TerraNova
New member
UYGUN Parti Küme Başkanvekili Erhan Usta, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) deklare ettiğı son enflasyon datalarını kıymetlendirdi.
Usta’nın konuşmasından öne çıkan satır başları şunlar:
“Aylık olarak tüketici enflasyonu yüzde 11,1 geldi. Yıllık olarak da enflasyon 48,69’a çıktı. Bu çok yüksek bir enflasyon. Adalet ve Kalkınma Partisi, devraldığından fazlaca daha yüksek bir biçimde, enflasyonu çok yüksek bir noktaya getirdi. Son iki aydaki, aralık ve ocak ayındaki enflasyon oranı ise yüzde 26,2 oldu. Emeklilere ve memurlara yapılan artırımların tamamı, son iki aylık enflasyonla gitmiş oldu. Bundan daha sonrasında memurlar keseden yiyecekler.
Üretici açısından baktığımızda, burada da çok yüksek bir enflasyon görüyoruz. Muhtemelen üç haneli olmamasına ihtimam göstermiş Türkiye İstatistik Kurumu. Yıllık enflasyon yüzde 93,5. Bu enflasyon sayıları, zannediyorum son 30 yılın en yüksek sayıları. Bağımsız akademisyenler var, onlar da bir enflasyon hesabı yapıyorlar. Onlar, geçen ayda ‘yüzde 83’ demişlerdi yıllık enflasyona, artık de ‘yüzde 115’ diyorlar. Burada ENAG’ın sayılarını da dikkate almak gerekiyor. Orada enflasyon yüzde 115.
“Cumhuriyet tarihinin en yüksek enflasyonu”
Hükümet kanadı ve onun medyası daima bir şey söylüyor. ‘Enflasyon bütün dünyada yükseliyor’ halinde birtakım konuları lisana getiriyorlar. Enflasyonda bir yükselme var lakin bizim konuştuğumuz enflasyonlar değil. Yani dünyanın konuştuğu enflasyonlar, bizim konuştuğumuz enflasyonların onda biri mertebesinde bir enflasyondur. ‘Dünyada enflasyon var’ deniliyor; örneğin Endonezya bizim sınıfımızda bir ülke, 1,9’muş geçen ay yıllık enflasyonu. Yani bizde yüzde 49 olan, şu anda yüzde 2,2’ye çıkmış. Fransa’da 2,8’miş, 2,9’a çıkmış yıllık enflasyon. Bunlar G-20 ülkeleri. İtalya 3,9’muş, 4,8’e çıkmış. Almanya’da 5,3’müş, 4,9’a inmiş. Almanya’da bir düşüş trendine girmiş enflasyon. Bunlar, aylık değil yıllık enflasyon. Euro bölgesinin toplamında ise enflasyon yıllık bazda 5,1. Bizim şu anda maruz kaldığımız fazlaca harika yüksek enflasyon sayıları, dünyada olan enflasyon sayıları değil. Bu, Türkiye’nin kendi beceriksizliklerinden kaynaklanan enflasyon sayılarıdır. Makûs idaredir. Bu, Erdoğan idaresinin Türkiye’yi maruz bıraktığı enflasyondur. Aslında bizim ligimiz muhakkak oldu, enflasyon açısından da iktisat açısından da. Enflasyonu bizden yüksek olan ülkeler var. Venezuela bir tanesi; borçlarını ödeyemeyen, hatta bir orta enflasyonu milyona kadar çıkmış. Yani sabah bir çuval parayla evinizden çıkıyorsunuz, akşam gelirken bir tane ekmek alamıyorsunuz. Bu ülkenin ligine geldi artık Türkiye. Öteki ne var bu ligde; Sudan var, Lübnan var, Suriye var, Surinam var, Zimbabve var ve Arjantin var. Şu anda biz Arjantin’e yaklaştık. Arjantin’in ocak ayı sayısı bizim altımızda olabilir. Arjantin’in bile, -ki Arjantin borçlarını ödeyemez durumda olan bir ülkedir- durumu bizden daha güzeldir. Erdoğan’ın 20 yılın sonunda Türkiye’yi getirdiği nokta burasıdır. Türkiye’nin iktisattaki, enflasyondaki ligi, Venezuela’nın, Lübnan’ın, Suriye’nin olduğu ligdir. Olağan bir ülkenin neredeyse -yani yüzde 2 dersek gelişmiş ülkelerde enflasyon- 25 katı enflasyon var Türkiye’de. Gelişmiş iktisatların de en az 10-12 katı kadar enflasyonu Türkiye’ye yaşattı Sayın Erdoğan berbat idaresiyle. Cumhuriyet tarihinin en yüksek ocak ayı enflasyonunu bize yaşattılar.
