TerraNova
New member
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Öğretim Üyesi ve Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Heyeti Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, İstanbul’da 1, İzmir’de de 5 hadise olarak açıklanan Omicron varyantına ait değerlendirmelerde bulundu.
Prof. Dr. Şener, “Erken datalar, Omicron varyantının daha evvelki varyantlardan genetik olarak fazlaca farklı olduğunu gösteriyor. Bize ‘İyi tarafta bir değişim mi olacak sanki?’ dedirten şey şu: Olağan mevsimsel koronavirüs genom dizisi ile Omicron varyantındaki genom dizisi içinde epey benzerlik var. Bu, daha evvelki varyantlarda görmediğimiz bir benzerlik. Bu benzerlik, bir nevi Omicron varyantının mevsimsel koronavirüslere dönme tarafındaki adımı olabilir ya da bundan daha sonraki varyantlardan evvelki birinci adımı olabilir. Optimist varsayımla baktığımızda, bu evcilleşmeye dönen bir virüs olabilir. Karamsar varsayımla ise bir değişimle bir arada sahip olduğu güzel özellikleri kaybederek tekrar makûs özellikler kazanan öteki bir varyant forumuna dönebilir. Bunu engelleyecek olan tek şey, aşılanarak toplumdaki virüs yükünü azaltmak. Biz virüs yükünü azaltmadığımız sürece bu varyantlar başımızın kederi olacak.” diye konuştu.
“Diğer varyantlardan kritik noktalarda ayrılıyor”
Güney Afrika’da kasım ayının birinci haftasında Omicron varyantının ortaya çıktığını hatırlatan Prof. Dr. Şener, “Bu varyant, öteki varyantlardan kritik noktalarda ayrılıyor. En değerli nokta, bulaşıcılığının Delta varyantlarına nazaran 4-5 kat yüksek olması, yani süratli yayılması. Güney Afrika’da 1-1,5 ayda neredeyse alanda dolaşan varyantların tamamı Omicron varyantı oldu. Oradaki saha bilgilerine bakıldığı vakit hastalığın daha yavaşça seyrettiğini biliyoruz. Burun akıntısı, burun tıkanıklığı, tat-koku kaybı üzere semptomların daha ender olduğunu, hatta tat-koku kaybının hiç olmadığını anlatıyorlar. Eklem ve kas ağrısı üzere bulguların daha az olduğunu ve daha kısa sürdüğünü bildiriyorlar. Delta, Delta Plus ya da standart COVID-19-19 hastalarında yaklaşık 5-7 gün süren bu tip semptomların yaklaşık 2-3 gün sürdüğünü, önemli bir bölümün ayaktan takip edildiğini biliyoruz. bir daha bildiğimiz kadarıyla teneffüs aygıtına bağlanma ve ağır bakıma yatış oranlarında da Güney Afrika’da rastgele bir artış yok” kelamlarına yer verdi.
Tahlili yapılan olguların, aşılı ya da hastalığı atlatmış küme olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şener, antikor olmayan ve aşısız kümeyle karşı karşıya kalındığında, virüsün ölümcül ve ağır bakıma yatış oranının daha yüksek olabileceğini söylemiş oldu. Şener, aşısız kümedeki olgular çok ister istemez ağır bakıma yatış, mevt ve sıhhat sisteminde tıkanma meydana geleceğini tabir etti.
“Türkiye’de bir kırmızı alarm durumu kelam konusu değil”
Yapılan çalışmalara nazaran, aşıların Omicron’a karşı antikor blokajı sağladığının görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Alper Şener, kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Yani mevcut aşıların Omicron varyantına kâfi düzeyde bağışıklık sağladığını laboratuvar datalarına göre söyleyebiliriz. Lakin bu, alanda farklı olabilir. Zira bu daha fazlaca teorik ve kısmi pratik bir deney. Alanda baktığımızda, olgu sayısı arttıkça hastaneye yatışın artabileceğini iddia ediyoruz. Vefat sayıları artabilir. Türkiye’deki aşılama oranı, epeyce Avrupa Birliği ülkesinden yüksek. ötürüsıyla hali hazırda Türkiye için Omicron varyantı için olağanüstü bir durum kelam konusu değil. Bir kırmızı alarm durumu kelam konusu değil ancak bu önümüzdeki aylar içerisinde olmayacağı demek değil.”
Aşı vurgusu
Türkiye’deki 6 Omicron varyantı olayının yaygınlaşması için ortalama 1,5-3 aylık bir vakit dilimi olduğunu lisana getiren Şener, “Tahminen mart ayına kadar Avrupa Birliği ülkelerinde dolaşan varyantların yüzde 70-75’i Omicron varyantı olacak. ötürüsıyla Türkiye’de de yüzde 70’e ulaşması mart ayını bulabilir. Bizde aşılanmamış popülasyonun bir an evvel aşılanması lazım. Zira aşı, Omicron’a karşı koruyor. Üçüncü doz vakti gelmiş olanların da üçüncü dozlarını olması gerekiyor. Hiç taviz vermememiz gereken bahis ise maske, uzaklık ve hijyen” sözlerini kullandı. Şener, İzmir’in aşılamada epey yeterli bir noktada olduğunu, Omicron varyantlarının 5’inin İzmir’de görülmüş olmasının İzmirlileri huzursuz etmemesi gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Şener, İzmir’deki örneklerin tahlil için gönderilmesi sebebiyle bu varyantların İzmir’de 5 hadise olarak yansıdığını kaydetti.
