TerraNova
New member
İzmir’de Kültürpark’taki İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde yapılan CHP İzmir ve Manisa Bölge Toplantısı’na katılan CHP Örgüt ve İdarelerden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Salıcı konuşmasında şunlara değindi:
“Tedbir almayan, kılını kıpırdatmayan, daha sonra da yaşananlar engellenemez üzere vatandaşa kendisini anlatan iktidar var. Ağustos 2018’de kur şokuna girdik. Sıkıntıyı Rahip Brunson’a bağlayıp işin ortasından çıkmaya çalıştılar. 3 yıldan beri ağır bir ekonomik kriz ortasındayız. Kriz buhrana dönüştü, üstüne de pandemi geldi. Pandemide 5 maskeyi dağıtamayan bir iktidar vardı. Artık 4. doz aşı var mı yok mu? En son yaşadığımız rezillik. Sabah var öğle yok. İnsanların ömrü kelam konusu. Ciddiyetsiz kararlarla bu süreç yürümez. Bizim liderlerimiz atölyeler kurup milyonlarca maske dağıttı. Onlar döndü IBAN numarası verdi. Bizim belediye liderlerimiz esnafa nakit dayanağı verdi. Vatandaşın faturası için soğukta kalmasın diye askıda faturayı uygulamaya koydu. Veresiye defterlerini kapatmaya başladı. Bizim belediyelerimiz vatandaşa IBAN vermedi. Biz Türkiye’nin bütçesini yönetmiyoruz. Belediyelerin tamamı borçlu. Bir yandan borçları kapatıyor, bir yandan tasarruflu bir davranış ile toplumsal yardımları artırdılar. bununla birlikte yatırımlara devam ediyorlar. Orman yangınlarıyla karşılaştık. Periyot devir komşu ülkelerle de yangınlar çıktı lakin değerli olan şu. Evvelden hazırlıklı olursak, önlem alırsak, uçaklarımızı hazır edersek söndürebiliriz. Tarım Bakanı ne yaptığından habersiz bir siyasetçi. O denli açıklamalar yapıyor ki insanın vicdanı sızlıyor. ‘Envanterimizde uçak yok’ dedi. Genel Liderimizle Manavgat ve Muğla’ya gittik. Bedelli vekilimiz Tuncay Özkan da Marmaris’te eşlik etti. Görüntü daha vahimdi. Çalışabilecek tek şey uçaklar, o da bizde yok. Önemli bir kısmını basiretsiz bir anlayış yüzünden yangına terk etmiş olduk. Karadeniz’de sel felaketleri ile karşılaştık. Önlemini önce alması gerekiyordu iktidarın. Dere yatağına imar müsaadelerini kim verdi. Merkezi iktidar basiretsiz yöneticiler dere yataklarına imar müsaadelerini verdiler rant uğruna. Artık yanlış diyorlar, kim müsaade verdi.”
“Sığınmacı sorunu var”
Salıcı, sığınmacı konusuna değinirken şunları söylemiş oldu:
“Yeni sığınmacılar geliyor. 10 yıl evvel Suriye’deki iç savaştan kaçan sığınmacılara Türkiye kucak açtı, misafirlik gösterdi. İktidar oradaki savaşın bitmesi için hiç bir gayret göstermedi. Türkiye’ye çıkan faturayı azaltmak için efor göstermedi. Avrupa Birliği ile rüşvet pazarlığı yaptılar. Biz ırkçı değiliz, nefret lisanına sahip olan beşerler değiliz. Kozmik dostluğa inanan bir partiyiz. Lakin sığınmacı sorununu inkar edemeyiz. AKP ile çözüleceğini görmüyoruz.
İklim krizi yangınlar, seller, sarsıntılar… İzmir’de de yaşandı, belediyelerimiz büyük bir dayanışma ile İzmir’e sahip çıktılar. Elazığ’a da sahip çıktılar. CHP’li belediye liderleri tabi ki sahip çıkacaklar, doğal. Sarsıntıdan daha sonra orta ve az hasarlı binalarla ilgili kentsel dönüşüm için sayın belediye liderimiz Tunç Soyer Dünya Bankası’ndan 340 milyon dolar kredi temin etti. Hükümetin Türkiye’ye gelmesinden mutlu olması gereken bir para. Tunç Soyer 0.92 faizle buldu. Onlar on katı faizle borçlanıyorlar. 5 yılı geri ödemesiz bu krediyi buldu. Sarsıntıda etkilenen yurttaşların faydasına kullanılabilmesi için ne gerekiyor? Majestelerinin Saray’dan imza atması gerekiyor. Yalnızca İzmirli ve CHP’li belediyeyi cezalandırıp hizmet vermemizi engellemek için imzayı atmıyorlar. Onlar imza atmadığı sürece Cumhuriyet Halk Partili belediye liderlerine fatura kesmeye çalıştıkları sürece, ikiyüzlülüklerini Türkiye’nin dört bir yanında dillendirmeye devam edeceğiz. O para İzmir’e gelecek ve bize oy veren, vermeyen sarsıntıdan etkilenen yurttaşlar için kullanılacak.”