“Bundan daha sonra yokluğu nazaranceğiz”
Bu enflasyon bundan daha sonra ne cins sonuçlar doğuracak buna bakmamız gerekiyor. Enflasyon en çok dar ve sabit gelirli kesiti ezer. Alım gücünü daha fazla düşürecek. Bundan daha sonra bunun zorluğunu, yoksulluğu nazaranceğiz. İkinci tesiri; kur üzerinde tesir yapacak… Kur-enflasyon sarmalanın içerisine Türkiye’yi bu maharetsiz iktidar sokmuş oldu. Şu anda Türkiye’de enflasyon ile çaba edilmiyor. meğer enflasyon en büyük istikrarsızlık kalemidir. Yani fiyat istikrarını sağlayamayan iktisat hiç bir istikrarı sağlayamaz. Bu kadar değerli bir mevzu ortada dururken bununla ilgili hiç bir çaba programının olmaması kabul edilebilir bir şey değildir. hiç bir ülkede bu olmaz, demokratik ülkede de bu olmaz, krallıkla yönetilen ülkelerde de olmaz.”
“Daha da hızlanacak”
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin “Enflasyonda yüzde 50 düzeylerini nazaranceğimizi düşünmüyorum. Umarım yanılmam.” açıklaması sorulan Usta, şu cevabı verdi:
“Ben, Hazine ve Maliye Bakanı’nın artık söylemiş olduği hiç bir şeyi ciddiye almıyorum. Bir kez teknik olarak bir şeyi izah etmesi gerekir. O makam, o denli sloganvari bir şeyler söylenecek bir makam değildir. bu biçimde pırıltılarla, ‘gözümüzü altı ay kapatalım’… Altı ay gözümüzü kapattık, daha ikinci ayında yüzde 50 enflasyona geldi Türkiye. Bu da TÜİK sayısı. ötürüsıyla Bakan Nebati’nin söylemiş olduği şeyleri epeyce ciddiye almamak lazım. Daha ‘Nisanda 50’yi görürüz’ diyordu, şu anda 48,7’yi Türkiye gördü. Önümüzdeki aylarda da biz, enflasyonun en azından birkaç ay daha, kurun bu biçimde kalması durumunda en yüksek noktayı görmediğimizi söz etmek istiyorum. Enflasyon daha da hızlanacak önümüzdeki aylarda. Lakin daha berbatı şu, enflasyon bu biçimde süratli gidince sizin paranız da dolar ve öteki bütün paralar karşısında kıymet kaybetmeye başlıyor. Önümüzdeki devirde enflasyonun bu türlü gitmesi, kur üzerinde bu sefer baskı yapacak. Kuru üst hakikat çekecek. Kur enflasyonu, enflasyon kuru derken bunu kıracak bir program uygulanmadığı sürece Türkiye fazlaca süratli bir enflasyona gidecek. Kur bu düzeyde kalmış olsa bile en yükseği görmedik, lakin enflasyonun kur üstündeki tesiriyle birlikte aslına bakarsan bu hızlanacak. goreceksiniz, birkaç ay daha sonra sayın Nebati’nin de sayın Erdoğan’ın da ‘Yıl sonuna kadar en yükseğini nazaranceğiz’ halinde birtakım beyanatları olacaktır. Her kezinde iki üç ay attıra attıra gidiyoruz. Bir program uygulamadığınız sürece yüksek enflasyondan kaçmanız mümkün değil.” (ANKA)
Usta’nın konuşmasından öne çıkan satır başları şunlar:
“Aylık olarak tüketici enflasyonu yüzde 11,1 geldi. Yıllık olarak da enflasyon 48,69’a çıktı. Bu çok yüksek bir enflasyon. Adalet ve Kalkınma Partisi, devraldığından fazlaca daha yüksek bir biçimde, enflasyonu çok yüksek bir noktaya getirdi. Son iki aydaki, aralık ve ocak ayındaki enflasyon oranı ise yüzde 26,2 oldu. Emeklilere ve memurlara yapılan artırımların tamamı, son iki aylık enflasyonla gitmiş oldu. Bundan daha sonrasında memurlar keseden yiyecekler.