Prof. Dr. Şener, “Erken datalar, Omicron varyantının daha evvelki varyantlardan genetik olarak fazlaca farklı olduğunu gösteriyor. Bize ‘İyi tarafta bir değişim mi olacak sanki?’ dedirten şey şu: Olağan mevsimsel koronavirüs genom dizisi ile Omicron varyantındaki genom dizisi içinde epey benzerlik var. Bu, daha evvelki varyantlarda görmediğimiz bir benzerlik. Bu benzerlik, bir nevi Omicron varyantının mevsimsel koronavirüslere dönme tarafındaki adımı olabilir ya da bundan daha sonraki varyantlardan evvelki birinci adımı olabilir. Optimist varsayımla baktığımızda, bu evcilleşmeye dönen bir virüs olabilir. Karamsar varsayımla ise bir değişimle bir arada sahip olduğu güzel özellikleri kaybederek tekrar makûs özellikler kazanan öteki bir varyant forumuna dönebilir. Bunu engelleyecek olan tek şey, aşılanarak toplumdaki virüs yükünü azaltmak. Biz virüs yükünü azaltmadığımız sürece bu varyantlar başımızın kederi olacak.” diye konuştu.
“Diğer varyantlardan kritik noktalarda ayrılıyor”
Güney Afrika’da kasım ayının birinci haftasında Omicron varyantının ortaya çıktığını hatırlatan Prof. Dr. Şener, “Bu varyant, öteki varyantlardan kritik noktalarda ayrılıyor. En değerli nokta, bulaşıcılığının Delta varyantlarına nazaran 4-5 kat yüksek olması, yani süratli yayılması. Güney Afrika’da 1-1,5 ayda neredeyse alanda dolaşan varyantların tamamı Omicron varyantı oldu. Oradaki saha bilgilerine bakıldığı vakit hastalığın daha yavaşça seyrettiğini biliyoruz. Burun akıntısı, burun tıkanıklığı, tat-koku kaybı üzere semptomların daha ender olduğunu, hatta tat-koku kaybının hiç olmadığını anlatıyorlar. Eklem ve kas ağrısı üzere bulguların daha az olduğunu ve daha kısa sürdüğünü bildiriyorlar. Delta, Delta Plus ya da standart COVID-19-19 hastalarında yaklaşık 5-7 gün süren bu tip semptomların yaklaşık 2-3 gün sürdüğünü, önemli bir bölümün ayaktan takip edildiğini biliyoruz. bir daha bildiğimiz kadarıyla teneffüs aygıtına bağlanma ve ağır bakıma yatış oranlarında da Güney Afrika’da rastgele bir artış yok” kelamlarına yer verdi.
Tahlili yapılan olguların, aşılı ya da hastalığı atlatmış küme olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şener, antikor olmayan ve aşısız kümeyle karşı karşıya kalındığında, virüsün ölümcül ve ağır bakıma yatış oranının daha yüksek olabileceğini söylemiş oldu. Şener, aşısız kümedeki olgular çok ister istemez ağır bakıma yatış, mevt ve sıhhat sisteminde tıkanma meydana geleceğini tabir etti.
“Türkiye’de bir kırmızı alarm durumu kelam konusu değil”
Yapılan çalışmalara nazaran, aşıların Omicron’a karşı antikor blokajı sağladığının görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Alper Şener, kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Yani mevcut aşıların Omicron varyantına kâfi düzeyde bağışıklık sağladığını laboratuvar datalarına göre söyleyebiliriz. Lakin bu, alanda farklı olabilir. Zira bu daha fazlaca teorik ve kısmi pratik bir deney. Alanda baktığımızda, olgu sayısı arttıkça hastaneye yatışın artabileceğini iddia ediyoruz. Vefat sayıları artabilir. Türkiye’deki aşılama oranı, epeyce Avrupa Birliği ülkesinden yüksek. ötürüsıyla hali hazırda Türkiye için Omicron varyantı için olağanüstü bir durum kelam konusu değil. Bir kırmızı alarm durumu kelam konusu değil ancak bu önümüzdeki aylar içerisinde olmayacağı demek değil.”
Aşı vurgusu
Türkiye’deki 6 Omicron varyantı olayının yaygınlaşması için ortalama 1,5-3 aylık bir vakit dilimi olduğunu lisana getiren Şener, “Tahminen mart ayına kadar Avrupa Birliği ülkelerinde dolaşan varyantların yüzde 70-75’i Omicron varyantı olacak. ötürüsıyla Türkiye’de de yüzde 70’e ulaşması mart ayını bulabilir. Bizde aşılanmamış popülasyonun bir an evvel aşılanması lazım. Zira aşı, Omicron’a karşı koruyor. Üçüncü doz vakti gelmiş olanların da üçüncü dozlarını olması gerekiyor. Hiç taviz vermememiz gereken bahis ise maske, uzaklık ve hijyen” sözlerini kullandı. Şener, İzmir’in aşılamada epey yeterli bir noktada olduğunu, Omicron varyantlarının 5’inin İzmir’de görülmüş olmasının İzmirlileri huzursuz etmemesi gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Şener, İzmir’deki örneklerin tahlil için gönderilmesi sebebiyle bu varyantların İzmir’de 5 hadise olarak yansıdığını kaydetti.