevzularla ilgili devletin bir stratejisi vardır. Devlet düzeneği kuvvetli bir devletse, bu çeşit afetlere epey evvelde hazırlıklıdır. Millet vergilerini günü gününe yatırır, niye, bu afetlerde devleti kuvvetli olsun, millet güç durumda kalmasın diye. Millet, yangınlara teslim edilmiş. Kim tarafınca? Şu anda milleti yönetim eden iktidar tarafınca. İktidarın stratejisi var mı? Yok. Sarsıntı ile ilgili, iktisat ile ilgili, pandemi ile ilgili olmadığı gibi… Sorumlusu kim? İktidarın başında olan bireylerdir. İktidarın başında Recep Tayyip Erdoğan ve onun bakanları var. Bugün yangınlar söndürülemiyorsa kibir sahibi bir Cumhurbaşkanı, liyakati yok eden, Türkiye’nin birikimlerini yok eden bir cumhurbaşkanı ve onun yönetimiyle bu mümkün olmuştur. Dün bakan açıklama yapıyor; ‘Belediyeler yerleşim yerlerindeki yangınları söndüremediler, o yüzden ormandaki yangınları söndürmekte geciktik’ diyor. Allah’tan korkmak lazım, ahlak sahibi olmak lazım. Siyasetçinin ahlaklı, dürüst, kişilikli olması gerekiyor. Yangınların sorumlu sensin. Ormanları korumakla nazaranvli olan bakanlık sensin. Anayasa, yönetmelik bunu emrediyor. Orman yangınlarını söndüremediğin için yerleşim yerlerine sıçradı; arkadaşlarım burada, sabahlara kadar itfaiye grupları, Türkiye’nin her yerinden gelen belediye takımları o bölgelerde bakılırsav yapıyorlar. misyon, belediyelere ve millete düştü. Bayanlarımız, omuzlarında hortum taşıyor. İnsanlarımız, devletin acziyeti niçiniyle orman bölgesine girip hayatlarını kaybediyorlar. niçini sensin Pakdemirli. Sana soruyorum. Bir tane uçağın var, sana tahsis edilmiş. Pekala Türkiye’nin yangın uçağı var mı? Yok. Sen o uçakla ne yapacaksın? Senin kendi o aciz vücudunu mi taşıyacak o uçak? Senin o uçağın iki tane yangın uçağı almasına yeterdi. Sen de hiç mi öngörü yoktu, devlet ahlakı yoktu, bir tane yangın uçağı almadın? Şartnameye 5 ton koşulu koydun? niye? Türk Hava Kurumu’ndaki uçaklar 4.900 ton alıyordu. Onlar ihaleye girmesinler diye yaptın bunu. Çıktın, yüzün kızarmadan, ‘suç CHP’de’ diyorsun. Derhal istifa etmelisin. O bakanlığa layık değilsin. Öngörüde bulunup, yangın uçağı almadın, kendine uçak tahsis ettirdin. Bu kadar yanan canın, malın en büyük sorumlularından biri sen, biri de seni o nazaranvde tutan Recep Tayyip Erdoğan’dır.
“Bir uçağınla 50 yangın uçağı alınırdı”
Diğer kim sorumlu? Asıl sorumlu kim, bütün bunların olmasında? AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan. Beşerler, ‘korkuyoruz’ diyor. niye korkuyorsunuz? Yangınlar insanları öldürüyor, millet pandemiden kırılıyor, yoksulluk almış başını korkmuyorsunuz da Recep Tayyip Erdoğan’dan mı korkuyorsunuz? Burası Türkiye Cumhuriyeti değil mi? Kurucu başkanı Mustafa Kemal Atatürk değil mi? Atatürk korkmadığı için bu vatandan düşmanı atıp, bu ülkeyi tekrar inşa etmediler mi? Onlar kimseden korkmuyordu da siz Erdoğan’dan mı korkuyorsunuz? Kendi seçtiğiniz adamdan. Bu bakılırsave getirdiğiniz adamın, ülkesinde hiç yangın uçağı yokken, kendisinin 13 uçağı var. Yalnızca bir uçağın kıymetiyle, 50 tane yangın uçağı alınırdı. Palavra söylüyorsam, açın, araştırın, bakın ben sözümü geri alacağım. Bunlar devleti yönetmiyorlar. Bir uçağı verirdin, 50 yangın uçağı alınırdı. Sana 12 uçak kalıyor. Yetmiyor mu? daha sonra uçağa binip Marmaris’teki yangın bölgesine geliyorsun. Danışmanların, uçakta fotoğrafını çekiyor. Nedir? Yangın bölgesinde. Türkiye’nin yangın uçağı yok, sen uçağınla geliyorsun ve böbürlenerek o fotoğrafını yayınlattın.
25 yaşında evladımızı kaybettik. niye? O yavru devletin, iktidarın yapamadığını, o yavru Recep Tayyip Erdoğan’ın, o yavru Pakdemirli’nin yapamadığını yapmaya çalıştı. Hani altınızdaki uçaklardan vazgeçemiyorsunuz ya o yavru altıdaki motosikletle su taşıyordu. Siz ne yaptınız? Cumhurbaşkanı geldi, Marmaris’e. Gündüz 4’te, o yavrunun ailesi, oturduğu o köyden alındı, Cumhurbaşkanı’nın yanına getirildi, saat 2’ye kadar orada tutuldu, Cumhurbaşkanı taziye diledi. Allah’tan korkun. Türkiye Cumhuriyeti’nin milleti, artık Tayyip Erdoğan’dan korkmayın ve Allah’tan ve vicdanınızdan korkun. Cumhurbaşkanı koltuğunda oturan AKP Genel Başkanı’na artık vicdanlar yetiyor mu? Baba elini bağlamış. Niçin bağlıyorsun? O senin karşında elini bağlasın. Sen evladını şehit etmişin, o bir evladını dahi askere bile göndermemiş. Niçin elini bağlıyorsun, onun karşısında? Sen bu vatanın biricik insanısın. O baba, o anne, o kardeş gece yarısı saat 2’de konutlarına bıraktılar. Tayyip Erdoğan’ın kibri yüzünden. Kibri yüzünden.
Fahrettin Altun denilen zat, ‘bu millet bu ülkeyi aciz duruma düşürüyor’ diyor. Allah’tan kork. Bu ülkeyi aciz duruma düşüren, seni hiç hak etmediğin makamda oturtan Recep Tayyip Erdoğan, onun bakanları, onun hükümetleridir. Onlar altlarında onlarca uçakla uçarken, yangınlar çıktı beşerler helak oldular.”