Üretici açısından baktığımızda, burada da çok yüksek bir enflasyon görüyoruz. Muhtemelen üç haneli olmamasına ihtimam göstermiş Türkiye İstatistik Kurumu. Yıllık enflasyon yüzde 93,5. Bu enflasyon sayıları, zannediyorum son 30 yılın en yüksek sayıları. Bağımsız akademisyenler var, onlar da bir enflasyon hesabı yapıyorlar. Onlar, geçen ayda ‘yüzde 83’ demişlerdi yıllık enflasyona, artık de ‘yüzde 115’ diyorlar. Burada ENAG’ın sayılarını da dikkate almak gerekiyor. Orada enflasyon yüzde 115.
“Cumhuriyet tarihinin en yüksek enflasyonu”
Hükümet kanadı ve onun medyası daima bir şey söylüyor. ‘Enflasyon bütün dünyada yükseliyor’ halinde birtakım konuları lisana getiriyorlar. Enflasyonda bir yükselme var lakin bizim konuştuğumuz enflasyonlar değil. Yani dünyanın konuştuğu enflasyonlar, bizim konuştuğumuz enflasyonların onda biri mertebesinde bir enflasyondur. ‘Dünyada enflasyon var’ deniliyor; örneğin Endonezya bizim sınıfımızda bir ülke, 1,9’muş geçen ay yıllık enflasyonu. Yani bizde yüzde 49 olan, şu anda yüzde 2,2’ye çıkmış. Fransa’da 2,8’miş, 2,9’a çıkmış yıllık enflasyon. Bunlar G-20 ülkeleri. İtalya 3,9’muş, 4,8’e çıkmış. Almanya’da 5,3’müş, 4,9’a inmiş. Almanya’da bir düşüş trendine girmiş enflasyon. Bunlar, aylık değil yıllık enflasyon. Euro bölgesinin toplamında ise enflasyon yıllık bazda 5,1. Bizim şu anda maruz kaldığımız fazlaca harika yüksek enflasyon sayıları, dünyada olan enflasyon sayıları değil. Bu, Türkiye’nin kendi beceriksizliklerinden kaynaklanan enflasyon sayılarıdır. Makûs idaredir. Bu, Erdoğan idaresinin Türkiye’yi maruz bıraktığı enflasyondur. Aslında bizim ligimiz muhakkak oldu, enflasyon açısından da iktisat açısından da. Enflasyonu bizden yüksek olan ülkeler var. Venezuela bir tanesi; borçlarını ödeyemeyen, hatta bir orta enflasyonu milyona kadar çıkmış. Yani sabah bir çuval parayla evinizden çıkıyorsunuz, akşam gelirken bir tane ekmek alamıyorsunuz. Bu ülkenin ligine geldi artık Türkiye. Öteki ne var bu ligde; Sudan var, Lübnan var, Suriye var, Surinam var, Zimbabve var ve Arjantin var. Şu anda biz Arjantin’e yaklaştık. Arjantin’in ocak ayı sayısı bizim altımızda olabilir. Arjantin’in bile, -ki Arjantin borçlarını ödeyemez durumda olan bir ülkedir- durumu bizden daha güzeldir. Erdoğan’ın 20 yılın sonunda Türkiye’yi getirdiği nokta burasıdır. Türkiye’nin iktisattaki, enflasyondaki ligi, Venezuela’nın, Lübnan’ın, Suriye’nin olduğu ligdir. Olağan bir ülkenin neredeyse -yani yüzde 2 dersek gelişmiş ülkelerde enflasyon- 25 katı enflasyon var Türkiye’de. Gelişmiş iktisatların de en az 10-12 katı kadar enflasyonu Türkiye’ye yaşattı Sayın Erdoğan berbat idaresiyle. Cumhuriyet tarihinin en yüksek ocak ayı enflasyonunu bize yaşattılar.