“Atatürk’ten korkuyorlar”
Paris İklim Muahedesi ve mülteci konusuna değinen Salıcı kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Paris İklim Mutabakatı’nı onaylayalım. Adalet ve Kalkınma Partisi bundan kaçınıyor. O çabanın bir modülü olalım, katkı sunalım. İmzalamayan 6 ülkeden biriyiz. Öteki 5 ülkeyi söyleyeyim. İran, Irak, Libya ve Yemen ile Eritre var. Türkiye 6. sırada.
Atatürk’le uzun müddet sorun yaşayan, periyot dönem de bunu açıklayan bir iktidar var. Etiyopya Başbakanı geliyor Türkiye’ye, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüşme yapıyor. Etiyopya’dan baktığında Türkiye’nin geçmişten gelen ivmesini, Atatürk’ü ve reformcu kişiliğini anıyor, lakin bu çeviriye yansımıyor. O denli bir çeviri yapılıyor ki. Güya evvelki önder Tayyip Erdoğan, bugünkü başkan Tayyip Erdoğan, gelecekteki önder Tayyip Erdoğan. Bütün ihtilalleri güya Tayyip Erdoğan yaptı. Atatürk’ten korkuyorlar, farkındayız. Etiyopyalı’nın gördüğünü Erdoğan’ın görmemesi, ‘Taliban’la ortak noktalarımız var’ açıklaması Türkiye’ye yakışmıyor. ‘Demokrasi gelmeyecek, kız çocuklarının okula gidip gitmeyeceğine, bayanların nasıl gibir dahaceğine ulema karar verecek’ diyorlar. Bizim bu anlayışla nasıl bir ortak noktamız var. Sayın Erdoğan ortak noktamızı ayrıntılı bir biçimde topluma anlatsın. Tüm meseleleri çözecek irade CHP’de var. Bunun için sandığın gelmesi gerekiyor. Bizim de çalışmalarımızı artırmamız gerekiyor. CHP’nin iktidar olacağına yepisyeni siyasi takımlarla Türkiye’nin düze çıkacağına inanıyorum.”
Salıcı konuşmasında şunlara değindi:
“Tedbir almayan, kılını kıpırdatmayan, daha sonra da yaşananlar engellenemez üzere vatandaşa kendisini anlatan iktidar var. Ağustos 2018’de kur şokuna girdik. Sıkıntıyı Rahip Brunson’a bağlayıp işin ortasından çıkmaya çalıştılar. 3 yıldan beri ağır bir ekonomik kriz ortasındayız. Kriz buhrana dönüştü, üstüne de pandemi geldi. Pandemide 5 maskeyi dağıtamayan bir iktidar vardı. Artık 4. doz aşı var mı yok mu? En son yaşadığımız rezillik. Sabah var öğle yok. İnsanların ömrü kelam konusu. Ciddiyetsiz kararlarla bu süreç yürümez. Bizim liderlerimiz atölyeler kurup milyonlarca maske dağıttı. Onlar döndü IBAN numarası verdi. Bizim belediye liderlerimiz esnafa nakit dayanağı verdi. Vatandaşın faturası için soğukta kalmasın diye askıda faturayı uygulamaya koydu. Veresiye defterlerini kapatmaya başladı. Bizim belediyelerimiz vatandaşa IBAN vermedi. Biz Türkiye’nin bütçesini yönetmiyoruz. Belediyelerin tamamı borçlu. Bir yandan borçları kapatıyor, bir yandan tasarruflu bir davranış ile toplumsal yardımları artırdılar. bununla birlikte yatırımlara devam ediyorlar. Orman yangınlarıyla karşılaştık. Periyot devir komşu ülkelerle de yangınlar çıktı lakin değerli olan şu. Evvelden hazırlıklı olursak, önlem alırsak, uçaklarımızı hazır edersek söndürebiliriz. Tarım Bakanı ne yaptığından habersiz bir siyasetçi. O denli açıklamalar yapıyor ki insanın vicdanı sızlıyor. ‘Envanterimizde uçak yok’ dedi. Genel Liderimizle Manavgat ve Muğla’ya gittik. Bedelli vekilimiz Tuncay Özkan da Marmaris’te eşlik etti. Görüntü daha vahimdi. Çalışabilecek tek şey uçaklar, o da bizde yok. Önemli bir kısmını basiretsiz bir anlayış yüzünden yangına terk etmiş olduk. Karadeniz’de sel felaketleri ile karşılaştık. Önlemini önce alması gerekiyordu iktidarın. Dere yatağına imar müsaadelerini kim verdi. Merkezi iktidar basiretsiz yöneticiler dere yataklarına imar müsaadelerini verdiler rant uğruna. Artık yanlış diyorlar, kim müsaade verdi.”