“Bundan daha sonra yokluğu nazaranceğiz”
Bu enflasyon bundan daha sonra ne cins sonuçlar doğuracak buna bakmamız gerekiyor. Enflasyon en çok dar ve sabit gelirli kesiti ezer. Alım gücünü daha fazla düşürecek. Bundan daha sonra bunun zorluğunu, yoksulluğu nazaranceğiz. İkinci tesiri; kur üzerinde tesir yapacak… Kur-enflasyon sarmalanın içerisine Türkiye’yi bu maharetsiz iktidar sokmuş oldu. Şu anda Türkiye’de enflasyon ile çaba edilmiyor. meğer enflasyon en büyük istikrarsızlık kalemidir. Yani fiyat istikrarını sağlayamayan iktisat hiç bir istikrarı sağlayamaz. Bu kadar değerli bir mevzu ortada dururken bununla ilgili hiç bir çaba programının olmaması kabul edilebilir bir şey değildir. hiç bir ülkede bu olmaz, demokratik ülkede de bu olmaz, krallıkla yönetilen ülkelerde de olmaz.”
“Daha da hızlanacak”
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin “Enflasyonda yüzde 50 düzeylerini nazaranceğimizi düşünmüyorum. Umarım yanılmam.” açıklaması sorulan Usta, şu cevabı verdi:
“Ben, Hazine ve Maliye Bakanı’nın artık söylemiş olduği hiç bir şeyi ciddiye almıyorum. Bir kez teknik olarak bir şeyi izah etmesi gerekir. O makam, o denli sloganvari bir şeyler söylenecek bir makam değildir. bu biçimde pırıltılarla, ‘gözümüzü altı ay kapatalım’… Altı ay gözümüzü kapattık, daha ikinci ayında yüzde 50 enflasyona geldi Türkiye. Bu da TÜİK sayısı. ötürüsıyla Bakan Nebati’nin söylemiş olduği şeyleri epeyce ciddiye almamak lazım. Daha ‘Nisanda 50’yi görürüz’ diyordu, şu anda 48,7’yi Türkiye gördü. Önümüzdeki aylarda da biz, enflasyonun en azından birkaç ay daha, kurun bu biçimde kalması durumunda en yüksek noktayı görmediğimizi söz etmek istiyorum. Enflasyon daha da hızlanacak önümüzdeki aylarda. Lakin daha berbatı şu, enflasyon bu biçimde süratli gidince sizin paranız da dolar ve öteki bütün paralar karşısında kıymet kaybetmeye başlıyor. Önümüzdeki devirde enflasyonun bu türlü gitmesi, kur üzerinde bu sefer baskı yapacak. Kuru üst hakikat çekecek. Kur enflasyonu, enflasyon kuru derken bunu kıracak bir program uygulanmadığı sürece Türkiye fazlaca süratli bir enflasyona gidecek. Kur bu düzeyde kalmış olsa bile en yükseği görmedik, lakin enflasyonun kur üstündeki tesiriyle birlikte aslına bakarsan bu hızlanacak. goreceksiniz, birkaç ay daha sonra sayın Nebati’nin de sayın Erdoğan’ın da ‘Yıl sonuna kadar en yükseğini nazaranceğiz’ halinde birtakım beyanatları olacaktır. Her kezinde iki üç ay attıra attıra gidiyoruz. Bir program uygulamadığınız sürece yüksek enflasyondan kaçmanız mümkün değil.” (ANKA)