“Sığınmacı sorunu var”
Salıcı, sığınmacı konusuna değinirken şunları söylemiş oldu:
“Yeni sığınmacılar geliyor. 10 yıl evvel Suriye’deki iç savaştan kaçan sığınmacılara Türkiye kucak açtı, misafirlik gösterdi. İktidar oradaki savaşın bitmesi için hiç bir gayret göstermedi. Türkiye’ye çıkan faturayı azaltmak için efor göstermedi. Avrupa Birliği ile rüşvet pazarlığı yaptılar. Biz ırkçı değiliz, nefret lisanına sahip olan beşerler değiliz. Kozmik dostluğa inanan bir partiyiz. Lakin sığınmacı sorununu inkar edemeyiz. AKP ile çözüleceğini görmüyoruz.
İklim krizi yangınlar, seller, sarsıntılar… İzmir’de de yaşandı, belediyelerimiz büyük bir dayanışma ile İzmir’e sahip çıktılar. Elazığ’a da sahip çıktılar. CHP’li belediye liderleri tabi ki sahip çıkacaklar, doğal. Sarsıntıdan daha sonra orta ve az hasarlı binalarla ilgili kentsel dönüşüm için sayın belediye liderimiz Tunç Soyer Dünya Bankası’ndan 340 milyon dolar kredi temin etti. Hükümetin Türkiye’ye gelmesinden mutlu olması gereken bir para. Tunç Soyer 0.92 faizle buldu. Onlar on katı faizle borçlanıyorlar. 5 yılı geri ödemesiz bu krediyi buldu. Sarsıntıda etkilenen yurttaşların faydasına kullanılabilmesi için ne gerekiyor? Majestelerinin Saray’dan imza atması gerekiyor. Yalnızca İzmirli ve CHP’li belediyeyi cezalandırıp hizmet vermemizi engellemek için imzayı atmıyorlar. Onlar imza atmadığı sürece Cumhuriyet Halk Partili belediye liderlerine fatura kesmeye çalıştıkları sürece, ikiyüzlülüklerini Türkiye’nin dört bir yanında dillendirmeye devam edeceğiz. O para İzmir’e gelecek ve bize oy veren, vermeyen sarsıntıdan etkilenen yurttaşlar için kullanılacak.”
“Atatürk’ten korkuyorlar”
Paris İklim Muahedesi ve mülteci konusuna değinen Salıcı kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Paris İklim Mutabakatı’nı onaylayalım. Adalet ve Kalkınma Partisi bundan kaçınıyor. O çabanın bir modülü olalım, katkı sunalım. İmzalamayan 6 ülkeden biriyiz. Öteki 5 ülkeyi söyleyeyim. İran, Irak, Libya ve Yemen ile Eritre var. Türkiye 6. sırada.
Atatürk’le uzun müddet sorun yaşayan, periyot dönem de bunu açıklayan bir iktidar var. Etiyopya Başbakanı geliyor Türkiye’ye, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüşme yapıyor. Etiyopya’dan baktığında Türkiye’nin geçmişten gelen ivmesini, Atatürk’ü ve reformcu kişiliğini anıyor, lakin bu çeviriye yansımıyor. O denli bir çeviri yapılıyor ki. Güya evvelki önder Tayyip Erdoğan, bugünkü başkan Tayyip Erdoğan, gelecekteki önder Tayyip Erdoğan. Bütün ihtilalleri güya Tayyip Erdoğan yaptı. Atatürk’ten korkuyorlar, farkındayız. Etiyopyalı’nın gördüğünü Erdoğan’ın görmemesi, ‘Taliban’la ortak noktalarımız var’ açıklaması Türkiye’ye yakışmıyor. ‘Demokrasi gelmeyecek, kız çocuklarının okula gidip gitmeyeceğine, bayanların nasıl gibir dahaceğine ulema karar verecek’ diyorlar. Bizim bu anlayışla nasıl bir ortak noktamız var. Sayın Erdoğan ortak noktamızı ayrıntılı bir biçimde topluma anlatsın. Tüm meseleleri çözecek irade CHP’de var. Bunun için sandığın gelmesi gerekiyor. Bizim de çalışmalarımızı artırmamız gerekiyor. CHP’nin iktidar olacağına yepisyeni siyasi takımlarla Türkiye’nin düze çıkacağına inanıyorum.”